CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, düzenlediği basın toplantısında Türkiye ve Edirne’nin sorunlarını değerlendirdi.
“YEREL BASINA OLDUKÇA BÜYÜK DAYATMALAR VAR”
Yerel basının içinde bulunduğu zor duruma değinen Gaytancıoğlu; “Tüm basın mensubu arkadaşlarımızla çeşitli konularda görüştük. Çok ciddi sıkıntıların olduğunu öğrendim. Bu konuyu TBMM’e ve Türkiye’nin gündemine Edirne’den başlayarak taşımaya karar verdim. Yerel Basına oldukça büyük dayatmalar var. Yerel Basının yaşamaması yönünde iktidarın bir takım yaptırımları var. Sayfa sayılarının belli bir seviye getirilmesi, Basın İlan Kurumundan alınan ilanların maksimum seviyeye çıkarılması, Yerel Basın, bu ekonomik krizde gazetelerine reklâm alamayarak, kendini yaşatmak adına zorluklar yaşıyor. Edirne Basınına söz veriyorum. Bu konuyu Basın İlan Kurumu ile görüştüm. Bir takım geri adım atmaların olacağını, ayın 20’sinde bir genel kurullarının olacağını söylediler. Ama geri adım atılmadığını öğrendim. Konu hakkında gerekli bilgileri toplayıp gerekeni yapacağım.” Dedi.
“10 BİN KİŞİYE KADAR BİR İSTİHDAM KAYNAĞI”
Gaytancıoğlu, Edirne’ye Çorlu’daki gibi bir serbest bölge yapmak için çalışmaları olduğunu brlirtirken; “Kemal Şahin Bey’den bir çağrı geldi. Genel Müdürleri Turgut Bakır aracılığıyla hepimizi Çorlu’daki serbest bölgeye davet ettiler. Konunun ne olduğunu sorduğumuzda ‘Edirne’ye bir serbest bölge yapmak’ istediklerini dile getirerek bizden yardım istediler. Ben de CHP istihdamının ve yatırımın, özellikle yerli yatırımın yanındadır dedim. Gidip gördük. Yüzlerce fabrika bir çatı altında. Güzel bir sanayileşme örneği. Bize söylenen 10 bin kişiye kadar bir istihdam kaynağı, 5 milyar dolarlık ticaret hacmi ve 1 milyar dolarlık Edirne’ye yatırım konusu. Aynısının Edirne’de de yapılmasına için TBMM’nde görüşüp talep edeceğimizi söyledik.” Dedi.
“PİYASALARA BAKTIĞIMIZDA CİDDİ BİR AÇIK SÖZ KONUSU”
Sözlerine hükümetin orta vadeli olarak açıkladığı programı eleştirerek devam eden Gaytancıoğlu; “Ekonomik krizin yaşanacağını söylemiştik. Dün hükümet orta vadeli bir program açıkladı. Bu program inanın piyasaları rahatlatmadı ve tam tersi piyasaları endişe verici bir hale getirdi. Damadı Hazine Bakanı yapmakla işler çözülmüyor. Dershane sahibini Milli Eğitim Bakanı yapmakla, Oteller zinciri sahibini Kültür ve Turizm Bakanı yapmakla sıkıntılar çözülmüyor. Eğer ciddiyseniz ve sorunları çözmek istiyorsanız işi ehline vereceksiniz. AKP hiçbir zaman işi ehline vermeyi düşünmedi. İşi hep yandaşlarına vermeyi düşündü. Piyasalara baktığımızda ciddi bir açık söz konusu. Bu yıl maliyenin bulması gereken para cari açık ile birlikte 200 Milyar Doların üzerinde Merkez Bankasına baktığınıza kasada 20-25 Milyar Dolar gibi bir para var. Bu parayla bu ekonomiyi çevirmesi çok zor. Biz ekonominin düzelmesine yönelik üretimin şart olduğunu söylüyoruz ancak AKP’nin üretime yönelik bir politikasının olmadığını da söylemiştik” Dedi.
