“Eğitimde ciddi bir imam hatipleşme görüyoruz”

    Saat 15.30 sıralarında, Eğitim-İş Keşan Temsilcilik binasında başlayan ziyarette; Gaytancıoğlu, Eğitim-İş Keşan Temsilcilik Başkanı Erol Yazla ve bazı sendika üyeleri tarafından karşılandı. Ziyarette yaptığı açıklamada, 2017-2018 Eğitim-Öğretim Yılı'nın başarılı geçmesi dileklerinde bulunan Okan Gaytancıoğlu, "Öncelikle ben bir Eğitim-İş’liyim. Şimdi milletvekilliği yaptığım için üyesi değilim. Fakat bu camiadan kopmadım. Eğitim öğretim yılının başlaması sebebi ile önce Edirne, şimdi de Keşan Eğitim-İş camiasını ziyaret ediyorum. Öncelikle kendilerine iyi bir yıl diliyorum. Hocalarımız bu dönemde ciddi bir uğraşı veriyorlar. Çünkü kendini Cumhuriyetin temel değerlerini yıkmaya adamış bir iktidar var. Bu şekilde söylemek sert bir eleştiri olabilir belki ama yapılan uygulamalar bunu gösteriyor maalesef. Bunun birçok kanıtı var. Eğitimde ciddi bir dinselleşme ve imam hatipleşme var. Örneğin 4+4+4 eğitim sistemini getirirken hiçbir uzmana danışılmadan, kurul toplanmadan ve bu teklifi veren milletvekillerinin hiçbir şekilde eğitimle bir ilgisi yokken bu teklif kabul edildi. Cumhuriyetin temel değerlerinden biri olan andımız kaldırıldı. ‘Türk’üm doğruyum çalışkanım’ demek kötü bir şey mi? Bunun sonrasında Arapça dersleri, Osmanlıca dersleri söz konusu oldu. Baştan seçmeli dendi, sonra zorunlu hale getirildi. Eğitimde ciddi bir imam hatipleşme söz konusu. Eğitimde ciddi bir dinselleşme ve imam hatipleşme görüyoruz. Bizler imam hatip okullarına karşı bir parti değiliz. İmam hatip liselerini bizler kurdurttuk. Amacımız da nitelikli din görevlileri yetiştirmektir. Ancak iktidarın amacı başka. İktidar, meslek liselerine özendirmedi. Meslek liselerimiz Türkiye’nin ara eleman ihtiyacını karşılamalı, teknoloji ile barışmasını sağlamalı.” dedi.
    "BU SINAVA HAZIRLANAN YÜZLERCE ÖĞRENCİ MAĞDUR EDİLİYOR”
    Sözlerinin devamında, TEOG'un kaldırılmasına da değinen Gaytancıoğlu, "Bundan 15 gün önce milli eğitim müdürleri İstanbul’da toplantı yapıyor, TEOG’un güzel bir sınav sisteminin güzelliği anlatılıyor. Ama bir kişi çıkıp ‘bu kalkmalı’ diyor. Bu kişi ne bir eğitimci, ne eğitim uzmanı, ne bir pedagog ne de konu ile ilgili bir eğitimi var. O olmaz dediği için sistem karman çorman ediliyor. Bu sınava hazırlanan yüzlerce öğrenci mağdur ediliyor. Oysaki öğrenci bu sınav için emek sarf etmiş, vakit harcamış. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak eğitime önem veriyoruz. Eğitim; bilimsel olmalı, laik olmalı ve adaletli olmalı. Atatürk özellikle eğitime ve öğretmenlere çok önem vermiş. Fakat günümüzde atanamayan atama bekleyen yüz binlerce öğretmenimiz var. Öğretmenlerimiz okulları ve öğrencileri ile bir türlü buluşamıyor. Öğretmenlerimizin aldığı diplomalar yeterli görünmüyor, tekrar sınava zorlanıyorlar, bir de sözlü sınava alınıyorlar. Üstelik bu sözlü sınavda sorulan sorular olayın kendisinden de acı. Bir matematik öğretmenine ‘gezi olaylarına katıldınız mı? Hangi partilisiniz?’ gibi olmaması gereken sorular soruluyor.” diye konuştu.
