Ayhan TUNCA ile bütünleşen bir dergi, YÖRE.Başka bir deyişle Tunca YÖRE’nin her şeyi. Yazı, kışı , baharı; güneşi, dalgası, dumanı… Yıllardır ve hemen hemen tek başına dergiyi en iyi biçimde yaşatmanın peşinde. Çünkü o, Derginin Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü. Bir süre önce son ikisini vermişti bana. Yıl 1o sayı: 125 , Ağustos 2010 , Diğeri: Yıl 10 sayı ı22,123, 124- 2010-

Yani ikincisi üç sayı bir arada. Ona göre de oylumlu (144 sayfa).

Üç dergiden oluşan bu sayı bir özel sayı: “Ratip Kazancıgil 90. Yaş Özel Sayısı”

Dr. Kazancıgil’i Edirne’ tanımayan yoktur. Bir Dr. Olan Kazancıgil, Edirne için verdiği hizmetler ve yaptığı araştırmalar ve verdiği eserlerle Halkın, kurum ve kuruluşların övgüsünü kazanmasını bilmiş, ilginç bir kişiliktir.

Bu konuda bakalım YÖRE neler demiş.

 “90 yaşını yakalamak gibi ayrıcalıklı bir dönemini yaşayan Kazancıgil için yaş dönümü vesilesiyle yapılan etkinliklere bu dergi, sessiz kalamazdı…

Bu özel sayı böylesi bir düşüncenin ürünüdür ve bu dergi Kazancıgil’in önüne konulana değin o , bu çalışmamızı bilmeyecektir.

Ona bir sürpriz olsun istedik…

Yöre Kazancıgil’e daha çok yaşaması ve daha çok üretmesi yönündeki şaşmaz dileğini yinelemektedir.

Saygılarımızla…”

Derginin Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü A. TUNCA’nın yazdıklarından bazı başlıklar:

 “ 90 Yılı devirmek”

Ratip KAZANCIGİL Yaşlı mı?”

 “YÖRE’nin İlk Sayısından Sayı 122’ye Ratip Kazancıgil”

 “Edirne Sarayı Sempozyumu ve Kazancıgil’in İlk Kütüphanesi Hakkında Bir Söyleşi”

Tunca bu yazıları ve ötekileriyle ustanın yaşamına ışık tutmuş

Tunca’yı bu vefalı tutumundan ötürü kutlar 90 yaşındaki delikanlıya uzun ömrler dilerim.

125. Sayıda : “Enez kazıları” (Ayhan Tunca), “ Edirne’nin Delileri”(Erdoğan Gökçe- Kemal Kurt), Öğretmenlik Anıları” (Yusuf Asıl), İlk Yapma Dil BALEYBELEN Kenan Oflaz)yer alan konulardan bazıları

İyi bir baskı ve sıkmayan bir anlatımla işlenen dergiyi okurken canınız sıkılmaz.

Bunların yanında Erdoğan Gökçe’ de “Bir Edirne Türküsü” ile dergiye katkı sağlamış. Ben yazıma türkünün sözlerini aktaracağım. Ama notaları da var.

İşte o türkü:

Gül ağacı gül ağacı

Gönlüm dolu binbir acı

Biz bu illerde yabancı

Gül ağacı gülsüz olmaz

Güzeller cefasız olmaz

Bu illerde vefa olmaz

Gel bade doldur ver içeyim

İçip de kendimden geçeyim

Kardeşim Erdoğan’a vesileyle

  1. hatıra.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.