Akalın, UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan camide yapılan uygulamaların sadece teknik bir konu olmadığını belirterek, bunun kültürel mirasa bakış açısının ve kamu yönetimindeki liyakat anlayışının bir göstergesi olduğunu söyledi.
Mimar Sinan’ın “ustalık eserim” dediği Selimiye Camii’nde, restorasyon öncesi projeler ile sahadaki uygulamalar arasında ciddi farklar bulunduğuna dikkat çeken Akalın, bu durumun eserin özgünlüğünü tehlikeye attığını ifade etti.
Akalın, “450 yıllık orijinal hat yazılarının yerine günümüz hattatlarının imzalı eserleri konulacak olursa, bu restorasyon değil kültürel tahribat olur"dedi.
Hat sanatında Karahisari ekolü gibi tarihi mirasların yerini modern müdahalelerin almasının tarihi hafızayı zedelediğini belirten Akalın, restorasyon projesinin bilim kurulunca üç kez reddedilmesine rağmen nasıl yüksek kuruldan onay aldığı konusunda kamuoyunun aydınlatılmasını istedi.
Akalın, ayrıca İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu’nun 35 gün önce verdiği yazılı soru önergesine hâlâ yanıt verilmediğini hatırlatarak, “Uzman uyarıları ve akademik görüşler dikkate alınmıyor” dedi.
Konuşmasında sadece Selimiye Camii değil, Türkiye genelindeki diğer bazı restorasyon projelerine de değinen Akalın, Süheyl Bey Camii ve Marmara Üniversitesi yerleşkesindeki tarihi hamam örneklerini vererek bu yapıların da özgün kimliklerini kaybettiklerini ifade etti.
Milletvekili Akalın,“Ecdadın mirasıyla övünenler, bu miraslara sahip çıkmakta aynı hassasiyeti göstermiyor. Tarihi yapılarımız ranta dayalı ihale anlayışıyla değil, bilime dayalı koruma politikalarıyla yaşatılmalıdır. Bu uygulamalar yalnızca mimari mirasımızı değil, toplumsal hafızamızı da silmektedir. Kültürel varlıklarımızı korumak estetik bir tercih değil, tarihi bir sorumluluktur”diye konuştu.
Bülent Sarıçiçek
