Ben bugün kadar yazdığım köşe yazılarımda sık sık kullanırım “ Ümitsiz olmayın, ümit siz olun” sözleri özellikle bugün sıkıntı içinde geçen zamanımız için de geçerli.

Bakıyorum çoğu insanımız gelecekleri için endişeleniyor.

Bu ölümcül hastalığın etkisini artırması, insanlarımızı karamsarlığa itebiliyor.Kimse gelecek konusunda iyimser bakmıyor.Halkta bu illetin hiç gitmeyecek gibi bir endişe var.

Ülke yöneticilerinin çelişkili ifadeleri toplumdaki bu endişenin artmasına neden oluyor.Ölüm oranlarının artışı da bu tehlikenin daha uzun zaman devam edeceği endişesini yaratıyor. 

Bakıyoruz, insanlarımızda  huzur, neşe kalmadı.Biraz gülümsemek için bugüne kadar defalarca seyrettiği Kemal Sunal  filmlerini seyrederek moral buluyor..Geleceğe kuşku ile bakan, neşesi kaybolan toplumun bu durumu aile yaşantısına da yansıyabilir.Özellikle geçim sıkıntısı içinde olan ailelerde çekişmeler  huzursuzluk başlar.

Bugün de onların izini görüyoruz.Yaşam derdinin, geçim sıkıntısı yaşamanın , ne demek olduğunu onu ancak yaşayanlar bilir.

Böyle dara düştüğünüz günlerinizde birçok dostunuzu da kaybedersiniz.Çoğunun iyi gün dostu olduğu böyle günlerde belli olur.

Tüm bu olumsuzluklara rağmen geleceğimizden umutsuz olamayız.

Unutmayalım ki, karanlığın en yoğun olduğu zamanda  aydınlık yakın demektir.Umudunu yitiren  geleceğini sağlıklı yaşamını da tehlikeye sokar.

Bu arada ülke yönetiminde söz sahibi olanların da toplumun bu sıkıntılarını dikkate alarak gerekli önlemleri almalıdır.

Onların tuzu kuru olsa da toplumun biriken sorunları onların rahat yaşamlarını da bir gün tehlikeye sokabileceğini unutmamaları gerekir.

---------------------

FİDANLIKLAR KENTİMİZİN OKSİJEN DEPOSU GİBİ

Edirne’nin Cumartesi Pazarı çevresinde odaklanan fidan ve çiçek satış yerlerine pazara gelen vatandaşlarımız büyük ilgi gösteriyor. Pazardan yaptığı alışveriş yanında çiçeklikleri de ziyaret ederek evlerine mevsimine göre çiçek ve fidanlar alıyor.

Bu ilginin devam etmesi halinde evlerin balkonları ve bahçeler gelin gibi süslenecek.

Tarlalarda  da meyve fidanlarının artması  bölgemiz dışında komşu illerin de sebze ve meyve ihtiyaçları  dahi karşılanacak.Halkımız ilgili kurumlarca  meyvecilik  ve çevre güzelliği konusunda  bilgilendirilmeli.

Bugün beton yığını halinde olan kamu binaları de yeşil alan haline dönüşmeli ,çevrelerindeki düzenli, yemyeşil ve çiçeklerle kaplı bahçeler oralarda da olması için çözüm bulunmalı.

-------------------

OKSİJEN SAĞLIĞIMIZ İÇİN OLMAZSA OLMAZ

Oksijenin sağlıklı yaşamımız açısından ne kadar önemli olduğu tartışma götürmez.Oksijeni bol ortamda yaşamak  için herkesin çaba harcaması gerekir.İnsanlarımız yeşili yok etme yerine  yeşil alanın çoğalmasına katkı yapmalıdır. Bölgemizde  ormanların yok edilmesinin tarlaya dönüşmesinin  zararını çekiyoruz. Genellikle batıdan gelen yağmur bulutları Edirne yerine kuzey ve güneydeki ormanlık alanlara yöneliyor.

Bölgede yağmuru çekecek yeşil alanların artması iklimin değişmesine, yağışların artmasına  da neden olacak.Meyveciliğin yaygınlaşması halkın çiçek sevgisi Edirne’yi de daha yaşanılır ve  cazip hale getirecek.

Halkımızda böyle bir merakın olması sevindirici.Resmi ve özel kuruluşlarımız da  çevrenin güzelleşmesine gereken katkıyı yapmalı.

---------------

FIKRA

O TARAFA HAVLAYACAK

Rahmetli Demirel’e başbakan olduğu  döneminde   bir dostu sormuş:

Sizi çok eleştiren o milletvekilini neden aranıza aldınız .” Size ve partinize sürekli hakaret ediyor,sövüyordu.”

Demirel hafifçe gülümseterek  şu cevabı vermiş:

“orada iken bize bağırıyordu.Şimdi bizim kapıya bağlayacağız. O tarafa havlayacak “ 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.