6 Mayıs 2017

Hıdırellez…

O da bir yaz yağmuru gibi geçiverdi. Zaman bu, her şey geçiveriyor, ömürler bile..

O gün ateşler yakıldı. Üstünden atlandı. Tunca kenarında toplananlar ellerini yüzlerini yıkadı, suya girildi bir Bir kez daha. Davul-zurna eşliğinde oyunlar oynandı danslar edildi. Sabah erken saatlerden sabah ilk ışıklara kadar sürmüştü bu karşılama.

Peki, sen ya da siz ne yaptınız diye soracak olursanız? Diye soran olmasa da ben yine o günü anlatmak istiyorum :

Kırklareli’nde kurulmuş ve yaşamakta olan bir dernek var: KIRKSEDER (Kırklareli Kültür Sanat ve Edebiyatçılar Derneği) Başkanı Fuat Bey.

Hıdırellez için dergin düzenlediği bir organizasyona çağrılı olarak yollara koyulduk.

Kırklar-Pınarhisar arasında bir yerleşim biri olan ÜSKÜPDERE’ye gidilecekti.

Kırklareli’den sonra Pınarhisar’ giden bir arabaya bindik. Köyün içinden geçen araba bizi kahvelerin oradaki meydanda bıraktı. Orda toplandık ve köyün biraz dışında doğayla bütünleşmiş bir meslektaşın çiftliğinde toplandık. Öğle üzeriydi.

O dünya cenneti yerde bir araya gelmek olağanüstü güzeldi. Dernek Başkanı Fuat Bey ve bu güzel yerin sahibi Necmettin Beyin içten çabaları unutulur gibi değil doğrusu. Yardımcı olanlar da az değildi hani. Otuz kişi kadar olduk. Trakya’nın bir çok yerinden gelenler vardı. Ve bizi bir araya getiren mü

Zik-şiir sevdasıydı.

Nereye bakarsan bak, nasıl bakarsan bak, yeşil ve yeşilin tonları…

Bir alan kutlamalar için düzenlenmişti. Ortada büyük bir ateş alev alevdi. Büyük bir şemsiye ve ağaçlar.

Uygun yerlere bayraklar asılmış, daha sonra Kırkseder’in flamaları da geldi ve yerlerini aldı.

Toplandıktan ve hoşbeşten sonra masalara dağıldık. Özlem kökenli söyleşiler ve öte yanda müzikli kaynaşma.

Ama o da ne? Yağmur bulutları çoğalmaya ve çiselemeye başlamıştı. Geçer dedik ama geçmedi. Hafif hafif başGüneş de ısıtmaya başlamıştı zaten.

Böyle güzel bir mekanda yaşanan böyle bir gün anılarımızı süsleyecekti kesin

Kısaca dünya cennetinde gibiydik. Huri Nuri yoktu bu cennette ama şiir müzik ve sanat aşkı vardı.

Emeği geçenlere candan teşekkürler…

Derneğin kotardığı KIRKLARELİ ŞAİRLERİ ANTOLOJİSİ de dağıtıldı. Vizeli olduğum için bana da iki şiirimle yer verilmişti.

İşte onlardan biri:

ISTIRANCALAR ÜZGÜN

Ben

Rumeli rüzgarı kökenli

Trakya bakışlıyım

Dağlarında yıldızlar

Yıldızları üşürüm

Zara köyünde

Bir Sebahattin Ali

Cansız

Şiirin katledilişi

İşte bu

Acımasız

O günden beri

Istırancalar üzgün

Anılar küskün

Şiir boğazlansa da orda

Menekşe devşirir

Parmaklarımız

Yine mor

Artı yalnızlık

Artı kül ve kor

N.T

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.