Tatil denince hemen aklımıza ve dilimize deniz kelimesi düşer nedense.
Tatil ile Deniz özdeş olmuşlar adeta.
Aslında Tatil dendiğinde akla gelen ve uygulanan o kadar çok fazla aktiviteler vardır ama bizim bu bölgede ilk akla gelen ve uygulanan tatil Deniz oluyor.
Tatil ve Deniz olgusunu en fazla yaşam şekline dönüştüren memur kesimi ise öğretmenlerdir.
Meriç İlçesinde görev yaptığım yıllarda Deniz tatilini ilk başlatanlardandık.
İlköğretim Müdürü rahmetli ağabeyim Fuat Kılıçarslan, yardımcısı ben ve rahmetli Nevzat Özsoy ağamız ile daha Mart ayı geldiğinde Tatil hesaplarını yapmaya başlar ve uygulardık.
Enez’in Sultaniçe köyü bizim ilk kampçılık yapmaya başladığımız mükemmel denizi ve doğası ile bizi büyüleyen bir yerdi ve çok uyumlu olumlu bir arkadaşlık içinde 3 ayı aşkın süre çadır kampçılığı yapıyorduk.
Daha sonra Enez sahilinde var olan 10 a yakın barakaya ilave olarak bizde 3 baraka yaparak burada tatillerimizi geçirmeye başladık.
Enez Belediyesi daha sonra yer göstererek baraka yapma olanağı tanıyınca bir Baraka kenti oluştu.
Eşim ve çocuklarımın işlettiği Butiğimizde ticari başarı ve kazanç artınca yeğenimin yaptığı evlerden bir tane satın alarak Ev sahibi konumuna da yükseldik ama tatil süremiz kısaldı tabiî ki.
Evimizde bir hafta dahi kalamıyorduk çünkü ticari hayat hızlıydı ve düğüncülerin aradığı isim olmuştu eşim ve Müjdat&Melis mağazamız.
Bu arada iki kooperatife daha girerek Sultaniçe deki Utku ve Yiğit isimli Kooperatiflerin ortağı olduk.
Ne var ki kirada olduğumuz Dükkan satılığa çıkınca bunları satarak şu anda kirada olan Dükkanımızı satıl almıştık.
Yaşamımdaki Deniz maceralarımın bir bölümünü sizleri hiç ilgilendirmemesine rağmen sizlerle paylaşmam belki doğru değil ama içimden öyle geldi ve geçmişi anmak adına yazdım işte.
Gelelim bu günlere.
Uzun süredir Deniz ile bir ilişkim olmamıştı.
Hastalıkta buna eklenince aklıma dahi gelmedi hiçbir zaman.
Ama büyük oğlum Şinasi Yayla köyünde bir daire kiralayarak bizi de yanına alıp Denize geldik.
Hava almamı ve moral motivasyon açısından iyi geleceğini düşünmüş ve doğruda düşünmüş.
Gerçekten de bu kısa süreli tatil bile bizi hem fiziki hemde ruhi açıdan çok olumlu etkiledi.
Sağ olsun var olsun.
Denize girmek, hele hele yüzmek benim için geride kalmış aktiviteler aslında ama yine oğlum ve gelinimin kontrolünde bir kez de olsa denize girip tuzlandım.
Saroz gerçektende mükemmel tatil beldeleri ile dolu.
Havası, denizi kumu ile adeta ruhsal ve fiziksel tedavi yeri.
Kısa süreli beş günlük tatilimizi sonlandırarak evimize döndük.
İnşallah 10 Eylülde İstanbul Koşu Yolu Kalp Damar Hastalıkları Hastanesinde olacağım ve yine inşallah sağlıklı bir şekilde evime döneceğim diye düşünüyorum.
Yüce yaratana sığınarak tabiî ki.
Herkese sağlıklı mutlu ve aile bütünlüğü içinde geçirecekleri ömürler diliyorum.
Halk içinde muteber bir nesne yok Devlet gibi,
Olmaya Devlet Cihanda bir nefes sıhhat gibi…..
