İlk olarak söz alan AKP sözcüsü Akbulut,21 şubat konusuna değinerek; “ Gündem dışı konuşmamın konusu 28 Şubat 1997 yılıyla ilgili o günü tekrar hatırlatmak amacıyla söz aldım. O günde neler yaşandığını sizlerle paylaşmak istedim. Bugün söz konusu olmasa da iki binli yılların başının önemli konusu asker sivil bürokrasisiydi. Ülkenin tüm sorunları bu süzgeçten geçmeden gerçekleşemiyordu. Ki ne kadar demokrasiden bahsetsin o zamanda belirleyici olan askerler ve askerlere bağlı bürokratik kadrolu olduğu tepede değişmez bir kuraldı. Siyasi partiler iyi şeyler düşünse de asker sivil bürokrasisi buna izin vermezdi.” Dedi
"BÜROKRASİNİN HALKA SAVAŞ AÇTIĞI YILLAR"
O günlerin her şeyi bu gizli güçlerin belirlediği günler olduğunu belirten Akbulut, “ Kendi bürokrasinin halkına savaş aştığı o uğursuz yıllara bir basın baronunun ilgili süreci savaş olarak nitelendirdiği, şu an cumhurbaşkanımız olan Recep Tayyip Erdoğan için muhtar bile olamaz diye manşetler attı. Siyonist işbirlikçilerin eteklerinin zil çaldığı o lanetli yıllara ben de şahit oldum. Zulüm fırtınasının estiği o yıllarda ülkenin istikbali olan gençler ya budanıyor ya da kurutuluyordu. Kimileri ise ülkeden uzaklaşıyordu. O dönemin kartel medyası lağım çukurlarından beter ağızlarla iftiralar ve karalamalarla Müslümanların hayatını zindan ediyordu. Kızların başörtüleri polis marifetiyle çıkartılıyordu kadınlar kamusal alanlara giremiyordu. Dini Vecibelerini yerine getiren askerler ordudan uzaklaştırılıyordu. Rantiye sınıfı halka zulmediyordu. Ana -Sol İktidar İMF’den kemal Derviş’i devşirmelerine rağmen derde deva olamıyordu” diyen Akbulut daha sonra bu dönem hakkında açıklamalarda bulundu.
Daha sonra Akbulut’un konuşmasına cevap olarak söz alan CHP sözcüsü Erdal Akgün,” Biz bu hükümet göreve geldi geleli Genel başkanlarımızın tüm Safirbet uyarılarına rağmen bunları ciddiye almadılar şimdi ülkemiz büyük felaketlerle karşı karşıya kaldı. Benden önce konuşan Necdet Hocaya ben de bir sürü uyarılarda bulundum.hiç birini ciddiye almadı. Ben buradaki konuşmalarında okyanus ötesinden biri talimat veriyor ordumuzun subaylarını tutukluyorsunuz derken O bize diyordu ki “ Ey Erdal Akgün ey CHP sen hoca efendimize laf söyleyemezsin özür dile” diyordu. AKP’liler size söylüyorum şu ordu düşmanlığından, askere karşı tavrınızdan vazgeçiniz. Akşam şehit verdiğimiz kahraman silahlı kuvvetlerine bu mübarek günde dil uzatmanızı uygun bulmadım. Sanki biz bu ülkede yaşamadık. Silahlı Kuverlerimize dil uzatan zihniyeti kınıyorum. Bizim karşı olduğumuz zihniyet” keşke yunanlılar başarılı olsaydı diyen sapık zihniyettir. Atatürk’ün ölüm günü olan 10 kasımda tuvalete git diyen zihniyete karşıyız. Ordunun kozmik odalarına girdiniz. Bunları vatan hainlerine verdiniz. Askerlerimizi suçsuz olarak cezaevine attınız. Ama onlar bugün vatanı için canının veriyor. Nazlı Ilıcak ve Merve Kavakçıyı savunuyordunuz.Biz bunları bırakın diyorduk.bu devlet kurulduğundan bu yana inançları nedeniyle kimseye dokunmadı. Hepimiz askerlik yaptık orada dini inançlarımıza bir engel gelmedi” dedi
İktidar partisi mensuplarının çocuklarının askere gitmediğini savunan Akgün; “ biz her zaman ordumuzun yanındayız. Bizim arkadaşlarımız uyduruk raporlarla askerden kaçmaz. Bu zihniyet Andımızı kaldırdı. İktidar partisi mensuplarının çocuklarının birçoğu çürük raporu aldı veya para ile askerlikten kurtuldu. Mehmetçik şu anda Suriye’de teröristlere karşı mücadele veriyor. Ben askerlik elbisemi aileme göstermek için Erzurum’dan Edirne’ye asker kıyafetiyle geldim.Onurumla eskirlik yaptım “dedi