İnsanın yaşamında öyle anları vardır ki hayatınızdan soğur, üzerinizi karamsarlık kaplar. Geleceğe güvenceniz azalır, omuzlarınıza dayanamayacağınız yük biner, gözleriniz kararı kalbiniz hızla çarpar.
Böyle durumlarda silkelenip çok güç şartlarda yaşamını sürdüren zorluklara göğüs geren insanları düşünmek hatırlamak gerek.
Hangi koşullarda olursa olsun ümitsizliğe kapılmamak, karamsar olmamak gerekir. Halk arasında bir söz vardır” karanlığın en yoğun olduğu yerde aydınlık çok yakındır” denilir.
Karamsarlık insanı yıpratır, yaşamından soğutur. Onun için benim sık sık kullandığım bir sözcük vardır. "Ümitsiz olmayın, ümit siz olun” derim. Hiçbir zaman umudumuzu yitirmemeliyiz. Umudun yittiği an ölüme davetiye çıkardığımız an olur. Umut ve moral insanlara ekmek, hava su kadar gereklidir.
HER KURUM BASINLA İRTİBATTA OLMALI
İlimizde öyle kuruluşlarımız var ki bugüne kadar basınla ilgili hiçbir irtibatı olmamış. Kendi içlerine kapanık çalışmalarını sürdürmüşler. Bunların ne zaman başları sıkıştığında ilk başvuracakları yer yine özellikle mahalli basın oluyor.
Bu meslek kuruluş temsilcilerimizin her zaman mahalli basınla irtibatta olmaları onların sorunlarının çözümünde büyük katkısı olacaktır.
Bu arada en taze ve sağlıklı tarafsız haberleri öğrenmek ancak mahalli basınımız sayesinde olacağını unutmamaları gerekir. Mahalli basın kuruluşlarının kurumlara yönelik ön yargıları yoktur, onlar günlük rutin işlerini yaparlar.
Mümkün olduğunca haberleri kendilerine iletildiği şekilde yansız olarak yansıtmaya çalışırlar.
Onların bazı yayın kurumlarında olduğu gibi farklı beklentileri yoktur. Zor koşullarda ayakta kalma mücadelesi verirler.
Onun için ilimizde her kuruluşun mahalli basınımıza sahip çıkması gerekir.
Zira onların en yakın dostu ve bir zorlukla karşılaştıklarında yakınında olacak yine mahalli basınımızdır. Bunu unutmamaları gerekir.
Buna yeterince riayet edildiğini söyleyemeyiz. Bazı kurum temsilcilerimizde mahalli basını önemsememe gibi yaklaşım var.
Bunun yanlış olduğunu belirtmek isterim. Unutmamaları gerekir ki ulusal denilen basının haber kaynaklarının bir bölümü mahalli basın kanalı ile sağlanır.
Çünkü mahalli basın her an her yerde halkın içinde ve kaynağında varlığını sürdürür.
DİKKATE ALINMALI
Selimiye Camisi ile müze arasında mezar taşlarının yer aldığı “ Osmanlı mezar taşları” sergisi yer alıyor.
Bu mezar taşları farklı mezarlıklardan toplanan taşlardan oluşuyor. Bu mezar taşlarının altında o kişilere ait mezarlar bulunmamaktadır.
Bu taşların hangi mezara ait olduğu da belli değil. Ülkemizin bir başka yöresinde böyle, sadece mezar taşlarından oluşan bu yer, bir müze görüntüsü verilen bir başka yer var mıdır bilmiyorum.
Aslında Osmanlı dönemine ait bu mezar taşları yakınında bulunan müzenin bahçesindeki mezar taşlarının içine taşınabilir. Zira müzenin bahçesi bunun için çok müsait.
Bakıyorum bazı vatandaşlar mezar taşlarını görüp burada mezarların bulunduğunu sanarak dua ediyorlar. Bu ne kadar doğrudur onun yorumuna girmek istemem.
Selimiye Camisinin çevresi açık olması ve İlimize gelen yerli ve yabancı turistlerin rahatlıkla gezip dolaşacakları yerlerin olması gerekir. Bugünkü duruma baktığımızda Selimiye’nin bir yanında yıllardır çözüme kavuşmayan kazı çalışmaları nedeniyle halka kapalı bir yanında otopark ve park bulunuyor diğer tarafında da mezar taşları yer alıyor. UNESCO tescilli dünya kültür mirası olan bir eserin çevresi böyle olmamalı.
*******************************************************************************
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
KADIN MEMURLAR 1. DÜNYA SAVAŞINDAN BERİ VAR
Ülkemizde kadın memurlara yönelik ilk ilanı 1. Dünya Savaşında boşalan memuriyetler için Maliye Nezareti vermişti.
Silah altına alınan memurların işini görebilecek hanımlar vazifeye davet edildi.