Yarın yeni yıla giriyoruz.
Yeni yıl,yeni umutlar demektir
Umutsuz olmayı sevmiyorum.her zor şartlarda dahi mutlaka bir umut ışığı vardır.Biz bugün için sadece bir durum tespiti yapabiliyoruz.
Nedir o tespitler?
Öncelikle kirlenen bir dünyada yaşadığımızı görmek ve bilmek zorundayız.
Gelişen teknoloji ve insanoğlunun hiç doymak bilmeyen egosu, dünyamızın doğal yapısını ne yazık ki bozmuştur.
Küresel ısınma nedeni ile doğal felaketler sıkça görülemeye başlanmıştır.Doğal besin maddelerimizin genleri ile oynanarak yapay bir beslenme düzeni oluşturulmuştur.
Dünyamızın doğal yapısının bozulması, insan neslini sağlığını da bozmuştur.İstenmeyen ve bilinmeyen yeni hastalıklar türemiştir.
Her şeye karşın insanoğlu, bozduğu bu doğal dengeyi yine aklın ve bilimin yol göstericiliğinde düzeltecek ve dünyamız yine eski doğal yapısına kavuşacaktır.
Ancak ve ne yazık ki; yaşadığımız çağın insanının tekrar o doğal yapıyı görmesi ne yazık ki yakın gelecekte mümkün olmayacaktır.
Güzel ülkemiz Türkiye’nin durumuna baktığımızda da, ne yazık ki iyimser olamıyoruz.
İçimizde ki bölücü eşkıyaların silahlı hareketlerine karşılık, hudutlarımızın dışında da yeni düşmanlar peydah olmuştur.
Yine içimizde Atatürkçü düşünce karşıtı bir yobazizm hareketi başlamıştır.Dindar ve kindar bir nesil yetiştirmek uğruna cemaat ve tarikatlara ön verilmiştir.Bunlar eylem ve söylemlerinde ;Büyük Atatürke ağza alınmayacak küfür ve hakaretlerde bulunabilmektedirler.
Devletin yasal organları, bu Atatürk düşmanlarına eğer dur demezse; istenmeyen şeylerin olabileceğini buradan rahatlıkla söyleyebiliriz.
Yeni yılda umalım ve dileyelim ki; bu olumsuzlukları gidermek için bir uyanış hareketi başlar ve sonucunda hem ülkemiz, hem de insanlık alemi huzur ve mutluluk içinde bir yaşama erişirler.
Yeni yılın ülkemize ve tüm insanlık alemine hayırlar getirmesini diliyorum.
