Kış ayları yaklaşıyor. Bir süre önce doğalgaza yüklü bir zam yapıldı.Anlaşılan bu kışı kalın giyeceklerle ve yakıttan tasarruf yaparak lambaları söndürüp zorluk içinde geçireceğiz.
Bugüne kadar yapılan zamlar yetmiyor gibi elektriğe aynı oranda zam yapıldı. Elektriğe bu kez market fiyatlarındaki aldatıcı etiketler gibi 14 lira doksan kuruş zam yapıldı.
Buna 15 lira deyin . Böyle milletle çok zam yokmuş gibi gösterip on kuruşun arkasına sığınıyorsunuz. Bu resmen halkla alay etmek olmuyor mu?
Kış ayları geceleri uzun olduğu gibi evlerinde lambalar daha çok yanacak. Yine kaş ayları soğuk olduğundan kaloriferler çalışmak zorunda .
İki zorunlu tüketim kalemi bu yıl zam şampiyonu oldu. Anlaşılan bu kış aylarında dar gelirliler elektrikten ve kalorifer masrafından da kısıtlamaya gidecek.
Bu zamların sadece evlerde hissedileceğini sanmayınız. Eliktik ve doğalgazın kullanıldığı üretim yerlerinde imal edilen ürünlere bir kez daha zam yapılacak.
Onun faturası da yine tüketiciye çıkacak.
Artık alışkanlık haline geldi ülke siyasetinin önemli günlerinde muhakkak bir zam habere ile karşılaşıyoruz.
Bu nereye kadar gidecek. Zaten geçim zorluğu içinde kıvranan insanlarımız bu külfetin altından nasıl kalkacak. Tuzu kuru olanlar için böyle bir sorun yok.
Onlar için zam olmuş, olmamış önemli değil.Her zaman olduğu gibi zamların faturası yine en çok bu yönetimlere onay veren dar gelirlilere çıkacak.
------------------------
YAŞLILAR GÜNÜ
1 Ekimde Yaşlılar günü kutlanıyor.Bu günde yaşlılarımız bir kez daha hatırlanıyor.Yılda bir gün de olsa toplumun yaşlılara karşı dikkati çekilecek.
Yıllarca çalışıp yaşam mücadelesi verdikten sonra yaşamın son yıllarının içinde olan yaşlılarımızın büyük bölümü hastalıkla mücadele ediyor.
Evi ile hastane arasında gidip geliyor. Bazılarının çocukları ile sorunları var .Mutlu ve huzurlu geçmesi gereken günlerini onların üzüntüsü ile geçiriyor.
Eğer yaşlılığında geçinebileceği kadar maddi geliri yoksa, işi o zaman daha da zor . Anne babaların geçim için evlatlarının eline bakmaları çok zor.
Her zaman kendi imkanları ile yaşam savaşı verirler.
Aç sefil kalır fakat evlatlarından yardım istemeyi gururuna yedirmez.
Anlayışlı, anne baba kıymetini bilen evlatlar onlara gereken desteği sağlar. Bu duygulardan yoksun olanlar ise” Ne haliniz varsa görün “ diye ailesini bir kenara atmaktan çekinmez.Böyle evlat sevgisizliği yaşayan yüzlerce aile var.
Onlara yaşamlarının son günleri zehir ediliyor. Özellikle bu tür göstermelik de olsa anma haftalarında evlatlar anne babalarını bir kez daha hatırlamalı.Onlara sevgilerini duyurmalı. Anne baba sevgisinin ne denli önemli olduğu ancak evlatlarının anne baba olmalarından sonra daha iyi anlaşılıyor. Böyle günlerde huzurevindeki yaşlılarımız da ziyaret edilmeli.
Orada devlet himayesine sığınmak zorunda kalan birçok aile evlat sevgisinden mahrum kalıp , kimsesi olmadığı için o yuvaya sığınmıştır.
Onların çoğunun yakınları tarafından ziyaretleri olmuyor. Huzurevinde yaşlılara yapılacak ziyaretler yaşamlarının son evresini geçiren yaşlıları çok mutlu olacaktır.
