Emeklilerin maaşlarının açıklanacağı günün akşamı tüm emekliler nefeslerini tutmuş Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 'ın zamlar konusundaki açıklamasını bekledi. Çünkü, hayat pahalılığının yükünü en çok dar geliri olanlar ve emekliler çekiyordu. Ülkede hızla azalan halkın alım gücünü aşan zorunlu ihtiyaç ürünleri toplumu yaşayamaz duruma getiriyordu.

Onun için yeni açıklanacak zamlarla halk kısmen de olsa refaha kavuşacağını rahatlayacağını bekledi. Ne yazık ki, beklenen olmadı sadece emekli maaşı çok düşük olanlara bir miktar zam verildi.

Diğer emekler yasal hakları olan enflasyon farkı zamla yetinmek zorunda kaldı. Enflasyon farkının yüksek olmaması halinde emekliler bugün alacakları zammın daha azıyla yetinmek zorunda kalacaktık.

Açıklanan zam oranlarına bakıldığında emekliler için "dağ fare doğurdu" denilebilir. Hayat pahalılığı alınacak zammı daha ele geçmeden aldı götürdü.

  1. sonra emeklilerin yaşam koşulları daha da zorlaşacak. Bunun için farklı gerekçeler arayanlar. Avrupa ülkelerinde de hayat pahalı olduğunu söyleyip geçiştirmek isteyenler,bir de oradaki insanların yaşam koşullarını görerek halka gerçekleri söylesinler. Mutfak tehlikeye girerse hiç bir gerekçe o iktidara hayır getirmez.

Bugün mutfaktaki sıkıntı had safhada. Geçim derdi,hayat pahalılığı insanları kara kara düşündürüyor. Fazla söze gerek yok. Hayat pahalılığının önemsemeyenler sıkıntıları önemsiz sayanlar dikkate almayanlar, dar gelirlilerin pazarda harcayabileceği para ile bir gün pazara gitsinler. Bırakınız ihtiyaçlarının tamamının alınmasını en azını almaya kalksınlar,o zaman halkın ne durumda olduğunu ne şartlarda yaşadığını görecektir.

Bunları gizlemek için konuyu başka alana çekmek isteyenler, bir gün yaptıklarının ne kadar yanlış olduğu gerçeğiyle yüz yüze gelecektir.

Bu konuda siyasilerce söylenenler resmen kayda geçiyor. Birer kalıcı belge olan, konuşmalarında suç unsuru olan sözleri gün gelip onu söyleyenlerin önüne gelecektir. Hangi siyasi görüşten olursa olsun toplumu zan altında bırakanlar haksız suçlama yapanlar bunun vebaline katlanacaktır.

Halka sağlıklı bilgi vermesi gereken medyamızın bu tür siyasetçilerin konuşmalarını sansürlemeden, halka zarar vereceğini,dikkate alınmadan sunması onları da bir anlamda suç ortağı yapmaz mı?

Böyle, toplumu kutuplaştıran konular yerine barış ve dostluğa katkı yapacak sorunların, konuların gündeme gelmesi daha iyi, toplum yararına olmaz mıydı?

Halkımız, barışı, sevgiyi o denli özler hale geldi ki, televizyonda reklamı yapılan mafyavari dizi filmleri yerine biraz gülmek, neşelenmek için yıllardır izledikleri Kemal Sunal filmlerini izliyor. Bunun nedenleri araştırılmalı. Siyasilerin toplumda yarattığı travma son bulmalı.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.