Sevim HAMDİ ALP yazdığı yapıta şu adı vermiş: “ISTIRANCALAR SEVDASI”

YILDIZ Dağları da denen Istıranca’lar Trakya’nın gülü,bülbülü, yeşili ve temiz havasıdır. Meşe ormanlarıyla tüm kuzey Trakya’yı kapsar. Doğuya doğru uzanır ama Balkanlardan gelir. En yüksek Mahya tepesidir. Yaşlanmış olmasına rağmen bu dağlar Trakya’ tacı ve tahtıdır. Kuzeye doğru uzanırken yolunu Karadeniz keser. Karadeniz’le kucaklaşır, bir bakıma. Son yıllardan bu ormanların uygun yerlerinde alabalık tesisleri kondurulmuştur. Kaç tane olduklarını bilmiyorum. Ancak, yalnız Balkaya Köy’ünde (Vize’nin Köyü) Üç tane olduğunu biliyorum. Ormanda meşenin dışında başka ağaçlar da var: Gürgen, ıhlamur, çam, ahlat, muşmula… bazıları. Ama meşe yine de uzun yıllar yaşayan, dokusu sert, ateşi ve kömürü dayanıklı bir ağaçtır. Sanki Trakya soğuğuna ilaç.

Yani Istıranca’lar bir sevda belki de bir rüya. Son zamanlarda bulunan ve ziyarete açılan Dupnisa Mağarası da ziyaret nedenlerinden biri olmuştur. Gidenler, orasını görmek insanı şair yapar; şairseniz katlar, diyorlar.

Bu yaklaşımı öğrencilik yıllarımda Tevfik Fikret’in evinin ve mezarının bulunduğu Aşiyan (kuş yuvası) tepesini gördükten sonra da çok duymuştum. Gerçekten de tam bir kuş yuvası. Boğazı gören küçük evinin planlarını kendi çizmiş; dekarasyonunu kendi yapmıştı.

Sabahattin Ali’yi anmadan Istıranca , Istıranca olmaz. Çünkü Bulgaristan’a kaçıran kişi tarafından öldürüldüğü söylenti olarak hala kulaklardadır. Şimdi oralarda sonsuza değin akacak olan S.Ali çeşmesi şırıldamaktadır.

Sevim Hamdi Alp, bir Istıranca aşığı. Şiirleri ve yazılarıyla bu cenneti kitaplaştırmış. Böylece Istıranca’ya karşı duyduğu ilgiyi sevdalandırmış.

Arka kapaktan bir alıntı:

 “Şiir, şairde bir aşk halidir. Sürekli paydasını büyüten aşk hali, Artık şiirin bitmez tükenmez gebeliğine mahkumdur. Şair, paydanın nitelik ve niceliğiyle ne kadar ortaksa, o denli duyarlıdır olay ve olgulara.

Sevim Hamdi Alp, ISTIRANCALAR SEVDASI’ında bu duyarlılıktan yola çıkarak buluyor şiirinin yatağını…”

İşte kitabından aktardığım bir şiiri:

ISTIRANCALAR SEVDASI

Dudaklarında yüzlerce çiçek açan

Her sabah “gül parmaklı şafak” şafakta doğan

Binbir memeli sevgilim Istırancalar

Niye sarılmışlar meşeyle kayın

Yine suyunda yıkanıyorken kuşlar

Bir gülüş var dudaklarında ayın

Deli ormanların ufuk babası

Güzellerin yiğitlerin kaçak obası

Sabahattin Ali’de bıçak yarası

Beni de siz alın Istırancalar

Beni de siz alın Istırancalar

Sevim Hamdi ALP

Saray, 12 Mayıs 2010

Şehir; Haziran 2010. S. 57

SONE yayınevinin şiir yayınları arasında çıkan kitap, 96 sayfa.

Sevim Hamdi Alp 1929 Saray doğumlu. Ben de Vizeliyim. Aramızda 21 Km. var. Aynı sevdayı paylaşan biri olarak hemşehrime saygılarımı iletiyorum

Eline, kalemine, yüreğine sağlık S.H. Alp.

------------------------------

Kuzey Afrika ve Mezepotamya kazanları kaynarken, sen kalkmış neler yazıyorsun diyenler olabilir. Yeri ve zamanı geldikçe onları da yazdık elbet. Ama öyle değişken olaylar yaşanıyor ki ucundan yakalamak bile çok zor.

Tüm dileğim ülkeme bir zarar gelmemesi!.Kahraman ordumuz zayiat vermeden muzaffer olarak çıksın….

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.