Edirne Otogarı işletmecisi ve otobüs firması sahibi Mustafa Altunhan, geçtiğimiz günlerde meydana gelen katliam gibi kazaların yaşanma sebebiyle ilgili önemli iddialarda bulundu. Altunhan, TIR ve otobüslerde frenin patlaması diye bir arızanın olmadığını ifade ederek, 30 yıldır üretilen tüm araçlarda havalı frenin olduğunu ve havanın boşalması halinde aracın tüm tekerleklerinin kilitlendiğini dile getirdi.
Altunhan, konuyla ilgili olarak yaptığı basın toplantısında son zamanlarda bizi ve tüm Türkiye’yi üzen otobüs ve kamyon kazalarının, gerçekten ciddi boyutlara geldiğini vurguladı. Yaşanan feci kazaların görüntülerini televizyonlarda izlediğini dile getiren Altunhan, “Hiç kimse bilirkişi olarak doğru düzgün hiçbir şey anlatmıyor. Herkes laf olsun torba dolsun diye bir şeyler konuşuyor ama bu gibi kazalarda çare olacak önlemler anlatılmalı. 1 hafta 10 gün sonra yine unutulacak. Ne zaman yine bir sürü can gidecek, yine akla gelecek.
Marmara Bölgesi’nde en büyük otobüs ve minibüs filosuna sahip bir firmayız. 100 tane araçlık bir firmamız var. Türkiye’de bunu en iyi bilenlerden biri benim. Çünkü otobüste motor ustalığım, elektrik ustalığım, şoförlüğüm vardır” şeklinde konuştu.
OTOBÜS, HIZ LİMİTİ KONMADIĞI TAKDİRDE 170 KİLOMETRE HIZ YAPABİLİR
Bir otobüsün sabit hız limiti ayarlanmadığı takdirde 170 km’ye kadar hız yapabileceğini de dile getiren Altunhan, “Ben otobüs ve minibüs aldığımda hemen hız limitlerini ayarlatıyorum. Benim filomdaki hiçbir araba belirlenen limitin üzerine çıkamaz. Eğer otobüsün hız limiti yapılmazsa istendiği takdirde 170 km’ye kadar hızını çıkarabiliyor. Bu otobüsü bu hızda durdurmak imkansız. Ama 95 ya da 100 km hızla giden bir araçta frene dokunduğunuz anda otobüsün çok rahat bir şekilde durması sağlanır” dedi.
MAHKEMELERİ YANILTMAK İÇİN FRENİ PATLADI DENİLİYOR
Altunhan, açıklamalarına ve iddialarını şöyle sürdürdü:
“Bir kaza oluyor, dikkatimi çekiyor; ‘Fren patladı’. Neden böyle söylüyorlar? Mahkemeleri yanıltmak için. Büyük araçlarda fren patlaması diye bir şey yok. Büyük otobüs ya da kamyonda fren patlama durumuna gelirse o araç kendi kendini kilitler, yol almaz. Otobüs ya da kamyonlarda havalı frenlerde, havaya bir şey oldu, tüpleri boşaldı; anında bütün tekerlekleri kilitler, o araç hareket edemez. Bu, yıllardan beri böyle. Ama bakıyorum; ‘Halk otobüsü freni patladı girdi’, ‘Kamyon freni patladı girdi’. Büyük araçlarda fren patlaması diye bir şey yok. Otomobillerde dâhil frenin 1 tanesi patlar, 3 tanesi tutar. Ama büyük araçlarda büyük bir kaza oluyor, ‘Fren patladı’, mahkemeye çıkıyor, olay bitti.
YAPILACAK TEK ŞEY, HIZ LİMİTİNİ AŞANIN ARACI BAĞLANACAK
Ben kazar görüntülerini izledim. Deyim yerindeyse rüzgardan daha hızlı bir süratle geliyor ve kaza yapıyor. Yapılacak tek şey, yolda yol radarları olacak, takılacak bir otobüsün peşine, 95 mi, 100’e çıktı. O aracı bağlayacak. Ceza değil. Bin 500, 2 bin TL ceza ile olmaz. Kim kilometresini aştıysa aracı bağlayacak. Ondan sonra ağır vasıta otobüs, kamyon kazası olacak mı? Ama bağlayacak. Otobüsçü, minibüsçü, taksicinin en çok korktuğu şey aracının bağlanmasıdır. Kim sürat yapıyorsa çekecekler aracını, bağlayacaklar. Bütün kazalarda sorunumuz sürat.
KAZA SEBEPLERİ DİKKATSİZLİK VE SÜRAT
Kaza sebepleri dikkatsizlik, sürat. Çünkü vurduğu zaman araç hiç yavaşlamıyor. Ayağını frene atmıyor. 125-130 ile mi geliyor, öyle giriyor. 100 kilometre sürat ile gitse, ayağını bir frene atsa 60’a, 40’a düşecek. Vursa bile tamponu falan ezilir. Ama ayağını frene bile atamıyor, ondan sonra, ‘Fren patladı’. Yok böyle bir şey. Bütün Türkiye’ye sesleniyorum, fren patlaması diye bir şey yok. Sadece fren patladı deyip adaleti yanıltıyorlar. Bunu herkes bilsin. Fren patlaması çok eskiden hidrolik sistemi ile çalışan araçlarda, hidroliğin biterse. Yaklaşık 30 seneden beri havalı sistem var. Havalı sistemde de havalar boşaldığı zaman araç kendi kendini kilitliyor. Bu Almanların icadı. İlk Almanya’dan otobüsler öyle geldi. Havalar bitti, dozerle çekemezsiniz. 4 tekerleği de kendi kendini kilitliyor. Yolda aracımız arıza yaptığı zaman, havalar boşaldığı zaman arabayı çekemiyoruz. Usta getiriyoruz, fren cırcırlarını söktürüyoruz. Fren patlaması diye bir şey yok. İnsanlar da diyor ki, ‘Freni patlamış ne olacak ya?’ Böyle bir şey yok. Acelecilik, sürat, dikkatsizlik; başka bir şey değil.”
Yavuz Göktaş