Bu yazının ilk bölümünü bir süre önce kaleme almıştım.Özeti şöyleydi

Bir şiir dinletisi için Kırklareli’ne gitmiştik.Kırklarelili ve dışardan davetli olarak gelen şairler kendi şiirlerini müzik eşliğinde okumuşlardı Daha sonra bir arabayla gezmiştik. Yazım şöyle sürüyor

Şiir dinletisi biter bitmez müzeye gittik. Bir sürü içi doldurulmuş kuş gördük. Hepsi canlı gibiydi.

Üst katta türlü dönemlere ait bulgular vardı. Hepsi de geçmiş dönemlerin yaşayan belgeleri idi.

Daha sonra bir belediye arabasıyla kazı yapılan bölgeye yönlendirildik. Müzede bulunanların çoğu bu eski yerleşim birimlerinden elde edilmiş.Anlatılanlara göre kent, çağlar önce Burada kurulmuş. Hele o ağaç dallarından yapılmış ev örneği, beni çok eski çağlara taşıdı ve duygulandırdı. Birden yüzyıllar öncesinde buldum kendimi. Daha önce de bir şehir turu atmıştık. Bu turda Karagöz’ün heykelini ve Kakava Şenliklerinin yapıldığı yerleri görmüştük.

KARAGÖZ heykelinin ne işi var Kırklareli’nde diyebilirsiniz.

EVLİYA Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde Kırklareli doğumlu olduğu vurgulanmış. Vize İlçesinin Kızılağaç (Sofyoz) Köyünde doğmuş.

Sav bu.Bir Vizeli olarak bu durumu yansıtmak istediysem de kulak asan olmadı.

İyi ağırladı bizi, Kırklareli. Bu kadarla da yetinmediler. Aynı grubu kısa bir süre önce yapılmış KARDAK Barajına çıkardılar. Nefis bir görünüm ve pırıl pırıl bir hava. Böyle çekici bir yerde yiyip içmenin hazzını da böylece tatmış olduk. Bu hazzı barajın kıpır kıpır mavi suları okunan şiirler ve şarkılar katmerledi.

  1. bu anı unutulmazlar arasına giriverdi. Istıranca Dağlarından gelen gürgen, meşe, ıhlamur kokularını içiminde duyumsamıştık.Karadeniz’in yosun kokulu serinliği alnımızda dolaşırken dönüşe direksiyon kurmuştuk bile. Kardak yeni yapılmış bir baraj..Kardak olaylarının yaşandığı günlerde bitmiş. Ortalarında bir de ada. Dağlardan kopup gelen sel ve kaynak sularıyla besleniyor. Hani derler ya “cennetten bir köşe” tamı tamamına öyle .Bu yaşantı kesitlerinden sonra, orada okuduğum şiirimden son bölüm canlanıverdi aklımda:

 “Gelmesen olmaz/Görmesen hiç olmaz/Meşeler şarkı söyler/tepe tepe dağ ova/Gidip görmeyen duymaz/Gidip görmezsen olmaz”

Tanrılara adanmış (kutsanmış) topraklar henüz bitmiş değil.Zaman zaman sürecek…

Edirne’ye döndüğümüzde mehtap bize el sallıyordu sanki

Bir minik şiirimi eklesem yazımın sonuna iyi olur kanımca.

ŞİİR ÇOCUK

Yalnızlığın volkanı

Patladı patlayacak

Ne verdik ne aldık

Hangi kalem hesaplayacak

Kitaplar limanına

Yanaşmış gemilerimiz

İzlerdi liman liman

Şiir akşamları bizi

Bu çocuk

Şu bizim şiir çocuk

Sevginin dallarında

Gözyaşlarında aşkın

İlk tomurcuk

N.T

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.