İktidar kanadından her ne kadar seçimin zamanında 2023 yılında yapılacağı duyurulsa da seçimin zamanı konusunda bir sürpriz yaşanabilir. Ülkemizde politik ortam bugün fırtına öncesi sessizlik gibi. Siyasette sonuçları etkileyebilecek olaylar bir biri ardına sergilemiyor. Bunları seçim alametleri olarak yorumlayabiliriz.
Ülkenin ekonomik durumu dikkate alınarak, halkın dikkatini başka yöne çekmek için" Cambaza bak "yöntemi izlenerek önemli ekonomik sorunların halkın gözünden kaçırılma isteniyor. Geçmiş yıllardaki seçim öncesi durumu hatırlayanlar bunların seçim alameti olduğunu bilecektir. Bu ve benzeri olaylar seçime kadar daha çok gündeme gelebilir. Bunda amaç halkın hassas duygularını kullanarak seçimde başarılı olmak. İktidar ve muhalefet partileri toplumun bu hassasiyetini bilerek sık sık gündeme getirecektir. Zira yapılacak seçim sonucu önceden belli olacak bir seçim değil. Başa baş mücadele şeklinde geçeceği benziyor. Yapılan kamuoyu araştırmaları bunu gösteriyor. Seçim konusunda en duyarlı olan parti muhalefet kanadından İYİ Parti ile iktidar partisi AKP olduğu görülüyor. Bu partilerin taşra teşkilatları harıl harıl seçime hazırlanıyor. Şu anda bulunduğum ilde de bu yoğun çalışmayı görüyorum. Özellikle İYİ Parti şehrin ana caddelere stant kurup hem parti tanıtımı yapıyor hem de partiye üye çalışması sürdürüyor. Mersin ili İYİ Partinin en kapsamlı çalıştığı illerden biriymiş. Bunu dikkate alarak partililer yoğun çalışma içine girmiş. Edirne'de de iktidar partisi çalışmalarını aralıksız devam ediyor. Diğer partilerde henüz bu kapsamda aynı hareketliliği göremiyoruz.
-------------------------
İNSANLAR YOKSULLUK VE AÇLIK SINIRINDA YAŞAM SÜRÜYOR
Döviz fiyatlarında yapılan indirim halkımızı ziyadesiyle mutlu etti. Bazı bölgelerimizde bu mutluluk sokakta alay şeklinde yansıdı. Bu alanda halkın beklentisine hak vermek gerekir. Bu döviz indiriminden halkın beklentisi, tükettiği ürünlerde de aynı indirimin olması. Aradan bu kadar süre geçti bakıyoruz marketlerdeki fiyatlara indirim diye bir durum yok. Bazıları indirim yerine bindirme devam ediyor. Halkın büyük bölümü istatistiklere belirlenen yoksulluk ve açlık sınırı arasında sıkışıp kaldı. Böyle giderse bu girdaptan kurtulmaları çok güç. Malını pazarlayan herkesi alışkanlık haline getirmiş. Neden fiyatların inmediği sorulduğunda hala dövizin yüksekliği gerekçe gösteriliyor. Satılan ürünün dövizle ilgisi olmasa da tüm mal pazarlamacıları dolar zammına sığınıyor. Ne yazık ki, bu haksız kazanç meraklılarının önü alınamıyor. Bu arada olan vatandaşlara oluyor. Onların da seslerini dikkate alan yok. Onun ötesinde siyasi polemikler toplumun ilgisini çekmiyor. Yaşam sıkıntıları her sorunun üstünde seyrediyor. Siyasiler bu konuyu dikkate almazsa kaybedecek kendileri olacaktır.
