Korona belası çok şeyi kısıtladı, erteletti.

Ancak, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı coşkusunu engelleyemedi.

23 Nisan Perşembe akşamı saat 21.00’da tüm Türkiye’de olduğu gibi Edirne’de de insanlarımız balkonlarında İstiklal Marşı’nı Belediye Anons Sistemi’nden yayınlanan şekliyle birlikte söyledi.

Sonrası alkış, coşku…

Edirne’de yaşayanlar, ellerdeki ve evlerinin balkon ile pencerelerine asılmış Türk Bayrakları ve Atatürk posterleriyle bu önemli günü olabildiğince kutladı.

Caddelerden geçen araçlar kornalarıyla bu coşkuya dahil olurken, bir kes daha böylesi özel günlerin bizi birlik-beraberlik anlamında uzaktan bile olsa bir araya getirdiğine şahit olduk.

Edirne’nin yağmurla sınavı

Bilmem kaçıncı sınav.

Sağanak olduğunda belli mahalleler, belli sokaklar dereyi aşan su akışıyla bırakın yaya ve araç geçişine imkan kalmasını, lastik bot kullanımı gerektirecek hale geliyor.

Pazar saat 18.20 gibi de aynı senaryonun bir başka versiyonunu izledik.

Belediyenin alt yapı için kazıp, sistem döşediği sokaklardaki manzara da böyleydi.

Yenilenen yerlerde mazgallar yeni yeni yapılırken, bağlantıların ya tam sağlanmadığı ya da aşırı suyun yer altına alınamadığı görüldü.

Her yağmurda olduğu gibi aklıma referandum geldi.

Hani neredeyse yerel seçim kadar yoğunlukta Edirnelinin katıldığı iddia edilen ve vatandaşa alt yapıyı yapalım mı? Bir kısmında asbest borularının da yer aldığı söylenen su sistemini yenileyelim mi? gibi ilginç (!) soruların yer aldığı referandum vardı ya…

Şimdi düşünüyorum da; ya Edirneliler ‘’Biz alt yapı istemiyoruz. Her yağmurda su içinde kalmaktan memnunuz. Suyumuzu da eskiyen şebekeden içmek isteriz. Tadı böyle daha güzel’’ diye düşünüp, alt yapının yenilenmesine karşı çıksaydı…

Aklınıza geliyordur; böyle bir saçma düşüncede olan Edirneli var mı diye?

Recep Gürkan bunumu düşündü yoksa Edirnelilerin aklını mı test etti?

Amacı neydi?

Hala aradan geçen sürede referandumun neden yapıldığını anlayamadım.

Kim ona bunu yaptırmıştı? Sadece bunu merak ediyorum.

Eski dostlar mı, eskimeyenler mi? Ya da bir dargın, bir barışık dostları mı?

Yoksa çok akıllı birisi olarak hep nitelediğim Gürkan, bugüne kadar herhalde hiçbir belediyede gerçekleştirilmemiş bu kadar gereksiz bir referandumu yapar mıydı?

Her şey ortada, gözümüz görüyor.

Yağmurda su altındayız, içme suyundaki kaçaklar ve eskimiş şebeke ortadayken neyi, neden sorarsın?

Pazzle/saç boyası

‘’Evde kal’’ sloganı, sokağa çıkmama uygulamaları, kronik hastalığı bulunanlar, 65 yaş üstü, 20 yaş altı derken milyonlar evde kaldı.

Hal böyle olunca insanların tüketim alışkanlıkları da değişti.

Pazzle üretiminde ekstra mesai harcayan üreticiler iç ve dış talebi karşılamakta zorlanıyormuş.

Kuaför ve berberler kapalı olunca kadınlar saçlarını evde boyamaya başladı. Saç boyası satışları ile erkekler için traş makinelerinin satışı patlamış.

Ekmek yapmak için maya, un, cips, kuru yemiş çeşitleri de dönem içinde satışlarını katladıkça, katlamışlar.

TÜ koruyucu ekipman üretmiş

Genelde kentten uzak bir yaklaşım sergilediğinden şikayet ettiğimiz Trakya Üniversitesi (TÜ) koronavirüste sanki biraz silkelenmiş gibi…

Yıllardır sağlık hizmeti dışında Edirnelilerle pekte birlikte olmayan, kent sorunlarına uzak kaldığı ve projeler üretmediği iddiasıyla eleştirilen TÜ, Covid-19 tedbirleri kapsamında sağlık çalışanları ve vatandaşları korumaya yönelik çalışmalar gerçekleştirmeye devam edildiğini duyurdu.

Yine sağlıkla ilgili ancak, bu seferki ulusal mücadeleye dair.

Üniversite, İtalya’daki mühendisler tarafından dalış maskeleri kullanılarak üretilen koruyucu maskelerden esinlenerek, kendi olanaklarıyla geliştirdiği yoğun bakım maskesine ait aparatlarla birlikte koruyucu maske, filtrasyon sistemleri ve mekanik ventilasyona uyum sağlayan özel aparatların 3D yazıcı kaynak kodlarını paylaşıma açtığını bildirdi.

Sağlık çalışanlarını virüsten korumakta önemli olan bu maske ve apratların üretimine destek olacak bu çalışma ile TÜ’nün de bu mücadelede ‘’Adeta çorbada tuzu oldu.’’

TÜ’den normal günlerde Edirne ilgili olarak teknolojik, kent mimarisi, sosyal, ekonomik hayat, sportif, kent kültürüne katkı gibi konularda faaliyetlerde bulunması beklentimiz ise sürüyor.

Bu konularla ilgili fakülte ve bölümleri mevcut olan TÜ’nün benim gibi Edirne Lisesi mezunlarından olan Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu’ndan atılım beklemek hakkımız.

NOT: Koronavirüsle ilgili gelişmeleri merak edenlere; bu yazıda fazla değinmiyorum.

Yalnız şunu belirteyim. Gidişat tüm Türkiye’de olduğu gibi olumlu. Bazı yerlerde yeni karantina uygulaması var.

Geçkinli Köyü’nde 1 kişide koronavirüs çıkınca, 5-6 aile karantinaya alındı. Değirmenyeni Köyü’nde de bir vaka sonrası karantina olduğu ifade ediliyor.

Tek-tük vakalar olurken, genelde Edirneliler uyarıları dikkate alıyor.

Özellikle Edirne Valiliği, Sağlık Müdürlüğü ve bağlı kurumlar ile burada görev yapanların özverili çalışmaları takdirle karşılanıyor.

Valiliğin apartmanlara dezenfektan maddesi ile pompa tedariki çalışması memnunlukla karşılandı.

Edirne Belediyesi’nin market gibi insanların yoğun olarak gittiği yerlerde yaptığı ilaçlama çalışmaları da başarılı.

Belediyenin maske dağıtımı ve apartmanların dezenfeksiyonu çalışmalarında Şükrüpaşa Mahallesi’nde olduğu gibi bir çok bina ve cadde ise sıra gelmesini bekliyor.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.