Bundan tam 80 yıl önce  yine böyle  sonbahar sabahı saat dokuzu beş geçe Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu  Ulu Önder  Mustafa Kemal Atatürk hayata gözlerini yumdu.

Ata’nın kaybıyla bütün ülke yasa boğuldu.

Atatürk’ün  yaşadığı 57 yılının çoğu ülke müdafaasında, cephelerde savaş alanlarında geçti.

Mustafa Kemal Atatürk, ülkenin kurtuluşu uğruna gece gündüz çalıştı, hayatını riske attı sağlığını hiçe saydı.

Savaş alanlarında yaralandı  kendisine komplolar kuruldu. Suikastlar düzenlendi.

Türk halkının sevgisi onu tüm bu badirelerden kurtarmaya yetti.

Kurtuluş Savaşından sonra Cumhuriyeti   halka benimsetme,   devrimleri uygulama döneminde  iç ve dış düşmanlara karşı amansız mücadelesini yılmadan  sürdürdü.

Ülkede  Cumhuriyet idaresini içine sindiremeyen, Osmanlının ve halifeliğin devamından yana olanlar, devrimleri baltalamak isteyenler  hiç eksik olmadı,bugün dahi onu arzulayanlar var.

Atatürk onlara da  fırsat tanımadı. Her zaman arkasında millet vardı.

Ülke çok yoksul düşmüştü. Uzun yıllar savaş meydanlarında mücadele eden, erkek nüfusun büyük çoğunluğu ya şehit olmuş ya da hastalıktan yaşamını yitirmişti.

Ülkede yerli sermaye yoktu . Tüm kurumlar yabancıların tekelindeydi.

Bugün  tamamı satılan fabrikalar Atatürk’ün zamanında yapıldı.

Ülkede okuma yazma oranı  kadınlarda  sıfır düzeyindeydi. Erkeklerde ise yüzde onu bulmuyordu.

Ülkede kısa sürede okuma yazma seferberliği başlatıldı.  Türkiye yeni baştan  onarıldı .

 Ekilemeyen tarlalar yeniden ekilmeye başlandı.

Ülkenin dört bir yanında tren yolları,  döşendi,  okullar açıldı. Fabrika bacaları tütmeye başladı.

Uzun yıllar  halkın gülmeye yüzü  Atatürk sayesinde gülmeye başladı.

Ömrünün büyük bölümünü savaş alanlarında geçiren Atatürk  iyice yıprandı,  en verimli çağında, ülkeye daha çok hizmeti dokunacağı bir dönemde  aramızdan ayrıldı.

Bugüne kadar Ata’mıza sadece üzülerek, ağıt yakarak  kollarına araçlarına  yazarak sahiplenmek  istedik. Onun bizlere bıraktığı devrimlerine  yeterince sahip çıkmadık. Lafta göstermelik olarak  Atatürkçülük yolunu seçtik.

Sloganlarla, ilkelerine sahip çıkmadan  Atatürkçü geçindik.  Diğer yandan  onun karşısında olanlar, devrimlerini hazmedemeyenler, her geçen gün güçlendiler. Bu ülkeyi bize kazandıran insana dolaylı yoldan saldırılar devam etti,  bu saldırılar gün geçtikçe dozunu arttırdı.

Ne yazık ki başarılı olamadılar.

Son asırda dünyada nice liderler gelip geçti. Bugün isimleri dahi anılmıyor, heykelleri yıkıldı.

Atatürk sevgisi ise azalma yerine daha da artıyor. Ona karşı tavır koyamayanlar yalancıktan da olsa son günlerde sahip çıkmış görünüyorlar.

Bu da gösterdi ki bu ülke insanının kalbindeki Atatürk sevgisini hiç bir güç yok edemeyecektir.

 Dünya lideri Atamızı 57 yaşında kaybettik.  Sevgisi ve ilkeleri sonsuza kadar yaşayacaktır.

 Bu ülkeyi seven herkes onun bize emanet ettiği mirasa sahip çıkmalıdır.

İlkelerin sonsuza kadar yaşayacaktır Atam. Emanetin emin ellerdedir, kabrinde rahat uyu.

-------------------------

BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?

TÜRKLERİN BAYRAMI ERGENEKON’LA BAŞLADI.

Türklerin Ergenekon’dan ilk çıkışlarını her yıl  bayram şenlikleri düzenleyerek kutladıkları Ergenekon destanında yazılıdır.

Hakanın da katıldığı bu kutlama şenlikleri  örs üstünde  demir dövülerek başlardı.

Dede Korkut,bayram niteliğindeki  çeşitli törenlerden söz eder.

Hanların doğum günleri, başa geçtikleri,  evlenmeleri, çocuklarının doğumları, başarılı olduğu savaşlar bayram gibi kutlanırdı.

Türk geleneğinde Müslümanlıktan sonra   ise  milli  bayramlar yerine  dini bayramlar olan ramazan ve kurban bayramlarına  büyük ölçüde önem verilmeye başlandı.

---------------------------------------------------------------

ÖZLÜ SÖZ

Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.