Beş yıl önceydi sanırım;Edirne gündemini oluşturan olay ve haberlerden biri de Öğretmen Evi Binası’nın yıkılacağı konusuydu.
İçinde Öğretmen ve Okul kelimelerinin geçtiği her konu 29 yıl bu mesleğe emek vermiş bir eğitimci olarak beni ilgilendirdiği için konu ile ilgilenmiş ve o zamanki Milli Eğitim Müdürü sevgili kardeşim Hüseyin Özcan'dan gereken bilgiyi aldığımı yazmıştım.
Yapılan sağlamlık ve dayanıklılık testlerinde çürük raporu almış olan bu binanın tehlike arz etmesi nedeniyle yıkımına ve yerine sağlam bir bina yapılmasına karar verilmiş.
Yapılan doğruydu ve Müdürü de tebrik ederek bir an önce yenisinin yapılması temennimi iletmiştim.
Geçen süre için de yıkım sonrası hiçbir gelişme olmadığı gibi burasının sırf Aydın Üniversitesine kazandırılması için çürük raporunun verildiği söylemleri kamu oyunda dolaşmaya başlayınca geçen yıl bir köşe yazısı daha yazarak bu konuyu gündeme getirip sormuştum; "Öğretmen evi ne oldu sahi?" diye başlayan yazım ile.
Şimdi Eskişehir'e atanan sevgili Hakan Cırıt Müdürüm telefon ile arayıp böyle bir durumun söz konusu olmadığını ve Ankara'dan gelecek onay ile inşaatın başlayacağını ve kendisinin de dileğinin Edirne de ki Öğretmen evi eksikliğini ortadan kaldırmak olduğunu söylemişti.
Tabii ki hem emekli bir öğretmen oluşumuz hemde Gazetecilik ve Televizyonculuk yapmamız nedeniyle bir çok meslektaşım ve kardeşim bu konunun akıbeti hakkında soru soruyorlar.
Ben de İlimize yeni atanan Valimizi ve Milli Eğitim Müdürümüzü bu konuya sevk edebilmek adına bir köşe yazısı daha yazarak sormak istedim yine
Edirne Öğretmen Evi Binası ben emekli olduktan sonra yapıldığı için yapımına ben yetişemedim.
1992 yılında Emekliye ayrıldığım için 1994 yılında yapılan bu bina ile ilgili hiçbir konuya ve detaya vakıf değilim.
Aslında karşıdan bakıldığında hiçte çürük bina görüntüsü vermeyen bir yapı ama dışı forma içini sormama kabilindenmiş demek ki.
Yöneticilerin ifadesine göre 22 yıl sonra dahi olsa bu binada sağlamlık analizi yaptırma sorumluğunu yerine getirmişler ve bir girişim başlatmışlar.
Bir art niyet ve menfi düşünce yoksa elbette mükemmel bir düşünce.
Bu güne kadar olduğu gibi; “Boş ver bir şey olmaz nasıl olsa yıllardır olmadı şimdi mi olacak” dememişler ve bu çalışmayı başlatarak gerçekten de düşünüldüğünde ürkütücü bir durum olan tehlikeyi geçte olsa ortadan kaldırma konusunda başarılı olmuşlardı.
Onun için yapılan bu çalışma nedeniyle başta o dönemin İl Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Özcan olmak üzere Milli Eğitimde bu konuda görevli kişileri tebrik etmiştim ve yine tebrik ediyorum.
Ama geçen bu süre için hala bir şey yapılamıyor olması insanı olumsuz düşünmeye sevk edebiliyor ne yazı ki.
Acaba gerçekten bu binanın yıkımında bir pazarlık mı var dı?
Veya önce alınmış olan bir karardan vaz mı geçildi?
Aydın Üniversitesi peşkeş çekilecek iddialarını Hüseyin Özcan Müdürüme sormuştum o zaman.
İşte yaptığı açıklamalardan bazı bölümler;
“Öğretmenevi binasında 2016 yılı Şubat ayında İstanbul Aydın Üniversitesince depremsellik analizi yapıldığı, yapılan analiz sonrasında teknik elemanlarca hazırlanan raporda, binanın sadece deprem durumunda değil, ağır işletme yükleri altında da can güvenliği tehlikesi olabileceğinden yıkılarak yenisinin yapılmasının önerildiği ifade ediliyor. Buna istinaden İstanbul Aydın Üniversitesi’nin Riskli Bina Tespit Komisyon Başkanlığı Teknik Heyeti tarafından yeniden inceleme yapılmış ve yapılan değerlendirme sonrasında taşıyıcı sisteminde ciddi zayıflıklar bulunan binanın beton basınç dayanımı da vasatın altında olduğu tespit edilerek, Edirne Merkez Öğretmenevi ASO binasının yıkılmasının uygun olacağı kanaatine varmıştır.
Müdürlüğümüz, İstanbul Aydın Üniversitesince yapılan deprem analizleri ve performans tespit raporu ile kalmayıp ayrıca Edirne Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünden de binanın deprem tahkiki yapılmasını talep etmiştir. Edirne Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü Teknik Elemanları binada yaptıkları inceleme sonrasında düzenledikleri 26.05.2016 tarihli raporda söz konusu binanın can güvenliğini sağlayamaması ve beton kalitesinin düşük olmasından dolayı binanın yıkılarak yenilenmesinin uygun olacağı kanaatine varmışlardır.”
İyi güzel de, aradan dört yıl gibi bir zaman geçmiş olmasına rağmen bu konuda bir adım dahi atılmamış olması neyin nesidir.
Her ilde var olan Öğretmen evlerinin Meslektaşlarımız için büyük önem taşıdığını ve bir ihtiyaç olduğunu hepimiz biliyoruz.
O nedenle birçok Öğretmen kardeşimin de dile getirmemi istediği bu konuyu bu gün kaleme alıp yetkililere duyurmayı ve yapılan çalışmaların neler olduğunu açıklamalarına vesile olmayı istedim.
Çünkü ben de; "Cehle karşı candan savaş açanlardan ve bu yolda ant içenlerdenim"
