İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Genelgesi yeni yılın ilk günü Bakan Süleyman Soylu imzasıyla yayımlandı. Kadına yönelik şiddetle topyekün mücadele kapsamında yapılacak çalışmaların belirlendiği genelge; 81 İl Valiliği, İl Emniyet Müdürlüğü, İl Jandarma Komutanlığı, İl Sahil Güvenlik Komutanlığına gönderildi. Genelge hakkında önemli açıklamalarda bulunan Cumhuriyet Kadınları Derneği Keşan Şube Başkanı Av. Nilüfer Erk Oğuz, genelgenin son derece doğru bir şekilde hazırlandığını ancak en az 10 yıl geç kalınmış bir genelge olduğunu belirtti.
‘Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Genelgesi’ ile ilgili açıklama yapan Cumhuriyet Kadınları Derneği
Keşan Şube Başkanı Av. Nilüfer Erk Oğuz şu ifadeleri kullandı:
“DOĞRU FAKAT ÇOK GEÇ KALINMIŞ BİR GENELGE”
“İçişleri Bakanlığının kadına yönelik şiddetle mücadele genelgesi, amaca ve uygulamaya yönelik hem sebep hem de sonuç yönünden çok kapsamlı hazırlanmış bir genelgedir. Orta ve uzun vadede olumlu neticeler alınacağını ve layıkıyla uygulandığında kadına yönelik şiddette azalma yaşanacağını öngörüyorum. Genelge son derece doğru hazırlanmış fakat neredeyse 10 yıl kadar geç kalınmıştır. Kadın örgütleri yıllardır genelge içeriğinde yer alan hususları haykırıyor ve talep ediyorlar. En az 10 yıl önce seferberlik ilan edilmeliydi.”
“BIKIP USANMADAN SÖYLÜYORDUM, HAKLI ÇIKTIM”
“Topyekün mücadele edilmeli diye bıkıp usanmadan söylüyordum. Bakınız genelgenin adı bile, ‘Kadına Yönelik Şiddetle Topyekün Mücadele’dir. Demek ki haklıymışım. Haklı olsam ne çıkar, binlerce kadınımız öldü, binlerce yuva dağıldı. Toplumsal yapımız ve değerlerimiz büyük hasar aldı. Yine yıllardır ‘yasalarda sorun yok, sorun uygulamada ve uygulayıcılarda’ diyorum. Bakınız genelgeye, uygulama ve uygulayıcılara yönelik hazırlanmış. ‘Suça verilecek cezadan ziyade, suçun önlenmesi önemlidir’ diyordum, bakınız genelgeye, önlemeye yönelik. ‘Sadece mağdurla değil, faille de ilgilenin, rehabilite edin’ diyordum, bakınız genelgede bu da var. Haklı olsak ne yazar. Biz bu ülkenin kadınları olarak haklı olmak değil, mutlu olmak ve insanca yaşamak istiyoruz. Esasen 5 Bakanlığın birlikte yürüttüğü bu projeye tüm azmimle tutunmak ve takipçisi olmak istiyorum. Projenin amacı kadına yönelik şiddetle topyekün mücadele etmektir.”
“ADALET BAKANLIĞI’NDAN DA GENELGE BEKLİYORUM”
“Adalet Bakanlığı’ndan da ivedilikle bir genelge bekliyorum. Nasıl ki İçişleri Bakanlığı kendi bünyesindeki tüm personeli kapsamlı bir eğitime alacaksa, Adalet Bakanlığı da bunu yapmalıdır. Personelini eğitmeli ve adliyelerde gerekli birimleri ivedilikle kurmalıdır. Ve uygulamanın karar kısmı adliyededir. Adaletin tecellisi isteniyorsa, Adalet Bakanlığı da bir genelge yayımlamalıdır. Avukatlara konuya ilişkin eğitim verilmelidir. Cuma Hutbelerinde aile içi şiddet ve kadına yönelik şiddetin engellenmesi için hutbeler düzenli olarak okutulmalıdır. Birkaç noktaya vurgu yapmak istiyorum. 500 bin kolluk personeli, polis jandarma ve sahil güvenlik personeli eğitime tabi tutulacak, bu çok önemli çünkü sıkıntı hep uygulayıcılardaydı. Sahil güvenlik akademisinde bu konu zorunlu ders olacak. İl ve ilçe düzeyinde, kadına yönelik şiddetle mücadele komisyonları kurulacak. Bu komisyonlar 3 ayda bir toplanacak. Kurum amirlerinin yanı sıra STK’lar kadın dernekleri barolar ve benzeri kurumlar bu komisyona davet edilecek. Keşan adına söyleyebilirim ki; Kaymakamımız ve Emniyet Müdürümüz bu konuya son derece hassas yaklaşıyor. Son derece duyarlılar ve konuya önem veriyorlar. Bu komisyon toplantılarına derneğimiz CKD’yi de davet edeceklerinden hiçbir şüphem yoktur. Kendilerine teşekkür ederim. Merkezlere ihbar sistemi kurulacak. İhbarı bizler yapacağız. Aile içi şiddet, özel alanda gerçekleşiyor. Bu sebeple de yaşanan olayların yüzde sekseni kamu kurumlarına yansıtılmıyor. Realite çok daha vahim ve bu İçişleri Bakanlığının tespiti. Kadınlar korku ve baskı sebebiyle ilgili kurumlara başvurmuyor. Muhtarlar, öğretmenler, aile hekimleri ve din görevlileri başta olmak üzere, kamu görevlilerine, aile içi şiddetle ilgili eğitim verilecek. Bunlar şiddet vakalarının ihbar edilmesinde etkin rol oynayacak. Eğitimi alan kişi söylenmese de bunu tespit edebilecek, şüphelenebilecek. İlgili birimlere bildirecek ve mekanizma çalışmaya başlayacak.”
