"Nereden çıktı şimdi,ortada ne fol nede yumurta var." demeyin sakın.

Çünkü siyaset hep var ve artarakta devam ediyor.

Olması da gerekir zaten.

Edirne'de olduğu gibi ülke genelinde hemde.

Zaten benim okurlarımın en fazla rağbet edip okuduğu yazılar siyasi içerikli yazılar olduğu için bende seçim dönemleri olmasa bile bazı hatırlatmalar yapmak adına zaman zaman siyasi yazılara yer veririm,

Siyasetin kaygan bir zemin olduğunu ve buz pistindeki dikkati burada da göstermek gerektiğini çok kez yazmıştım.

Dikkat etmezseniz, kurallarına göre hareket etmezseniz düşersiniz.

Düşerken etrafınızdakilere zarar da verirsiniz.

Çünkü bu sahnede oynanan oyun takım oyunudur ve yapılan hata ve yanlışlar takımın tüm bireylerine de yansır.

Hele hele bu konuda ciddi anlamda görev üslenmişseniz, sorumluluğunuz bir o kadar çok tur ki, sizin herkesten daha çok dikkatli ve özverili olma mecburiyetinizde vardır.

Siyasete soyunan insanlar önce kendilerinin amaç ve hedefleri doğrultusunda neler yapılması gerektiği konusu üzerinde durarak planlama ve strateji belirlemek zorundadırlar.

Siyasette birinci hedef, hizmet vereceğin kitlenin sorunları ve istekleri doğrultusunda hareket noktası ve rotası belirleyip planlamayı ona göre yapmaktır.

Ve de hepsinden önemlisi de, sırtını dayadığınız siyasi gücün varlığını hiç ama hiç unutmadan onun ortaya koyduğu kurallara uyarak hareket etmek siyasinin en çok dikkat etmesi gereken husustur.

Bir siyasetçi, mensubu olduğu partinin büyüklüğünü ve de kendisinin bu partinin gücü ile bir yerlere gelme arzu ve isteğinde olduğunu unutmamalıdır.

Kendini mensup olduğu partinin üzerinde gören veya kabul edenlerin siyasette başarılı olması da mümkün değildir.

Şahıslar partilere güç katar elbette.

Bir kişinin şahsiyeti o partiye referans olmada etkin olabilir ama bu hiçbir zaman kişinin partiden üstün olduğu anlamına gelmez.

Bunu zaman zaman yapan ve dillendiren siyasiler yok mu?

Var elbette.

Ben partiden daha çok oy aldım diyenler çıkmadı mı?

Çıktı da, ama hiç kimse, bu sözde güce ve büyüklüğe güvenerek bağımsız aday olmayı göze alamadı ne yazık ki.

Siyasi kişilerin partilerine karşı saygılı davranması kadar, partilerinde parti üye ve seçilmişlerine o kadar saygılı olmasında yarar vardır.

Partileri temsil eden İl, İlçe, Belde başkanlıkları bu konuda ne kadar hassas olurlarsa, yapılacak olan seçimlerde de o kadar başarı elde etme şansları artar.

"Küçük dağları ben yarattım" edası ile herkesi küçük görme alışkanlığı olan insanların partilerine verdiği zararı kimse veremez.

Belki yetki sahibi yöneticiler şu an için bu yapılan tahribatı önleyip tolere edebilirler ama bir yere kadar.

Bu durum patlama noktasına geldiğinde iş işten geçmiş olur.

Siyasette Parti yöneticisinin kimse ile dargın olma,kendini partiden partililerden üstün görme gibi bir lüksü olamaz ve olmamalıdır da

Hiçbir il başkanı veya ilçe başkanı o partiye mensup bir seçilmişi yok sayma hakkına ve lüksüne sahip değildir ve olmaz da.

Ona bu hakkı hiçbir parti teşkilatı vermez.

Ama yöneticiler, kendilerine göre bir uygulama ile kişiler arasında bir ayrımcılık ve kabullenememe gibi bir durum yaratırlarsa bunun zararını yine parti görür ve de bu hesabı gün geldiğinde bu kişiler vermek zorunda kalırlar.

Siyaset kaygan bir zemin ise bu kaygan zeminde yürümek için birbirine tutunup destek alınması gerekir.

Bu desteği verecek olan kişilerde bu parti içinde yıllardır hizmet vermiş, üye olmuş, delege olmuş ve de seçilmiş kişilerdir.

Bu kişileri yok saymak veya umursamamak, partiye ve adaylara büyük hem de çok büyük zarar vermek demektir.

Benden söylemesi…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.