Edirne Belediyesi şehir içi trafiği rahatlatmak amacıyla kentin güney bölgesinden Meriç nehri kenarından bir yol açarak kent merkezindeki trafiğe biraz olsun rahatlık getirdi.
Şehir dışına çıkacak araç sürücüleri bu yolu tercih ederek ışıklara takılmadan yol alabiliyor.
Ayna amaçla Edirne’nin kuzey çevre yolunun Mevlana Camii ile Toki, Sultan,1. Murat Devlet Hastanesine giden bölümü araç trafiğine açıldı. Trafiği rahatlatacak olan bu yolda sabahları mesai öncesi bazı şoför kursları için eğitim yeri olarak kullanılması trafikte tıkanmalara neden oluyor.
Bu yoldan geçen araçlar acemi şoförlerin yapacakları bir hata sonucu trafik kazasına neden olacağı endişesini taşıyor.
Şoför eğitimlerinin özellikle trafiğin yoğun olduğu saatlerde yapılmaması önerisinde bulunan vatandaşlar;” Bir bakıyorsunuz önünüzdeki acemi şoför araç sürerken birden aracını durduruyor veya bir başka trafik hatası yapıyor.
Bu durum bazen dakikalarca trafiğin aksamasına neden oluyor. Bu tür kursların, trafiğin uygun olduğu saatlerde yapılması daha doğru olmaz mı?
Trafiğe kolaylık sağlamak amacıyla yapılan Kuzey Çevre Yolu, şoför kursu firmalarına deneme alanı olmasın.
Trafikte rahatlama beklerken şehir içinde olduğu gibi bu yolda da trafik kilitlenmesi yaşanmasın” uyarısında bulundular
**************************************************
ÖLDÜRÜLEN GAZETECİLER GÜNÜ
6- Nisan ülkemizde öldürülen, katledilen Gazetecileri Anma Günü imiş. Bunu kaç basın mensubumuz bilir. Bırakın onu kaç gazetecimiz teröre kurban gitti isimlerini hatırlayanlar ne kadar. Uğur Mumcu, Ümit Kaftancıoğlu, Hasan Tahsin, Metin Göktepe, Sabahattin Ali, Çetin Emeç, Ahmet Taner Kışlalı Abdi İpekçi, ve 70 gazeteci Cumhuriyetten bu yana bu meslekleri nedeniyle teröristlerin hedefi olmadı mı? Bu meslektaşlarımızı çoğunun gerçek failleri bulunabildi mi?
Sağlıklı bir insanın her an bir engelli adayı olabileceği gibi bir basın mensubunun da her an bazı kişilerin hedefi olabilir.
Bu denli riskli bir meslek olan basın emekçileri aslında böyle günlerde bir etkinlik yapmalı aralarındaki bağları güçlendirip toplumda dördüncü güç olduklarını hatırlatmaları gerekir.
Bu günün bölgemiz basını bir yana ulusal denilen basında da hatırlandığını sanmıyorum.
Sadece bir iki basında yer bulan böyle önemli bir günün yıldönümünde dernek mensuplarımız hiç olmazsa basın kurbanlarımızı anmak için bir etkinlik veya bir basın açıklaması yapmaları gerekmez miydi?
Basın mensuplarının kendilerinden başka dostunun pek olmadığını akıldan çıkarmamalıyız.Her dönemde basın mensupları bazı çevrelerin hedefi olmuştur.
Bir toplumda haber yaparak herkesi memnu etmek mümkün değil. İşiniz gereği, orunlu olarak bazı çevre ve kişilerin ayağına basıyorsunuz. Bu da sizi hedef haline getiriyor. Verilen kurbanlar bunun sonucu olmadı mı?
Teröre kurban giden Basın mensuplarını bir kez daha rahmetle anıyor basın mensuplarımızın kazadan beladan iftiralardan korunması dileklerimi sunuyorum.
******************************************************
BÖYLE PERFORMANS BELİRLENİR Mİ.?
Okullarda öğretmenlerin ne kadar başarılı olduklarını belirlemek için öğrenci velilerine ve öğrencilere de danışılacakmış. Velilere ve öğretmenin öğrencilerine “şu öğretmen size göre başarılı mı?” Diye sorulacakmış. Böyle provokasyona açık bir sorgulama olur mu?
Bir öğrenci dersine çalışmayıp bir öğretmenden zayıf not alıyorsa o öğretmen hakkında iyi not verir mi _ Öğrenci evinde ailesine bu öğretmeni hakkında olumsuz şeyler söylüyorsa o veli öğretmene başarılı öğretmen der mi?
Milli Eğitim bu saçma sapan yöntemle neyi amaçlıyor. Bir veli hiç yüzünü dahi görmediği sadece kulaktan duyma sözlerle o öğretmenin geleceği ile oynayabilir mi?
Dünyanın hiçbir yöresinde böyle bir uygulama var mıdır, hiç sanmıyorum.
Ülkemizde geleceğimizin mihenk taşı olan Milli eğitim yaz boz tahtasına döndü. Her gelen bakan kendine göre eğitim programı düzenliyor. Bu program başarısız olduğunda sil baştan yeniden düzenleme yapılıyor.
Ülkemizde ihale yasalarından sonra en çok değişiklik yapılan yasaların eğitim yasaları olduğu biliniyor.
Böyle belirsizlik içinde yetişen öğrencilerin gelişmiş ülke öğrencileri ile yarışma imkanı olur mu?
Her şey ortada bırakınız çağdaş eğitimde ileri ülkeleri. ülkemizde eğitim düzeyi Afrika ülkeleri seviyesine indi. Şimdi de öğretmenlerimize veliler ve öğrencilerle performans belirliyoruz. Allah hepsine akıl fikir versin.