Türkiye Değişim Partisi (TDP) Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, Edirne’de önce basın mensuplarıyla ardından da halkla buluştu. Sarıgül, Trakya’yı Dubai haline getirecek projelerinin olduğunu ifade ederek, hayata geçirmeyi düşündükleri modelde turizmci, esnaf ve çiftçinin kazanacağını Trakya’da bir tek işsizin kalmayacağını savundu.
Edirne’deki bir tesiste basın mensuplarıyla bir araya gelen Sarıgül, halkın pahalılık ve geçim sıkıntısı nedeniyle, mübarek Ramazan ayını sevinçle ve heyecanla karşılayamadığını ifade ederek, kalabalık iftar sofraları, sahur bereketi ve muhabbetinin kalmadığını dile getirdi. Hurmaların, etli yemeklerin, salataların, tatlıların iftar sofralarından kalktığını da dile getiren Sarıgül, “Millet sıcak bir pide alamaz hale geldi” dedi.
KAPUSKA KIYMETE BİNDİ
Sarıgül konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Dolmalık biberin kilosu 50 lirayı geçti. Pazarda çeyrek lahana satılır oldu. Her şey aklımıza gelirdi de, biber dolmasının lüks olacağı, kapuskanın kıymete bineceği aklımıza gelmezdi. Her şey aklımıza gelirdi de ayçiçek yağı gemisinin haber yapılacağı müjde olacağı aklımıza gelmezdi.
TRAKYA ÇİFTÇİSİNİ KÜSTÜRÜRSENİZ OLACAĞI BUYDU
Trakya’nın tarım arazilerini, meralarını imara açarsanız, üstünden yol geçirirseniz olacağı buydu. Trakya çiftçisini küstürürseniz olacağı buydu. Trakya çiftçisine vereceğiniz paraları, Ukrayna, Kanada, Rusya, Brezilya çiftçisine verirseniz olacağı buydu. AKP kadroları, gıda fiyatlarını düşürmek için çok şey yaptılar ama yapmaları gerekeni hiç yapmadılar. Yapmaları gereken, üretimi artırmaktı. Yapmaları gereken, çiftçiye alım garantisi vermekti. Yapmaları gereken, çiftçiyi desteklemekti.
HALA TARLAYA BAKMIYOR, ETİKETE BAKIYORLAR
Fiyat artışını durdurmak için her yere baktılar ama tarlaya bakmadılar. Oysa sorun tarladaydı. Hala akıllanmadılar, hala üretimden değil, ithalattan yanalar. Hala tarlaya bakmıyor, etikete bakıyorlar. Hala yasakla, baskıyla, sabit fiyatla netice alacaklarını sanıyorlar.
Bu kadar yanlışa rağmen de maşallah teflon tava gibiler, üstlerine hiçbir şey yapışmıyor.
20 yıldır ülkeyi yönetiyorlar, utanmadan, sıkılmadan bu hazırlık dönemiydi bize bir şans daha verin diyorlar. Türkiye çok şey gördü ama böyle pişkinlik görmedi.
TRAKYA’YI DUBAİ’YE ÇEVİRECEK MODELİMİZ VAR
Türkiye Değişim Partisi kavga değil, çare partisidir. Türkiye Değişim Partisi mazeret bulmaya değil, sorunları çözmeye gelen partidir. Eskiden Bulgarlar bize gıpta ediyordu. Şimdi Bulgarlar alışveriş için Edirne’ye geliyor, Edirneliler, markete, pazara gidemiyor. Bizim Trakya’yı Dubai yapacak, bölgeyi alışveriş turizmi ile kalkındıracak bir modelimiz var. Bizim modelimizde, turistleri yedirip, içirip, bagajlarını, bavullarını doldurup bedavaya çalışmak yok.
Bizim modelimizde katma değeri yüksek ürünler üretmek ve bunları satmak var. Yağlı güreşleri, Edirne mutfağını, tarihi eserlerini dünyaya tanıtmak var. Bizim modelimizde, turizmci kazanacak, esnaf kazanacak, çiftçi kazanacak. Trakya kazanacak, Türkiye kazanacak.
TÜRKİYE’NİN ÇARESİ, ÜRETMEK, ÜRETMEK, ÜRETMEKTİR
Tekerleği yeniden icat etmeye, süslü püslü sözlere, içi boş projelere gerek yok. Türkiye’nin çaresi, üretmek, üretmek, üretmektir. Türkiye’nin çaresi, kendine yeter hale gelmektir. Bunun adı ekonomik milliyetçiliktir. Türkiye Değişim Partisinin ana felsefesi, ekonomik milliyetçiliktir. Biz, Malazgirt’ten Kocatepe’ye tam bağımsız Türkiye diyen bir partiyiz.
TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE İÇİN EKONOMİK MİLLİYETÇİLİK
Ekonomik milliyetçilik, başımızın dik, karnımızın tok, sırtımızın pek olması demektir. Ekonomik milliyetçilik, büyük ve güçlü Türkiye demektir. Ekonomik milliyetçilik, toprak işleyenin, su kullanan demektir. Ekonomik milliyetçilik, ne ezen ne ezilen, insanca hakça bir düzen demektir. Türkiye Değişim Partisi ne yapacağını bilen, nasıl yapacağını bilen, vicdanlı ve ehil kadrolardır. 5T formülümüz var. Bu formülle, üreten, doyuran, istihdam yaratan bir ekonomik düzen kuracağız.”
TENCEREDE ET KAYNAMIYOR
Sargül ardından Cumartesi Pazarına geçerek burada vatandaşların ve esnafın dertlerini dinledi. Sarıgül, bir vatandaşın, her gün gelen zamlardan bunaldıklarını söylemesi üzerine “
Her gün zam geliyor. Akşam yatıyoruz zam. Sabah kalkıyorum zam. Dertlere derman olmak için çare bulmak için yollardayız” dedi.
Diğer esnafın “Her gün zam geliyor ben artık yağ alamıyorum. Şeker alamıyorum, mutfağımız bomboş benim tenceremde et kaynamıyor” demesi üzerine Sarıgül, “Milletin tenceresinde et kaynamıyor dert kaynıyor. Bakın bir arkadaşımızda oradan söyledi tavuk bile alamıyorlar. Bu beni gerçekten üzdü” dedi.
Bir vatandaşın ise ‘Bizim paramız hiç oldu. Bulgarlar geliyor rahat rahat alışveriş yapıyor. ülkemizde sığınmacı olduk” diye konuşmasına da üzüldüğünü dile getiren Sarıgül, kendilerinin hazırladıkları modellerle herkezin rahat edeceği günlerin yakında geleceğini ifade etti.
Sarıgül, gün içinde Saraçlar caddesindeki esnafı da ziyaret etti.
Yavuz Göktaş