Bu günlerde yine Uzunköprü Köprüsü ayaklarında meydana gelen çatlakların tehlikesini ifade eden haberler sık sık çıkmaya başladı
2 Eylül 2014 tarihinde söylemişti bunları Uzunköprü Belediye Başkanı Enis İşbilen.
Kendisi ile o günlerde bir röportaj yapmış ve Başkan;Dünyanın en uzun taş köprüsü olan Uzunköprü'nün ne zaman trafikten arındırılarak gezi ve yürüyüş parkuru haline getirileceğini anlatmıştı.
Umutsuz görmüştüm Başkanı.
Verilen sözlerin tutulmadığından ve işlerin ağır yürümesinden şikâyetçiydi.
2013 yılı sonunda kuruldan geçen projeler gereği 3 yıl kapanacak olan tarihi taş köprü konusunda Karayolları Şube Müdüründen bilgiler aldığını, hayli yıpranmış bir halde bulunan tarihi köprünün restorasyon ihalesinin bir an önce yapılmasını ve dünyanın en uzun taş köprüsü unvanlı bu tarihi mirasın en iyi şekilde korunmasını istemişti.
Beş yıl gibi bir zaman geçmesine rağmen Köprü ile ilgili hiçbir gelişmenin olmadığını görüyoruz.
Aslında çatlayan ve tehlikeli durumda olan Köprü ayaklarını birkaç ay önce ETV olarak bende görüntülü ve röportajlı haber yapmıştım ve durumun vahametini dile getirmiştim.
Dört yıl önce ayakta durmasının mucize kabul edildiği bu tarihi köprünün hala onarıma alınmayışı her kes gibi beni de hayrete düşürüyor doğal olarak.
Tarihi eserlere ve ecdat yadigârı anıtlara büyük önem verdiğini gözlemlediğimiz Hükümetin, Karayolları Genel Müdürlüğü vasıtasıyla bu tarihi yadigârı onarıma almada bu kadar gecikmiş olması da ayrı bir üzüntü aslında.
Belediye Başkanı Enis İşbilen, Karayolları Genel Müdürlüğü'nün, köprünün restorasyonu için proje hazırladığını ama bu güne kadar ihalenin yapılmadığını söyleyerek yıkılma tehlikesi içinde bulunan köprünün ayakta kalması için işlerin hızlandırılması gerektiğini vurgulamıştı daha o zaman ki röportajında.
Prosedür neydi onu da izah etmişti İşbilen; "Proje, Karayolları tarafından Anıtlar Kurulu'na sunulacak. Kabul edilmesinin ardından da ihale süreci başlayacak. Restorasyon sürecinin 3 yıl sürmesi bekleniyor. Biz de belediye olarak her türlü desteği vereceğiz." ifadelerini kullanmıştı.
1392 metre uzunluğunda, 6,80 metre genişliğinde ki köprünün 174 kemeri bulunuyor.
Bu kemerlerin 50 den fazlasının çatladığını ve harap bir vaziyete geldiğini şu an dahi görebiliyorsunuz.
Zaten tarihi taş köprüye alternatif olarak yapılan ve şehir merkezine uğramadan İzmir yoluna bağlanan yeni köprü hizmet vermeye başlamamış olsaydı ve 3 ton ağırlıktaki araçların tarihi köprüden geçişi yasaklanmamış olsaydı sanırım köprü bu güne kadar çökerdi.
Bu konu Uzunköprü Belediyesinin ve Başkan İşbilen’in boyunu aşıyor.
İktidar Partisinin bu konudaki ilgi, gayret ve özverisi acilen gerekiyor.
Uzunköprü'nün gerçekten de takdir ettiğim çalışmalarına şahit olduğumuz İl Genel Meclis Üyesi Nedret Akbulut Hocamızın bu konuda etkin rol alması gerekir.
Uzunköprü İlçesinin daha güzel durumda olması için aksak ve eksiklikleri sosyal medyada her zaman paylaşarak katkı vermeye çalışmasına ilave olarak köprü konusunda da etkin rol üslenmesi gerekir.
Ergene kirliliği konusunda atılan adımlar semeresini gördü ve şu anda herkesinde gözlemlediği gibi Ergene Nehrinin suyu eskiye oranla çok berrak ve temiz akıyor.
Demek ki yapılınca oluyormuş.
Fabrikalarda arıtmalar çalıştırılmaya ve denetimler sağlıklı bir şekilde yapılmaya başlayınca durum arzulanan şekle dönüşebiliyor.
Dileriz herkesin ve özellikle Uzunköprü halkının beklentileri gerçekleşir.
