GEGEOĞLU'YLA, YOLA DEVAM

    Seçimin ardından Gegeoğlu'nun Yönetim Kurulu ise şu isimlerden oluştu: 
    Burcu Birgül, Ayşe Çotuk, Nursel Karabıyık, Behice Özsoy, Meral Sezen, Zeliha Tokatlı, Ayser Tuna, Zeynep Yokuş, Ümran Yurk, Nesrin Yüce CHP İl Kadın Kolları Olağan Genel Kurulu'na, CHP Edirne İl Başkanı Fevzi Pekcanlı, Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, CHP Edirne Gençlik Kolları Başkanı Kutay Özköse, Uzunköprü Belediye Başkanı Enis İşbilen, Havsa Belediye Başkanı Oğuz Tekin, ilçe başkanları ve üyeler katılım gösterdi. 
Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan kongrede, Divan Başkanlığına Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Divan Başkan YardımcılığınaCHP Edirne İl Gençlik Kolları Başkanı Kutay Özköse, KatipÜyeliğe ise İl Yönetim Kurulu Sekreteri Emine Kahyalar seçildi. Başkan Gürkan ise kadınların seçimi olduğu için Divan Başkanlığını Kahyalar'ın yapması teklifinde bulundu. Yeniden oylama yapılmasının ardından kurulun Divan Başkanlığını Kahyalar yaptı.  Mevcut İl Kadın Kolları Başkanı Çiğdem Gegeoğlu yönetim kurulu çalışma raporu ile hesap dönemi çalışma raporunu okudu ve delegeler tarafından raporların ibrası sağlandı.
    GÜRKAN: “KADIN MİLLETVEKİLİ ÇIKARAMAZSANIZ, BU AYIP SİZE YETER”
    Dilek ve temenniler bölümünde söz alan Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, ilk mecliste bir kadın milletvekiline sahip olduğumuzu ve bunun bir gurur kaynağı olduğunu söyleyerek, “ Örgütümüzün en büyük gücü, en büyük dinamizmi kadınlar. En başta bunu kendi seçimlerimden bilirim. Eğer ben bu şehirde, bu ülkede milletvekilliği yapabilmişsem o seçimde en büyük gücü aldığım siz kadınlardı. Gece gündüz demeden, hiç kimsenin girmediği, giremediği yerlere girerek bunu yaptınız. Yine 2014'te belki Edirne'de yakın geçmişin en zor seçimlerinden birini yaşadık. Siz yine orada başroldeydiniz. Yine orada elinizde meşaleler, karanlığı yırtarak aydınlatmaya devam ettiniz. Minnettarım sizlere. Edirne'de Dr. Fatma Şakir Memik ardından Türkan Seçkin ve 1991'de seçilen Ümran Akkan. Ondan sonra Edirne bir daha kadın milletvekili çıkaramadı. 2011'de milletvekili olduktan sonra katıldığım bütün kadın toplantılarında hep aynı şeyi söyledim. 1991 yılından bu yana bir kadın milletvekili çıkaramadınız, bu ayıp size yeter, dedim. Şimdi de aynı şeyi söylüyorum. Bu ayıp size yeter, 27 yıl geçmiş. Bana bu sözlerim nedeniyle, 'Kadınlara karşı şov yapıyorsun' diyenler oldu, varsın desinler. 'Ben varken bunu nasıl söylersin' diyerek, kırılıp küsenler oldu. Varsın kırılıp, küssünler. Birileri şov yapıyorsun diyecek diye, birileri küsecek diye doğru bildiğimizi söylemekten kaçınırsak, doğruları herkesin gözünün içine bakarak söylemekten vazgeçersek o zaman CHP ile bir işimiz olmaz. Söyledik,  söylemeye devam edeceğiz. Edirne'den bir kadın milletvekili çıkarmanız lazım. Çıkaramazsanız bu ayıp size yeter.” dedi.
    GÜRKAN: “ÖNCE KENDİSİ HAK EDECEK”
    Gürkan, kendisinin de tabii ki aklında biri olduğunu ancak çalışmadan hak etmeden kimsenin kimseyi bir yere getiremeyeceğini belirterek, “Ben her şeyi örgütümle açık paylaşırım. Bana diyorlar ki, 'Başkan aslında senin niyetin başka. Sen birini işaret ediyorsun ama ismini de söylemiyorsun. O yüzden sen aslında bunu birisi için yapıyorsun.' Arkadaşlar siyasette herkesin gönlünde birileri vardır. Herkes birilerinin yürümesini ister. Ama siyaset öyle emirle, ısmarlamayla olmaz. Eğer siyasette emeğiniz yoksa, alın teriniz yoksa, mücadele etmemişseniz arkanızda Başkan değil, Cumhurbaşkanı, Genel Başkan olsun hiçbir şey fark etmez. CHP'de durum böyle, diğer partiler için konuşmayayım. Kim olursa olsun arkanızda ya da gönlünüzde kim olursa olsun, kendisi hak etmiyorsa, mücadele etmiyorsa sizin ona yapacağınız hiçbir şey yoktur. Meydan açık, saha boş, buyurun. Bütün kadınlarımız çalışsın. En çok kim hak ediyorsa, siz onu içinizden çıkaracaksınız zaten. Recep Gürkan onu istemiş, bunu istememiş bunun hiçbir kıymeti yok. Önce kendi hak edecek. CHP örgütü kadınıyla, erkeğiyle hak edene, hak ettiğini hep vermiştir, bundan sonra da verecektir. Bunu olumlu anlamda da söylüyorum, olumsuz anlamda da. Geçmişimizde bunun olumlu ve olumsuz anlamda çok örnekleri vardır. O yüzden bu yola baş koymuş, yürümeye karar vermiş, mücadele ruhu olan, 'Erkek egemen toplumda ben kadın olarak bir yerlere geleceğim' diyenlere selam olsun. Yolları da açık ve aydınlık olsun.”İfadelerini kullandı. 
