SELİMİYE GÖLGESİNDE, MİMAR  SİNAN ESERLERİ VE ESKİZ SERGİSİ AÇILDI

TMMOB Mimarlar Odası ve Edirne Belediyesi işbirliğinde Selimiye Meydanında yapılan alanda Mimar  Sinan Eserleri ve Eskiz Sergisi'nin açılışı gerçekleştirildi.

Edirne Belediyesi ve TMMOB Mimarlar Odası’nın işbirliğiyle  Selimiye Meydanı'nda 50 eserin yer aldığı eskis ve fotoğraf sergisi açıldı.

Selimiye Meydanında Belediye Binasın yanındaki yeni yapılan binada açılan sergiye çok sayıda davetli katıldı. Sergi açılışı öncesi Mimarlar Odası Edirne Temsilciliği Yönetim Kurulu Başkanı Cenk Ergüden,yaptığı konuşmada Mimar Sinan hakkında bilgiler verdi. Ülkemizde 9 Nisan gününün Türk mimarlık tarihinde çok önemli yeri olan Mimar Sinan ve eserlerinin tanınması, korunması ve sürekliliğinin sağlanarak Mimar Sinan Adının uzun yıllar daha anılmasını sağlamak amacıyla Mimar Sinan’ı anma günü olarak kutlandığını hatırlatan Ergüden,  Mimar Sinan’ı vefatının 434. yılında saygı ve rahmetle andıklarını vurguladı.

Mimar Sinan’ın kim olduğuna dair bilgiler de veren Ergüden, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Mimar Sinan, Kayseri’nin Ağırnas köyünde doğmuştur. Yavuz Sultan Selim zamanında devşirme olarak İstanbul’a getirilmiş, zeki, genç ve dinamik bir kişilik olduğu için hemen diğerlerinin arasından seçilmiştir.

Sinan, At Meydanı’ndaki saraya verilen çocuklar içinde mimarlığa özenmiş, vatanın bağlarında ve bahçelerinde suyolları yapmak, kemerler meydana getirmek istemiştir. Devrinin mahir ustaları mahiyetinde han, çeşme ve türbe inşaatlarında çalışmıştır.

1514’te Çaldıran, 1517’de Mısır seferlerine katılmıştır. Kanunî Sultan Süleyman zamanında yeniçeri oldu ve 1521’de Belgrad, 1522’de Rodos seferinde bulunarak atlı sekban olmuştur.

1526’da katıldığı Mohaç Meydan Muharebesinden sonra sırası ile acemi oğlanlar yayabaşılığı, kapı yayabaşılığı ve zenberekçi başılığa yükselmiştir.

 1532’de Alman, 1534’de Tebriz ve Bağdat seferlerinden dönüşte “Haseki” rütbesi allmış ve Bağdat seferinde Van Kalesi Muhasarasında, göl üzerinde nakliyat yapan kalyonlara top yerleştirdi.

 Korfu, Pulya (1537) ve Moldovya (1538) seferlerine katılan Mimar Sinan, Moldovya (Kara Buğdan) seferinde Prut nehri üzerine on üç günde kurduğu köprü ile Kanunî Sultan Süleyman’ın takdirini kazandı. Aynı sene Başmimarlığa yükseltildi.

Mimar Sinan, katıldığı seferlerde Suriye, Mısır, Irak, İran, Balkanlar, Viyana’ya kadar Güney Avrupa’yı görüp mimari eserleri incelemiş ve kendisi de birçok eser vermiştir. İstanbul’da devrin en meşhur mimarları ile Bayezid Camii’nin ustası Mimar Hayreddin ile tanıştı.

ESERLERİNE DAİR

Sinan’ın mimarbaşılığa getirilmeden evvel yaptığı üç eser dikkat çekicidir. Bunlar verdiği ilk eser olarak kabul edilen 1537-38 Halep’de Hüsreviye Külliyesi, Gebze’de Çoban Mustafa Paşa Külliyesi ve İstanbul’da Hürrem Sultan için yapılan Haseki Külliyesi’dir.

