Ülkemizin en güzel yönelirinden biri olan Trakya  her nedense devlet hizmetlerinden her alanda yeterince yararlanamıyor.

Bunu istatistikler de gösteriyor.

Siyasi yapı dikkate alınarak yapıldığı şüphesi  olan  hizmetlerden Trakya’mız  yeterince faydalanamıyor.

Bunu hizmet talebi için  Ankara’ya gidip bölge için bölgeye hizmet yapılması talebinde   bulunanlar da tanık oluyor. Bölgeye gelmesi gereken zorunlu  dvlet hizmetleri daha geriye bırakılıyor, öteleniyor.

Belediye Başkanı Recep Gürkan ,son yapılan  Belediye  Meclisi toplantısında gündeme getirdi  Geçen dönem iktidar partisinin kazandığı bir belediye’nin yüksek miktarda sigorta ve vergi borcu olmasına rağmen  bu konuda  herhangi bir denetim yapılmamış.

Muhalefet belediyelerinin borçlarının az olmasına karşın  her an  borçların ödenmesi konusunda yaptırım uygulanmış. Bundan  muhalefete oy verenler gibi iktidara oy verenler de  mağdur oluyor.

Bu ülkenin her yöresi bizim için aynı değerde olmalı.  Siyasiler Edirne’ye gelip hamasi nutuklar atarak  kentin  güzelliklerini  sergilemeleri ile birlikte  bu güzel kente yapılması gereken hizmetleri neden esirgiyorlar?

Edirne sadece Edirnelilerin kenti değil tüm halkımızın ortak değeridir. Buraya getirilen bir hizmet engelinin faturası sonunda bu hizmetten sorumlu kişilere fatura edilir.

Trakya halkının beşeri yapısı belli . Nasıl ki bazı bölgelerin siyasi yapılarını değiştirmek kısa sürede mümkün değilse, Trakya insanının siyasi duyarlılığına da saygı duyulması gerekir.

Üstelik bölge halkının güvenini kazanmak istendiğinde oralara daha çok hizmet vererek farklılığını göstermesi güven tazelemesi gerekmez miydi?

Anadolu’nun daha önceleri. Edirne’den çok daha geri durumda olan kentlerin şimdi serhat kenti Edirne’yi kat kat geçtiğine tanık oluyoruz, Oralara yapılan desteklerin       Edirne’den esirgenmesine ne anlam verelim.Ne yazık ki bugüne kadar böyle bir  yaklaşım göremedik.

Edirne’ye yapılacak hizmet ülkemize yapılan hizmettir, tarihimize verilen değerdir.

Bunu Edirne  halkı  da bunu fazlasıyla hak etmiştir.

--------------

İNSANLARIN DEĞERİ OYLA ÖLÇÜLMEZ

İnsanlarımız sadece siyasi partilere  verdiği oyla değerlendirilmemeli. Bu konuda vatandaşların başka yükümlülükleri de vardır.

Bölge halkı ülke genelinde devlete vermesi gereken  vergi konusuna  çok özen gösterdiğini vergisini zamanında verdiğini unutmamalıyız.

Bu ülke kalkınmasına katkı, destek  anlamına gelir.

Yine bölge insanımız devletine  yasalara karşı  sorumluluğunu çok iyi bilir ve onlara uyar. Bu bölge adli vakaların en az olduğu çağdaş bir bölgedir.

Halk Devletine karşı çeşitli yollarla  zarar ettirtme hile  yoluna gitmez,  devletine karşı görevi kutsal sayar.

Kurtuluş savaşının başlamasından bu yana insanlarımızın   ülkesine bağlılıkta hiçbir kusuru olmamıştır.

Siyasi olarak da kendisine hizmet edeni ve haklarına destek vereni her zaman desteklemiştir.

Geçmiş iktidarlardaki değişkenlik bunun göstergesidir.

Hal böyle olunca sorunsuz bir bölge almasına karşın neden bu bölgeye yapılan devlet hizmetleri, başka bölgelere yapılanlardan daha alt düzeyde kalıyor. Bunu sorgulamak gerekmez mi?