    GÜRKAN: “KADINLAR VE GENÇLER SÖZ KONUSU OLDUĞUNDA HAVAYI VERMEKTE BİLE KISKANIRLAR”
    Gürkan, kadın kolları ve gençlik kollarının bütçeleri konusunda genel merkez ve il başkanlığını eleştirerek, “Çiğdem Kardeşim 2012'den beri bu görevi yürütüyor. Geçtiğimiz 2015 seçimlerinde de tek adaydı. Şimdi de tek aday. Tabii ki bu sizlerin tercihidir, buna saygı duyarız. Ama şu gerçeği de söylemeden geçemeyeceğim. 5-6 yıldır Kadın Kolları Örgütlenmesinin başında olmak, kadın kollarını Türkiye'nin her yerinde partinin her kademesinde temsil etmek kolay bir şey değildir. Hele hele bütçe konusuna hiç girmeyeceğim. Bu İl Başkanları da Genel Merkezler de kadınlar ve gençler söz konusu olduğunda neredeyse havayı bile vermekte kıskanırlar. O yüzden ben Sevgili Çiğdem Kardeşimi, bugüne kadar yönetimlerde görev alan bütün yöneticilerimizi ve partimizin en önemli görevini yürüten bütün kadınlarımızı kutluyorum.” dedi.
    PEKCANLI: “KADINLARA VE GENÇLERE NE KADAR DEĞER VERİYORLARSA, BEN DE ONLARA O KADAR DEĞER VERECEĞİM”
    CHP Edirne İl Başkanı Fevzi Pekcanlı ise, “Geçen hafta Kutay Kardeşimiz seçildi. Ondan önceki hafta İl Başkanı olarak ben seçildim. En ateşli olan kongre benim seçildiğimdi. Ama o kongrede ateşi yükselten hiç kimse bu salonda yok. Yani örgütçülükten bahsediyorlar ya. 2 hafta önce bu salonda seçilmek için kendisi yırtan kimse yok bu salonda. Kadınlara da ne kadar değer verdikleri, geçen hafta gençlik kolları seçimi vardı, gençlere de ne kadar değer verdikleri ortada. Gençlik kollarına da kadın kollarına da, bu seçilenler ne kadar değer veriyorsa, İl Başkanı olarak ben de 2019'da onlara o kadar değer vereceğim.” İfadelerini kullandı. 
    GEGEOĞLU: “BU MÜCADELEYİ VERMEKTEN BİR AN BİLE VAZGEÇMEYECEĞİZ”
    Gegeoğlu ise kadınlar konusunda Türkiye'de yaşanan olumsuz olaylardan bahsetmesinin ardından, “Kanayan yaraları iyi edecek olan da, akan kanı durduracak olan da yine biz kadınlarız.  Bir her zaman onurlu ve haklı mücadeleden yanayız. Çünkü kimsenin yerine ve rolüne talip değiliz. Biz sadece kadının yaşamdaki diğer rolleri gibi siyasette de hak ettiği yerde olmasını istiyoruz ve bu uğurda mücadele veriyoruz. Bu mücadeleden ve emekten bir an bile vazgeçmeyeceğiz. Polobet Herkes çok iyi biliyor ki, kadın siyasette olması gereken yerde olana kadar gerçek bir demokrasiden bahsetmek asla mümkün değildir. Aktif siyasete başladığım günden beri bu uğurda mücadele etmenin keyfini ve haklı gururunu yaşıyorum şuan. Bugüne kadar beraber çalıştığım, bu uğurda benimle birlikte mücadele eden yol arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Bundan sonrasında da Ebedi Başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün biz kadınlar için açtığı bu yolda mücadele etmek vazgeçilmez ve değişilmez çizgimiz olacaktır. Aydınlık ve umut dolu yarınlar yaratmak kolay değil elbette, yapmamız gereken çok işimiz, yürümemiz gereken çok yolumuz var. Hep beraber yılmadan, yorulmadan yürüyeceğimizden hiç şüphem yok.”  dedi.