İnsan böyle günlerde hem vakit geçirmek hemde kendisini eve bağlayan bu hastalık ve benzeri hastalılarla ilgili bilgileri araştırıp öğrenmek istiyor.
Geçmişte Korona Virüsü salgınına benzer toplu ölümlere neden olan bir çok hastalıklar ve salgınlar yaşanmış.
Öyle vahim sayılabilecek durumlar ile karşılaşılmış ki,okuduğumda her salgının ve hastalıkla mücadelenin bir bilinmeyenle mücadele etmek olduğunu gördüm.
Bu tür salgınların çıkışında insan oğlu her zaman hazırlıksız ve caresiz kalmış ve çok sayıda kayıplar yaşanmış.
Daha sonra aşılarıda bulunmuş,ilaçlarıda yapılmış tabiiki.
O nedenle şu anda Korona ile yapılan mücadele de ayni bana göre.
Bir farkı var,geçmişe göre teknolojinin çok ileride oluşu çareyi bulma konusunda çok büyük şans.
Geçmişten daha hızlı bir tedavi yöntemi bulunup hayata geçecektir.
Yeni tip corona virüs salgını 2019 sonlarında, Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıktı.
Yüksek ateş, öksürük ve sonrasında gelişen zatürre ile seyreden yeni tip corona virüs hızla yayılarak tüm dünyayı etkisi altına aldı.
Ülkemizde de bu konuda büyük bir çalışma ve araştırmaların yapıldığını biliyoruz.
İnşallah çok yakın bir zamanda ve fazla zayiat vermeden bu felaket Dünyanın başbelası olmaktan çıkar
Buna benzer salgınların geçmişteki tarihçesine baktığımızda Avrupalılar'ın "kara ölüm" olarak adlandırdıkları veba insanlık tarihinin en acımasız ve en etkili salgın hastalıklarından birisiydi. Salgınların boyutları o kadar büyük olmuş ki, milyonlarca insan hayatını kaybetmiş ve dünya tarihinin gidişatı değişmişti.
Osmanlı Devleti, önce Balkan Savaşları ardından Birinci Dünya Savaşının gelmesiyle, savaşın yanında birde bulaşıcı hastalıklarla mücadele etmek zorunda kalmıştır. Balkan savaşları sonrasında Anadolu ya artan göçlerle birlikte; kolera, tifüs, veba, frengi, dizanteri gibi salgın hastalıklarda yaygınlaşmıştı.
Birinci Dünya Savaşının başlamasıyla birlikte, ordu içinde olduğu kadar sivil halk arasında da sıtma iyice yayılmaya başlamıştı.
Halkın yaklaşık dörtte üçü sıtmaya yakalanmış, orduda da alınan önlemlere rağmen dört sene içinde 412.000 er sıtmaya yakalanmış ve bunların 20.000’i ölmüştür
Dünyanın yaşadığı bulaşıcı hastalıklardan biri de Viral kanamalı ateş salgını 4 ayrı RNA virüsünün yol açtığı “Kanamalı ateş” salgınları, 1545-1548 yılları arasında Meksika’da ortaya çıktı ve tahminen 5 ile 15 milyon insanı öldürdü.
1817-1824’de Asya ve Avrupa’da ortaya çıkan kolera salgını, 1899- 1923 yılları arasında yaklaşık 1.500 bin kişiyi öldürdü. Vibrio cholerae adlı bakteriyle gelişen kolera, bağırsak enfeksiyonuna, daha sonra şiddetli ishale neden olan bir hastalık.
Osmanlı İmparatorluğu’nda 1912-1913 Balkan Savaşı sırasında görülen kolera salgını ciddi kayıplara sebep oldu.
Çiçek Hastalığı salgını ile HIV-AIDS salgını da insanlık tarihinin önemli haslaıkları arasındaki yerini almış ve aşıları ile ilaçları bulunana kadar da ölüm vakaları yaşamıştır.
Domuz gribi,Asya gribi ve Hong Kong gribi gibi salgın hastalıklarda o dönemde 1 milyon insanın ölümüne neden olmuştu.
İşte şu anda başımızın belası olan KORONA salgını da hiç şüphe yok ki,aşısı ve tedani edici ilaçları bulunarak korku olmaktan çıkacaktır.
Yeterki şu anda yapma denilenleri yapmayalım,tedbir amaçlı yasaklara uyalım.
Çünkü hayat çok güzel yaşamak çok güzel...
