Günlerdir yağan yağmurla yoğun rutubetin harmanlandığı günler. Canı isteyince açan isteyince kapayan bir gökyüzü. Çamurlu yolar ve her yere yayılmış, irili ufaklı gölcükler. Posta kutuma bakıp eve çıkınca, gazetelerle boğuştuktan sonra, ekli uzaktan kumandalara otomatik olarak uzandı. TRT’nin yeni kanalları TRT müzik tam bizim yaşlarda olanlar için. Yani bul bol Türk Sanat Müziği. Bir başka rayda kanalı TRT NAĞME yirmi dört saat Türk sanat müziği yayınlamakta, ayrıca yine yirmi dört saat türkü yayımlayan bir radyo kanalı daha var.Bu yenilikler iyi oldu. Ancak, TRT nasıl derseniz ona bir diyeceğim yok. İnanç sömürü yapan bolca kanal var. TRT eksik mi kalsın?Bir başka kanalda iki kedi bir minik ve sevimli kuşun peşinde “Bir kedi gördüm sanki” diyerek dikkat kesilen bir çizgi serçe.
Çocukluğumuzda böyle şeyler yoktu. Olsa bile ulaşmak olanaksızdı. Yalnızca radyolar eğlencemizdi. Bu yüzden olmalı çizgi filmlerin bazılarını özlemle ve severek izlerim.çocukluğumuzda çizgi kitaplar vardı. Para verip almasak bile alan arkadaşlardan edinip okurduk. Benim okuduklarım;Teksas-Çelik Bilek, Tom Miks, Red Kit… O zamanlar yaşayamadıklarımın tadını çıkarır gibi olurum. Amerikan Kültürü aşılama amaçlı kitaplar yine var mi bilmiyorum.. Yine de gerek kalmadı. Çünkü bizimkiler çıktı. Kara Murat gibi. Ama yine de çizgi filmler konusunda fazla ilerde değiliz.
Bu aralar güzellik yarışmaları pek yok. Başka yarışmalar yeterli olmasa da var. Kelime Oyunu yarışması hem eğlendirici hem de sözcük birikiminizi arttırmak amaçlı. Ama sunucun kullandığı öyle sözcükler var ki ben utanıyorum bazılarından. Örnek.”Sokak jargonu” . Bunun yerine dilimize daha uygun olan “sokak ağzı” deyişini kullansa daha iyi olmaz mı?Güzellik yarışmaları yok şimdilik ama güzellik salonları var. Yapay yollarla güzelleştiğini sananlar bence yanılmakta.Kendine güvenen doğal güzellikten yana olur. Gençlik zaten, başlı başına güzellik demektir. Artık giysi güzelliği insan güzelliğini sollamış durumda. Güzel, daha güzel, en güzel… Olma yolunda harcanan enerji boşa gidiyor demektir. İşsizliğin ve açlığın kol gezdiği dünyamızda yaşanan dengesizliklerin kaynağı kendine güvensizliktir. Başkalarına göre harcanan emek ve para uçurumları çoğaltmaz mı?
Bir de bazıları bazıları için, “seksi” diye nitelemeler yapıyor. Ve övgü olarak yakıştırılıyor. Ben bu yakıştırmayı saygısızlık olarak yorumluyorum.
Yani be demek “seksi?” birileri anlatsa da anlasak.Sanatçı olarak ileri sürülen bazı bayanların klipleri ve kıyafetleri neredeyse erotik. Yani şarkı mı söyleyeceksin, teşhircilik mi yapacaksın? Karşı cinsi tahrik etmek ve parsayı ceplemek sizce hoş mu yani?
Bazı yabancı kanallarda sürekli defile gösterileri var. Garip garip giysiler. Günlük yaşamda asla giyemeyeceğiniz şeyler. En çok da ve nedense mayo, yokini,pardon
bikini kıyafetleri sergileniyor.Şimdi, bunlar vücutlarını mı sergiliyor yoksa giysilerimi? Ne yazık ki bunlara rağbet oldukça da yoğun. Onlar neye bakıyorlar. Aklımda. “
Zaten hiç aklımdan çıkmıyor ki”
Roman vatandaşlarımızın örgütlenmesi iyi bir başlangıç. Böylece seslerini daha iyi duyururlar.Arkası gelir dileğiyle kutluyorum onları
Ancak şu çöp bidonlarını karıştıranlara, ev ev dolaşıp bir şeyler isteyenlere de bir çözüm bulunması için gerekli önlemlerin alınması iyi olacak sanıyorum.
Kolay gele…
Yağmur- rutubet derken geldik nerelere. Nerelere olacak elbette şiire:
İP CANBAZI
Baharın gelişine
Güller düşündüm dikenli dallarından
İp cambazı rolümdü uyandığımda ter
Aslı yok yaylasında sanal sürüler
Sevabına otlardı hava cıvasına koyun güden
Son piyeste son ıraksak perdeler
Doğallığın yapaylığa satıldığı yıllar
Görbeni çarşısında yemlenen deve
Başını kuma sokmuş beyinsiz devekuşu
Öter duyulur duyulmaz saklandığı yerden
Saksağanlı bekleyişler beldesinde
Sonradan görmenin ABC’si
N. TEZCAN