Bu sınıfa dahil olan biri olarak yaşlıların en çok sevgi ve saygıya muhtaç olduğunu unutmayalım ve bugünün gençlerinin bir gün bizim gibi yaşlı olacaklarını dikkate alarak, her alanda özellikle toplu taşıma araçlarında yaşlılara yerlerini vererek onları sevgisini kazanmayı ihmal etmemeli.
Yaşlıların omzundaki yılların yorgunluğu ancak sevgi ile giderilir. Tüm aşlılarımıza uzun ve sağlıklı ömürler diler yaşlılar gününü kutlarım.
----------------------------------------------------------------------------------------
BİR KEZ DAHA HATIRLATIYORUM
Milli Eğitim ordusunda uzun yıllar çalışarak tecrübelerinin en üst düzeyde olduğu zamanda emekli olan öğretmenlerimizden sağlıkları yerinde olanları eğitime katkı yapmaları ülkemiz açısından çok yararlı olacaktır.
Bugün emekli olan eğitimcilerimiz bu alanda yetişen çağdaş eğitimin belki de son temsilcileridir. Bu deneyimlerini yeni nesillere aktarmaları gerekir.
Milli eğitimin ne durumda olduğunu hatırlatmaya gerek yok. Bundan birkaç yıl öncesine kadar başarıda ilk sıralarda yer alan Edirne, şimdi çok daha alt düzeye indi. Bu durum Edirne gibi eğitime önem veren insanların yaşadığı kente yakışmıyor.
Bazı illerde uygulaması yapılmış.
Emekli olup sağlığı yerinde olan eğitimcilerimiz, mahalli yöneticilerin ve diğer yardım kurumlarının kendilerine sağlayacağı imkanlarla maddi durumu yeterli olmayan başarılı öğrencilere kurs vererek sınavlarda başarılı olup onları geleceğin çetin mücadelelerine katkı sağlamaları eğitimcilerimiz açısından altın değerinde ve kalıcı olan bir hizmet olacaktır.
Bazıları “ Böyle bir şey olur mu?” diyebilir. Günümüzde çocuklarımızın eğitimde geri kalmaması için hayal gibi olsa da tüm imkanlar denenmeli.
Bu konuda önemli bir potansiyele sahip emekli öğretmenlerimiz kahve köşelerinde vakit geçireceklerine. Kendilerine imkan sağlanması durumunda dar gelirli çocuklara bilgilerini aktararak Edirne’de özellikle ilkokul düzeyindeki çocuklarımızın başarı grafiğini yukarı çıkarmaları onlar açısından unutmaz bir başarı olacaktır. Mahalli yönetimler böyle bir yer imkanı sağlaması halinde eğitimcilerimizin böyle bir fedakarlık yapacağına inanıyorum.
FIKRA
İLTİFAT
Anayolda direksiyonun başındaki sarışın dilber arabasını hızla sürüyor.Bu durumda onu takip eden motosikletli trafik polisi ardından yetişiyor.
Aracı durduruyor. Kendisine ceza yazmak için defteri kalemi çıkarıyor.
Tam ceza yazacağı sırada sarışın dilber hemen tatlı bir tebessümle atılıyor.
Trafik memuruna:
-“ Ay ne kadar garip.!Hiç farkına vardınız mı?
Siz tıpkı John Wayne’ye benziyorsunuz. Benzemek bu kadar olur”
Polis:
-” Bakıyorum sınamayı her halde çok seviyorsunuz hanımefendi” diyor.
-“ doğru çok severim”
-“ Öyleyse bu gün çok talihli gündesiniz. Çünkü sizi sevk edeceğim mahkemenin hakimi de tıpkı Marlon Bırando’ya benzer”
ÖZLÜ SÖZLER
İnsanlar tıpkı balık gibidir, balık sudan çıkıncainsan insanlığından çıkınca ölür.
ESKİ YUGOSLAV ATASÖZÜ