Çorlu’da meydana gelen tren kazasında 25 can gitti, yüzlerce yaralı oldu. Aileler bu acıları ölünceye kadar çekecekler
Bu kaza unutturulmamalı.
Devletimizin en güvenli kuruluşunda seyahat eden bu insanların yaşadığı kaza adeta unutturulmak isteniyor.
Kaza nedeniyle hazırlanan raporda kazanın geçiştirilmek istendiğini bunu görmek mümkün.b,tr devlet kurumunda bu kadar acı bir kaza oluyor bakıyoruz kamuoyunun büyük bölümü tıs pıs.adeta ölen öldüğü ile kalıyor.
Yararlananlar ise bu kazanın izlerini ömürleri boyunca yaşayacak .
Bölge milletvekilleri ve demokratik kuruluşların kısaca Trakya halkının bu feci kazadan zarar görenlerin haklarına sahip çıkmalı. Bir daha böyle bir kazanın yaşanmaması için gerekil önlemlerin alınmasına katkı yapmalı.
Bu arada, kazada suçu olanların cezalandırılması sağlanmalı. Bu elim kaza unutturulursa bundan sonra olabilecek kazalara nasıl engel olunacak.
ALTIN YUMURTLAYAN TAVUĞU KESMEYELİM
Komşumuz Bulgaristan ve Yunanistan’dan Edirne’ye gelen insanlar esnaflarımızın ekonomik sıkıntılarına çare oldu. Başka iller ekonomik zorlukların çilesini yaşarken Edirne esnaflarımız bu ekonomik dar boğazdan az etkilendi.
Komşularımızın bize sağladığı bu imkanı çok iyi değerlendirmeli ve kıymetini bilmeliyiz.
Onlar yolunacak kaz gibi görülmemeli.Yerli halka uygulanan fiyat tarifesi onlara da uygulanmalı.komşuların çoğu Türkçe biliyor ,fiyatlardan da haberleri var.
Bunu dikkate almadan yüksek fiyatla mal satmak isteyenler kendine kötülük yapar.
Nitekim bu duruma maruz kalan komşu ülkelerin insanlarından bazıları çevremizdeki il ve ilçelere gittikleri yolunda duyumlar alıyoruz.
Biz bu hataya daha önceki yıllarda düştük.Bazı esnaflarımız kendi çıkarları uğruna Avrupalı işçilerimize kötü ve fahiş fiyatla mal sattılar.Bu az sayıda çıkarcı esnafların cezasını tüm esnaflarımız yıllarca çekti.
Gurbetçiler Edirne’den alışveriş yapmaz oldu. Yıllarca Edirne esnafı zan altında kaldı.
Esnaflarımızın önemli gelir kaynağını oluşturan komşularımızla yapılan alışverişlerde aynı hataya düşmeyelim onları bölgemiz için bu dar günümüzde bir veli nimet olarak görelim.Esnaflarımız da bazılarının yaptığı gibi sattıkları ürünlerinin fiyatlarını komşu ülkelerin dilleri ila yazmaları yararlı olur.
Bu arada otoparkçıların da sık sık denetlenmesi, yabancılardan fazla fiyat almalarının önlenmesi gerekir.Belediye ekiplerimiz bu konudaki denetimlerini arttırmalı.
Fahiş fiyatla mal satmak isteyenler gerekli cezayı almalı.
**********************************************************************
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ,?
TÜRK ORDUSU 1938 YILINDA TRAKYA’YA GELDİ
Türk Ordusu Trakya’ya 24 ağustos 1938 yılında yapılan büyük manevralar sonrası girdi.
Ondan önce Lozan Antlaşması gereği,Trakya’da ordu birlikleri bulunmuyordu.
Bölgede güvenliği jandarma birlikleri sağlıyordu.
************************************************************
51 BİN KİLO KOZA ÜRETİLİYORMUŞ
30-7-1938 tarihli Edirne Postası gazetesinin haberine göre Edirne ili sınırları içinde51 bin kilo koza üretilmiş.
Daha sonraları koza üretimine son verildi Koza mektebi ve depoları kapatıldı.Bahar aylarında paraya ihtiyaç duyulduğu bir zamanda yetiştirdikleri koza ile üreticilere gelir sağlayan koza üreticileri de bu gelirsen mahrum kaldı . Koza üretimi için kullanılan dut ağaçları da tarlaya dönüştü. Bölgemizde ipekböcekçiliği son buldu.
***********************************************************************************
MÜTTEFİKLER ARASI TRAKYA HÜKÜMETİ
15 –Ekim 1919’da Karaağaç, Dimetoka Gümilcine.İskeçe’yi sınırları içine alan müttefikler arası Trakya hükümeti kuruldu. Bu hükümet Fransızlara bağlandı. Bu hükümet ancak 7 ay yaşadı. Yunanlıları diplomatik kulisleri sonucunda yapılan referandumla 23 mayıs 1920’de yunanlıların hakimiyetine girdi.
Yunanlılar Kurtuluş savaşı sonrası savaş tazminatı olarak belirlenen 4 milyon frangı ödeyemeyince Karaağaç ve Bosnaköy’ü savaş tazminatı karşılığı Türkiye’ye verdi