Kalebet />     "100 BİNİ DEĞİL DE 10 TANESİNİ SAYARLARSA BİZ ÇOK MEMNUN OLACAĞIZ”
    Sözlerinin son bölümünde, müfredatta yapılan değişikliklere de değinen Okan Gaytancıoğlu, sözlerini şöyle tamamladı; "Bizler iktidarı sürekli uyardık. ‘Geleceğimiz ile oynamayın’ dedik. Çünkü bu çocuklar bizim geleceğimiz. Ancak onlar tam tersini yaptılar. 1., 5. ve 9. sınıflarda ciddi müfredat değişiklikleri yaptılar. Ders materyalleri ile ilgili değişiklikler oldu. Kitaplar geçen sene geç dağıtıldı. Bunun sebebi iktidarın yıllardır birlikte hareket ettiği bir tarikatın ders kitaplarının basımında ve yazımında görev almasıydı. Çocuklarımıza kimler ne öğretiyor? Bu müfredat hazırlanırken de sözüm ona yüz bin tane eğitimciden bilgi alınmış. Bunlar kimdir biz merak ediyoruz. 100 bini değil de 10 tanesini sayarlarsa biz çok memnun olacağız. Müfredata getirilen cihat kavramları, Atatürk’ün ders kitaplarından silinmek istenmesi, Kurtuluş Savaşı’nın neredeyse hiç olmamış gibi yansıtılmaya çalışılması bizim eğitim camiamızı son derece üzmektedir. Cumhuriyetimizin yılmaz bekçileri öğretmenlerimiz, bu müfredatı tabi ki de dikkate alacaklar ama evlerinde de ders dışı zamanlarda da öğrencilere her zaman Cumhuriyetin temel değerlerini ve Atatürk’ü anlatacaklar. Bu bir vatan borcudur. Ben bugün çok sevdiğim bu camiada bulunmaktan mutluyum. Onlarla beraber olduğum için mutluyum. Beraber bilgi alışverişinde bulunacağız, tartışacağız.”
    YAZLA: "FERİDE VE MEHMET ÇUHACI LİSESİ’Nİ İLÇENİN, İLİN VE VALİLİĞİN ONAYI VE TALEBİ OLMASINA RAĞMEN ESKİ TİCARET OKULUNA TAŞIMADI”
    Daha sonra söz alan Erol Yazla, ziyaretten dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirerek, sözlerinin başında, Meriç’in Küplü Beldesi'nde toprağa verilen şehit Sercan Fidan'a allahtan rahmet, ailesi ve yakınları ile tüm bölgeye bağ sağlığı dileklerini iletti. Sözlerinin devamında, eğitim sistemine değinen Yazla, "4+4+4 eğitim sisteminin yarattığı sıkıntılar hala devam ediyor. Bölgemizde ve ülkemizde hala ilköğretim ve ortaöğretimlerde norm kadro güncellemeleri hala yerine oturamadı. 470 bin kadar atama bekleyen öğretmen varken, sözleşmeli öğretmen alımları yapılıyor. Bu sözleşmeli ve ücretli öğretmenler de iktidara yakınlıklarına göre atanıyor. İlçemizdeki eğitim-öğretim sorunlarına gelirsek, yanlış dağılım ve plansızlık söz konusu. Meslek ve Anadolu liseleri çok dağınık. Defalardır dile getiriyoruz. İlçemizin merkezinde bir ilkokul yok maalesef. Zamanın yetkilileri 4+4+4 sistemi başlarken, ‘okullar yürüyüş mesafesi olacak’ demişti. Çözüm bekleyen sorunlar var. Bakanlık maalesef Feride ve Mehmet Çuhacı Lisesi’ni ilçenin, ilin ve valiliğin onayı ve talebi olmasına rağmen eski ticaret okuluna taşımadı. Artık burada ne gözetiliyor bilmiyoruz. Oysa orada çok iyi bir ortaokul yaratılabilirdi. Sınav sistemine gelince, TEOG kaldırıldı ama bizim sistemimizde sınavsız bir geçiş mümkün değildir. sınava dayalı bir eğitim sistemimiz var. Yerine mutlaka yeni bir sınav konulacaktır. Bu yeni düzenleme kime göre ve nasıl olacak ilerleyen günlerde göreceğiz. Sayın Gaytancıoğlu’nun dediği gibi biz Eğitim-İş camiası olarak çağdaş, demokratik ve laik öğretmenleriz. Tabi ki müfredata uyacağız. Çünkü bizler uygulayıcıyız. Ama Eğitim-İş’li öğretmenler olarak her zaman Atatürk’ü ve Cumhuriyetimizi anlatmaya devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.
    Ziyaret, karşılıklı sohbet şeklinde devam etti.