- Ülke yönetiminde en önemli görev üstlenen, halkın geleceğini belirleyen,toplumun temsilcisi olarak görev yapan siyasiler, her zaman ülkede en çok güvenilir kişileri olmalı. Halk"bunlar bizim temsilcimiz hata yapması mümkün değil "anlayışı ile onlara yaklaşırlar. Toplum nezdinde bu güven zedelendiği zaman o ülkenin geleceği de tehlikeye girer.
- Çünkü, toplumun ortak değeri olması gereken bir güven duygusu zedelenmiş olur.
- Bu alanda en güvenilir kişilere duyulması gereken inanç belirsiz hale gelir. Bunun sonunda her siyasi kadro kendine göre halka yaratmak için güven yolunu aramaya kalkar.
- Bu arama var olan devletin ortak yasaları hiçe sayılırsa ülkede kaos ortamı yaratılır.
At izi it izine karışır. Böyle belirsiz ortamda halk kime inanacağını şaşırır.Buna meydan vermemek için halk, ülkenin ortak kurallarına yasalarına uyulması koşuluyla siyasilere güven duymalı.Yasal kuralları hiçe sayıp topluma yaranmak sevgi kazanma peşinde koşan, yasa tanımayan siyasilerin daha sonraki yıllarda ödeyeceği fatura yine onların yanlışlığına destek veren halka çıkarılır.
- Toplum olarak siyasilere güvenimiz ve sevgimiz onların uyulması zorunlu olan yasalara uymaları çerçevesinde siyaset yaptıkları sürece geçerli olmalı.
- Yasaları ihlal girişimi halinde toplum her zaman uyarma görevi yapmalı. Siyasileri yanlışlığı sevk eden onları koşulsuz, yanlış uygulamaları ile destekleyen kitleler bugüne kadar olmuş ve olmayı sürdürmektedir.
---------------------------------
KİTLE ÖRGÜTLERİ SİYASİLERİ YÖNLENDİRMELİ
- Demokratik kuralların geçerli olduğu ülkelerde meslek kurum temsilcileri, sendikalar siyasilerin icraatlerini denetleme görevi yaparlar. Yanlış yaptıkları zaman yasalar çerçevesinde yaptırım gücünü kullanırlar.
Siyasiler bu uyarıları dikkate almak zorundadır. Çünkü, parti tabanlarını onlar oluşturur. Ülkemizde son yıllarda meslek kurum temsilcilerimizin, sendikaların gücü sınırlandırılmıştır. Siyasileri uyaracak güçleri kalmamıştır.
- kurumların üst yöneticileri kendi koltuklarını koruma telaşına düştüler. Bu durumda meslek kurum temsilcileri ve sendikalardan siyasileri uyarma görevi beklemek hayal olur. Denetimsiz kalan siyasiler her zaman istedikleri gibi at oynatırlar. Siyasetçilerin denetimden uzak kalması onların halk nezdinde güvenini yitireceği gibi toplumun meslek kurum temsilcilerine de güvenini yok eder.
-------------------------------
LEŞ KARGASIYLA KARTAL
Kartal bir gün leşle beslenip uzun süre yaşayan kargaya uzun yaşamanın nedenini sormuş. Leş kargası "biz yiyecek sıkıntısı çekmeyiz ölü hayvanların etleriyle besleniyoruz. Onun için uzun süre yaşıyoruz" demiş.
Karganın bu sözleri kartalın hoşuna gitmiş. "Uzun süre yaşamanın sırrı buysa bir de ben deneyeyim" demiş.
Bu sırada karga ile birlikte ölmüş bir hayvanın etini yemeğe başlamışlar.
Kartal ölü etinden bir parça almış, hoşuna gitmemiş.
Bu sırada ölü hayvan etini gagalayan leş kargasına yaklaşarak "Karga kardeş sen ölmüş hayvan eti ile beslenip uzun yaşamaya devam et. Ben kendi çabamla elde ettiğim taze etle beslenip kısa ömürlü olmaya razıyım" Diye leş kargasının yanından kanat çırparak nafakasını çıkarmak için havalanmış.