“EN BÜYÜK İHANETİ YAPMIŞ OLURSUNUZ”
Çiftçilerin ve üreticilerin son yaşanan olaylardan sonra zorluklar yaşadığını aktaran Gaytancıoğlu; “iktidar partisi milletvekillerine söyledim. Eğer Türkiye ve Edirne’ye iyilik yapmak istiyorsanız; ‘Gümrük vergilerini sıfıra çekmeyin’ dedim. Türkiye’nin ihtiyacı varsa en azından şubat ayından sonra yapalım. Gümrük vergisini yüzde 27’den yüzde 13’e oradan da yüzde sıfıra çekmeyin. Yüzde 27 olarak kalsın. Hem ithalat silahını kullanıp ve hem de gümrük vergisini sıfıra çekerseniz. Bu ülkeye ve çiftçiye en büyük ihaneti yapmış olursunuz. Türkiye’nin pirinç ihtiyacının yüzde 60’ını biz karşılıyoruz. En kaliteli pirinç de bizde. Bu pirinci ithal pirinçle karışıp satıyorlar. Osmancık ve Baldo nereye giderseniz gidin görürsünüz. 570 Dolardan dışarıdan Türkiye’ye pirinç giriyor. 500 Dolardan girdiğini hesaplarsak Türkiye’ye tonu 3 bin TL’den çeltik girişi yapılıyor. Bu nedenle bizim pirincimizin ne kadar olması lazım 3 bin TL’nin üzerine çıkması lazım. Toprak Mahsulleri Ofisi ortada olmadığı için, Tüccarlar devreye giriyor. Tüccarlarda 3 bin TL’nin altında çeltik almaya çalışıyor. Yani bu da üreticiye yapılmış bir ihanettir. Yerliyiz ve milliyiz diyen hükümet bu durumu görmüyor mu?” Dedi.
“EDİRNE MİLLİ EĞİTİM İL MÜDÜRLÜĞÜMÜZÜ GÖREVE ÇAĞIRIYORUM”
Edirne’deki İşitme Engeli okulun kapatılarak, İmam Hatip okuluna dönüştürülmesini eleştiren Gaytancıoğlu; “Bizler İmam Hatipler yapılmasın demiyoruz ama öyle bir hal aldı ki işitme engelliler okulu bile imam hatip oldu. İşitme Engelliler okulunda öğrenim gören öğrencilerin hepsi farklı okullara dağıtılmış. O çocuklarımızın özel eğitim alması gerek. Edirne Milli Eğitim İl Müdürlüğümüzü göreve çağırıyorum. İşitme Engelliler okulunu tekrar açalım. O okula Edirne’nin her yerinden şehrinden, köyünden özel eğitime ihtiyacı olan çocuklarımız geliyor. Tekrar söylüyorum bizler İmam Hatiplere karşı olan bir parti değiliz, tam tersi İmam Hatipleri açan bir partiyiz. Bu şekilde yaklaşımın son dere yanlış olduğunu düşünüyorum.” Dedi.
“BURADA ÇEVRE KATLİAMI YAPILDIĞINI GÖRÜYORUZ”
Ergene Nehri’nin durumu hakkında da bilgi veren Gaytancıoğlu; “Ergene Nehri sadece Edirne’yi ilgilendirmiyor. Ergene’nin durumu neden kaynaklanıyor? Plansız şehirleşme ve sanayileşmeden kaynaklanıyor. Burada çevre katliamı yapıldığını görüyoruz. Hükümet bu konuda bir adım atmadı. Şimdi daha yeni bir adım attı. Sanayi ıslahı adı altında bir boru vasıtasıyla Tekirdağ ve Marmara Ereğlisi açıklarında suların buralara aktarılacağı konusunda ama bu konuda çok uzadı. 4 milyar dolarlık yatırımla yapılan arıtma tesislerinin kullanımını istiyoruz. Ciddi anlamda bu tesisler çalıştırılsa temiz su çevre ve bizde o sudan yararlansa kötü mü olur? Bir takım sanayiciler resmi kurumdan gelen yetkililerin denetlemesini bitirdikten sonra arıtma cihazlarının şalterlerini kapattıklarını duyuyoruz, öğreniyoruz. Atıkların yine Ergene’ye deşarj olacak. İlerleyen sürede de arıtılmayan su, bu defa Marmara Denizine deşarj olacak. Bu defa Ergene’nin değil de Marmara’nın kirliliğini konuşacağız” Dedi.
Barış Karapaça