Kuşkusuz bazı alanlarda tarihi eserlerin onarımında ilimize  büyük hizmetler yapılmıştır:

Bunun için Trakya’nın  de vakıfların geliri açısından en yüksek olduğunu unutmamalıyız.

Vakıf eserleri onarımı yanında devletimizin yapması gereken, tarihi köprülerin sorunları, Selimiye yanındaki kazı alanına çözüm bulunması.

Selimiye, Üçşerefeli, Alipaşa,Bedesten, Eski camiyi kapsayan tarihi dokuların yer aldığı üçgenin oluşturulması, devletimiz desteği ile gerçekleşmiş olsa bunda Edirne’den çok devletim  yarar sağlar.Kırkpınar alanına yapılacak düzenleme eski sarayın yapılması, Bugün atıl durumda olan devlet binalarının  kullanıma açılması. Edirne’deki yıkılmaya yüz tutan  tarihi evlerin onarılması, yine kente ayrı bir güzellik getirecek

Edirnelilerin ortak beklentisidir. Şimdi halkımız hızlı trene odaklandı. O programa konulmuş Bu alanda Avrupa’nın da desteği var, geç de olsa  bir gün hızlı tren Edirne’ye gelecektir.

Onun yanında ilin kuzey bölgesindeki verimli toprakların suya kavuşması için imkanlar var.

Yıllardır halk Suakacağı barajı yutturmamasıyla avutuldu.

Bu bölgede baraj yapılacak yerler var. barajlarla ilgili  projelerin hızlandırılması, ülkemizin yurt dışı çiftçilerine akıttığı dövizin yurt içinde kalması sağlanacak.  Çakmak Barajından sulamanın çok pahalı olacağı söyleniyor: Şu anda  barajda yeterli  faaliyet yok.

Bu rantabl  hale getirilirse  bu yörede  beş yüz bin dönüme yakın toprak  sulamadan  yararlanacak. Tüm bunlar Ülkemize gelir getirecek yatırımlar.

Başka yörelere yeterinden fazla yapılan yatırımların bir bölümünün bölgemize kaydırılması gerekmez mi?

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

 UÇSA DA YÜRÜSE DE KEÇİ

İki avcı dağlık bir bölgede ava çıkarlar. Bu avcılardan biri çok inatçıymış hani bir tabir vardır dediğim dedik cinsindenmiş.

Bu iki avcı arkadaş ava çıktığından bir süre sonra dağın yamacında bir karaltı görürler. Avcılardan biri o karaltının keçi olduğunu savunur. Diğeri ise onun kartal olduğunu, keçinin oraya ulaşmasının mümkün olamayacağını iddia eder. Kartaldı-keçiydi diye iddiaya giren avcılar sonunda bir silah atarsak ne olduğu anlaşılır diye kararlaştırırlar.

Silah sesini duyan kartal oradan uçar. Böylece görünen karaltının kartal olduğunu savunan avcı haklı çıkar.

Kendi söylediğinde ısrarcı olan arkadaşı bunu kabullenmez ve o karaltı bence uçsa da keçidir yürüse de keçi diyerek inatçılığını sürdürür. 

BUNLARI BİLİYOR HUSUNUZ,?

İLK HARİTAYI KAŞGARLI MAHMUT ÇİZDİ

Tarihimizde ilk harita Kaşgarlı Mahmut tarafından yapıldı.

Bu ilk Türk haritası Kaşgarlı Mahmut’un 1072 yılında yazdığı Divan-ü Lügat-ı Türk'ün metnindedir. Türk boylarının oturduğu yerlerle çevresindeki yabancı yer ve toplulukları göstermekteydi.

Haritanın ortasında ise Karahanlılar'ın ilk başkenti olan Babasagun vardı.

FIKRA

Bir yaya kör bir dilencinin önünde bulunan şapkasının içine  bir maden para atar.

Bu para şapkanın içine düşmez etrafına yuvarlanır.

Kör dilenci hemen yerinden kalkıp  parayı alır.

Bu durum karşısında hayrete düşen yardım sahibi:

 -“ Siz kör değil misiniz?” diye sorar

Dilenci:

 -“ Değilim tabii,Ben burada dilencinin yardımcısıyım. Kendisi şimdi  sinemada film  seyrediyor, emaneten yerine ben bakıyorumder

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.