Bu konuda yakınmalarını dile getiren mahalle sakinleri "Her geçen yıl turizm merkezi olması gereken Kaleiçi semtimiz tarihi evlerin harabe haline gelmesiyle güzellikler yok oluyor. Devletimiz ve bu konu ile ilgilenmesi gerekenler bu kadar aciz midir? Bu evlerimiz Safranbolu, Eskişehir Odunpazarı gibi restore edilip turizme kazandırılamaz mı? Tarihi ve turistlik kentimiz Edirne’nin sokaklarını gezdiğinizde güzelliğin yanında çirkinliklerle karşılaşıyorsunuz.
Cumbalı tarihi evlerin süslediği Kaleiçi semtinde restore edilen evler güzellik oluştururken yanlarında harabe halindeki tarihi evler ve beton binalar çirkinlik abidesi gibi duruyor. Bir dönem yıkılmaya yüz tutan evlerin her birinin farklı illere tahsis edilmesi o illerin evleri onarıp kendi tanıtımlarını yapması gündemdeydi, o da unutuldu” dediler.
YIKILAN EVLERİN YANINA TABELA ASMAK YETERLİ Mİ?
Harabe halindeki tarihi cumbalı evlerin enkazına “ Bu evde yıkılma tehlikesi var” tabelası asarak bu işin içinden çıkılamayacağını belirten mahalle sakinleri, “Gelen yerli ve yabancı turistler bu çirkinlikleri çöplük haline gelen evleri görüyor. Bu çirkin görüntüler enkaz halinde çevreye tehlike saçak evler hiç olmazsa gizlenemez mi? Bu yapılmadığı gibi bu evlerin içine atılan çöpler günlerce duruyor çevreye kötü kokular yayılıyor. Bu görüntüler Edirne’mize yakışmıyor. Harabe halindeki evlerde akşamcılar barınıyor. Buralardan aileler geçemiyor. Çocuklar bu evlerin çevresinde oynuyor. Yetkililer bu soruna çözüm bulmalı. Edirne’yi çirkinleştirmeye ve bu çirkinliğe göz yummaya kimsenin hakkı olamaz” dediler.
Fikri Yalın