Mimarbaşı olduktan sonra verdiği üç büyük eser, O’nun sanatının gelişmesini gösteren basamaklar gibidir. Bunların ilki, Şehzadebaşı Camii ve Külliyesidir. Külliyede ayrıca imaret, tabhane (mutfak), kervansaray ve bir sokak ile ayrılmış medrese bulunmaktadır.

SÜLEYMANİYE İSTANBUL’DAKİ EN MUHTEŞEM ESERİDİR

Süleymaniye Camii, Mimar Sinan’ın İstanbul’daki en muhteşem eseridir. Yirmi yedi metre çapındaki büyük kubbe, zeminden itibaren kademelerle azar azar yükselen binanın üzerine gayet orantılı ve ahenkli bir şekilde oturtulmuştur. Sükûnet ve asaleti ifade eden bu sade ve ahenkli görünüşü ile Süleymaniye Camii, olgunlaşmış bir mimariyi temsil etmektedir. Sekiz ayrı binadan meydana gelen Süleymaniye Camii ve Külliyesi, Fatih’ten sonra şehrin ikinci üniversitesi olmuştur.

SİNAN’IN EN GÜZEL ESERİ SELİMİYE CAMİİDİR

Mimar Sinan’ın en güzel eseri, 85 yaşında yaptığı yapımı 5 yılı bulmuş olan Edirne Selimiye Camii’dir. Selimiye’nin kubbesi, Ayasofya kubbesinden daha yüksek ve derindir. 31,50 metre çapındaki kubbe, sekizgen şeklindeki gövde üzerine oturmuştur. Üç şerefeli ince minarelerine üç kişi aynı anda birbirini görmeden çıkabilmektedir.Sinan bu camiin ustalık eseri olduğunu ve bütün sanatını Selimiye’de gösterdiğini belirtmektedir.

SİNAN, GÖRDÜĞÜ TÜM ESERLERİ İNCELEMİŞ, AMA TAKLİT ETMEMİŞTİR

Mimar Sinan, gördüğü bütün eserleri büyük bir dikkatle incelemiş, fakat hiçbirini aynen taklid etmeyip, sanatını devamlı geliştirmiş ve yenilemiştir. Eserlerindeki sütunlar, duvarlar ve diğer kısımlar taşıdıkları yüke mukavemet edebilecek miktardan daha kalın değildir. Kullandığı bütün mimari unsurlarda bu hesap dikkati çeker. Hesaplamadan hiçbir iş yapmadığı da açıktır. Ortak kanaat odur ki kendi dönemine ait koşullarda bilinen yapı tekniklerini , ulaşılabilen malzemeleri ve malzemenin kullanış şekillerini tatbik etmekte dönemini aşan ölçüde fevkalade başarılıdır.

 Mimar Sinan aynı zamanda bir şehircilik uzmanıdır. Yapacağı eserin, önce çevresini tanzim etmesi önemli bir husustur. Yer seçimleri konusunda da  büyük başarı göstermiş ve eserlerini, çevresine en uygun tarzda yerleştirmiştir.

Bilinen eserleri: 84 camii, 53 mescid, 57 medrese, 7 darülkurra, 22 türbe, 17 imaret, 3 darüşşifa, 5 su yolu kemeri, 8 köprü, 20 kervansaray, 35 saray, 8 mahzen, 48 hamam olmak üzere 365 kadar olduğu bilinmekle beraber araştırmalar sürmektedir.”

Konuşmanın ardından hatıra fotoğrafı çekildikten sonra sergi gezildi, Sergiyi, İdare Mahkemesi Başkanı Yüksel Arslan, Edirne Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, Edirne Belediye Başkan yardımcıları Selçuk Çakır, Yaver Tetik, İl Genel Meclis Başkanı Mehmet Geçmiş, CHP Edirne İl Başkanı Fevzi Pekcanlı, Edirne Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Ali Şahin, mimarlar ve vatandaşlar katıldı.

Yavuz Göktaş

banner8
Haberler