“DEVLET NİYETİNE GİRMİŞ”
“KADES uygulaması yaygınlaştırılacak. Elektronik kelepçe uygulaması 81 ilde yaygınlaştırılacak. Altyapı çalışmalarına hemen başlanacak. Umarım çalışmalara hemen başlanır. Bu hemen olacak bir şey değildir fakat devlet bunun niyetine girmiş ve bu umut verici bir şeydir. Emniyet ve jandarmada sadece kadına yönelik şiddet konusunda uzman birimler oluşturulacak ve bu birimin tek işi bu olacak, bu birim başka hiçbir işe bakmayacak. Terörle nasıl mücadele ediyorsak, terörle mücadelede olduğu gibi, kadına yönelik şiddette de birim amirliği olacak. Mağdur kadının mahremiyetine ve gizliliğine önem verilecek. Mağdur kadının, kendini rahat hissedebileceği uygun ortamda eğitim almış kadın personel tarafından ifadesi alınacak. Olay, kriminal bir vaka olarak değerlendirilecek. Mağdurun daha önceki şikayetlerine de dikkat edilecek. Failin geçmişi araştırılacak, suça yatkınlığı araştırılacak. Nihayet işin kriminoloji ilmine inmeye başladık. Cezaevi firarileri sıkı takip edilecek. Delil ve belge aranmaksızın mağdurun şiddete uğradığını beyan etmesi üzerine gerekli tedbirler alınacak. Arabuluculuk olmayacak. Bunu defalarca dile getirdik ve genelgeye yazılması bizi çok memnun etti. Faillere, öfke kontrolü ve stresle başa çıkma eğitimleri verilecek. Ve bu eğitimler uzman personel tarafından kontrol ve takip edilecek. Eğitimlerin alındığından emin olunacak. Yıllardır söylemek istediğimiz bunlar. Cezayı verip adamı içeri tıkıyorsunuz, adam tahliye olduğu gün eve dönüp karısını öldürüyor. Bu bir hastalıktır. Bunun rehabilite edilmesi zorunludur. Yoksa toplum olarak çürüdük. İlkokullardan itibaren, okullarda kadına yönelik şiddete karşı dersler konulacak. Bizden beter ülkeler var fakat devlet yasayı uyguluyor ve otoritesini koyuyor. Savunma Bakanlığı da devreye girsin ve onlar da kendi subaylarına erlerine erbaşlarına aynı eğitimleri versin.”
“BİR GÜNDE ÇÖZÜLMEZ AMA ARTIK UMUDUMUZ VAR”
“Bu genelge ile kısa vadede bir şey belirmez fakat uzun vadede bu genelge, ülkemize kadına yönelik şiddetle mücadelede ciddi bir yol aldırır. Önce bir farkındalık yaratılacak. Kağıt üzerinde kalmayacağının farkına varılır. Yeter ki bu genelge uygulansın ve eğitimler doğru kişiler tarafında verilsin. İçişleri Bakanlığı, 500 bin personeli eğiteceğim diyor. Bu bence çok güzel. İçinden uzmanlar yetiştireceğim diyor. Bu harika. Doğrusu budur. 2009’da bu olay pik yapmıştı, şimdi kontrolden çıkmıştır. O zaman bir müdahale edilseydi, durum şimdi çözülmüştü. Biz bu genelgenin sonucunu 5-10 yıl içinde göreceğiz. Çünkü bu olaylar bir günde başlamadı, bir günde çözülmesini de bekleyemeyiz. Ama adım atıldı. Artık umudumuz var. Veremle mücadeleye girdik, sıtmayla, terörle, cüzzamla mücadeleye girdik ve bu mücadeleler bir günde bitmedi. Bu konu da böyle olacak. Hükümet değişti ama devlet politikası değişmedi. Bu hükümet politikasından ziyade, devlet politikası olarak devam etmelidir. Bu genelgeyi onaylıyorum, bu genelgeye tutunacağım ve bu genelgenin en büyük savunucusu olacağım. Bu politika üretmektir ve biz bu politikaya tutunacağız. Takipçisi olacağız. Bu genelge için son derece mutluyuz ve umutluyuz.”
Kerem Filiz