Siyasilerin meydanlarda konuşmalarında kullandıkları üslup gittikçe sertleşiyor. Devlet büyüklerinin hiçbir zaman kullanmaması gereken sözlerin seçim öncesi kullanılması çok tehlikeli sonuçlar verebilir. Bu ağır ve itham edici sözleri halkın alkışlaması ile daha geniş boyut kazanıyor.
Bu suçlayıcı sözlerin parti tabanlarına da yayılma endişesi var.
Bakıyoruz partilerin üst yöneticilerinin meydanlarda kullandığı sözcükleri il ve ilçelerdeki belediye başkan adayları ve partililer de kullanmaya başladı.
Aslında, ülkemiz açısından endişe verici olan durum da bu. Bu sert üslup resmen toplumu bölmeye ve kutuplaşmayı amaçlayan söylemler .
Toplumumuz bugüne kadar bu konuşmalara itibar etmedi.Yalnız seçim günü yaklaştıkça bu sert söylemlerin yaygınlaşması topluma sirayet etmesi açısından tehlike sinyalleri veriyor.
Bunun ceremesini daha önceki yıllarda çektik.
Bundan, her zaman olduğu gibi en büyük zararı halkımız gördü.
Siyasilerimiz halkı bölmeye yönelik sözcüklerden kaçınmaları gerekir.
Seçimler gelip geçer, kazanan kaybeden olur. Sonunda halk normal yaşamına devam eder. Suçlananla suçlu gösterilen vatandaşlarımızın komşuluk ilişkileri bu ağır itham içeren suçlayıcı konuşmalardan etkilenmeden devam etmeli.
Halk siyasi çıkarlar için kullanılan sözcüklerin kurbanı olmamalı. Şunun şurasında seçime bir aydan az zaman kaldı.
Hangi partiye mensup olursa olsun tüm halkımız asırlardır süregelen dostluklarını sürdürmeli, siyasilerimizin gazına gelmemeli. Yarın onlar bir kenara çekilir, rahat yaşamlarına devam ederler. Bizlerin her zaman parti ayrımı gözetmeksizin dostluklarımızın devamından yana olmamız gerekir.
Bu ülke insanın değişmeyen en önemli meziyeti budur.
BAŞKANIN PROJESİ DESTEKLENMELİ
Edirne CHP Belediye Başkan adayı Recep Gürkan, halka dağıtılan kitapçığında projelerini bir kez de ekranda göstererek tanıttı.
Margi otelde düzenlenen aday tanıtım toplantısı gerçekten çok coşkuluydu. Toplantı salonunda CHP bayraklarıyla İYİ Parti bayraklarının yan yana olması, iki partinin seçimde birlik ve beraberlik içinde olacağının göstergesiydi.
Her iki partinin milletvekilleri ve il başkanlarının konuşmalarında da bu beraberliğin kalıcı olduğunu, her iki partinin seçimde omuz omuza mücadele vereceğini gösterdi.
Özellikle Belediye Başkanı Recep Gürkan’ın ekranda göstererek tanıttığı projeler Edirne için çok elzem olan projelerdi.
Gürkan bu döneminde, sosyal hizmet açısından büyük mesafe aldı.
Bunların üzerine daha kapsamlı projelerinin olması, Edirne’de büyük ihtiyaç olan kreşlerin yaygınlaşması, turizm açısından yapmayı arzuladığı çalışmalar, bölgede yerli tohumun ıslahı için belediyenin katkı yapması, Edirne’nin giriş yollarının bu güzel kente yakışır duruma getirilmesi,Balkan Savaşı ,oyuncak, Kırkpınar Müzesinin kurulması, ulaşımda yapılacak yenilikler,Karaağaç ve Söğütlükte halkın ilgisini çekecek düzenlemeler, pehlivan yetiştirme okulunun açılması, kadınlarla ilgili meslek edinmeye yönelik vaatler, meydandan yoksun olan Edirne’de kent meydanının açılması Edirne’li güreşçilere verilen destek.
Bunlar herkesin çekinmeden imza atabileceği projeler. Belediye Başkanı Bu projeleri başlattığında Edirne’nin yararını düşünen herkesin destek vermesi gerekir.
Hizmetin partisi olmamalı. Bugüne kadar mahalli idarelere yapılan engellerden tüm halkımız zarar görmüştür.
Dilerim önümüzdeki dönemde bu tür engeller kalkar. Edirne için hizmette el ele veririz.
Devletimizin de bu tür projelere kol kanat germesi gerekir. Zira yapılan hizmet tüm halka verilecek ortak hizmet olacaktır.
Belediye Başkanının aday tanıtım toplantısında değindiği projeler gerçekten ilin ihtiyacı göz önüne alınarak özenle hazırlanmış projeler: Temennimiz bu projelerin gerçekleşmesinde gayret gösterilmesi ve engel çıkarılmaması.
TOPRAKLARIMIZ YAĞMALANIYOR
Tarım arazileri izlenen yanlış politika ve tarıma yeterli desteğin verilmemesi sonucu ekilemez hale geldi. Örnek vermek gerekse 2002 yılında ülkemizde 94 milyon dönümde buğday ekimi yapılırken bu oran son yıllarda 70 milyona dönüme düştü.
Ülkemizde şu anda Belçika toprakları büyüklüğünde alanda ekim yapılamıyor. Bölgelerde yapılacak planlama ile topraklarımızda üretim artabilir, böylece yurt dışına gidecek döviz önlenebilir. Türkiye’nin en verimli i tarım toprakları, kirletilerek, verimsiz duruma geldi. Yerleşim alanları verimli tarım arazileri üzerinde yapıldı.
Bu dönemde en büyük tahribat meralarda yapıldı. Meralar “ Kamu Yararı” gerekçesiyle amaç dışı kullanıma açıldı. Hayvancılıkta çok önemli olan meralar gittikçe azaldı.
Trakya’da Havsa ilçesi büyüklüğünde tarım alanı satıldı. Sulama imkânı olmadığı için geçimini sağlayamayan köylüler tarlalarını satmak zorunda kalıyor. Bu işsizliği artmasına neden oluyor.
Bölgemizde köy içindeki yerler dahi satılıyor. Bunun nedenleri araştırılmalı. Özellikle siyasiler bu konuda kafa yormalı.
Bölgemizde tarım alanlarına bu ilgi neden? Topraklarımız gidiyor kimler ve ne amaçla alıyor?
bu muamma…..
Tarlalar el değiştirirse bölgenin beşeri yapısı da değişebilir. Onun yanında bölgemizde huzurlu ve mutlu insanların oranı azalabilir. Ne yazık ki kimse bu konuyu gündeme getirmiyor. Eğer bu durum devam eder tarlalarımız elden giderse yöneticilerin, siyasilerin de huzuru kaçacak, koltukları altından kayabilecek. Haberleri ola…..
----------------------------------------------------------------------------------------------
BUNU BİLİYOR MUSUNUZ?
Son Osmanlı Padişahı Vahdettin Abdülmecit’in 41. Oğlu tahta geçmede 10. Sırada bulunuyor.
2. Abdülhamit tahttan indirilince yerine kimin padişah olacağı belirsizliği sürüyor.
Abdülhamit’in büyük kardeşi ve diğer ağabeyi Kamalattın Efendi Fer-iye sarayında gözetim altında tutuluyor.
Reşat Efendi dışındaki bütün şehzadeler birer birer intihar ediyor.
Böylece padişahlık için Vahdettin’in önü açılmış oluyor.
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ
MELEKLERİN BACAKLARI SEYREDİLİYORMUŞ
1570 yılında İstanbul Cihangir’de Takuyiddin tarafından kurulan devrin en büyük rasathanesi “ Allah’ın sırları araştırılıyor, meleklerin bacakları seyrediliyor” gerekçesiyle Padişahın emriyle Kılıç Ali Paşa tarafından yerle bir edildi.
*-Dünyada en büyük Anayasa kitapçığı olan ülke Hindistan.
*- Kabak yanına ekilen karpuz sarı içli olur.
*- Japonlar geleneklerine bağlı oldukları için değil, değişime bağlı oldukları için gelişti.
Japon dini diye bir din yok.
*- Atatürk 6 kardeşti Büyükleri Fatma, Ahmet, Ömer, ikişer yaşında öldü.
Naciye, Atatürk Harp Okulunda okuduğu zaman vefat etti.
Atatürk’ten sonra en çok yaşayan kız kardeşi Makbule oldu.