Geçtiğimizi aylarda otogarda yaşanan peron gerginliği başka bir boyuta taşındı. İş insanı ve Otogar İşletmecisi Mustafa Altunhan, şu anda otogardan araçları kalkan firmanın, özel bir izin alarak kent merkezinden yolcu taşımaya başladığını ileri sürdü. Altunhan, bu işlemin yasal olmadığını da iddia ederek, mağduriyetini anlatabilmek için kurumların önüne çektiği otobüste yaşayacağını duyurdu.
Adliye Önüne iki katlı bir otobüsle gelen Edirne Otogar İşletmecisi Mustafa Altunhan, basın açıklamasında bulundu. Mağduriyetinin giderilmesi için adalet arayışında olduğunu ifade eden Altunhan, aynı otobüsle otogara kadar gelerek basın açıklamasına burada devam etti.
Altunhan, ‘Otobüsle hakkımızı arıyoruz” diyerek başladığı basın açıklamasında, şu iddialarda bulundu;
“Çok büyük haksızlık, çok büyük bir adaletsizlik yaşanıyor şu anda Edirne'de. Bunun müsebbipleri kimse, adalet, polis, savcı, hakim bunları meydana çıkarsın. Çünkü böyle bir şey Türkiye'de daha görülmedi. Bu memlekette böyle bir şey görülmedi. Burada Edirne Otogarı'nda bir sürü esnaf var. 25-30 tane firma var. Biz de talep ediyoruz. Edirne şehir merkezinden kalkmayı. Niye bunu söylüyorum biliyor musunuz? Çünkü bir firmaya Edirne'nin içinden kalkış izni verildi. Buradaki otobüsçülere, minibüsçülere, taksicilere otogar esnafının, büfecisini, lokantacısını hiç kimse düşünmüyor mu? Bunlar insan değil mi? Bunların çolukları, çocukları yok mu? Devlet baba nasıl böyle bir hata yapar? Ya devlete baba diyor, devlet bizim babamız. Devlet baba herkese eşit davranmak zorunda. Devlet baba herkesin çoluğunu çocuğunu düşünmek zorunda. Kimseyi mağdur edemez. Ama öyle bir şey yaşanıyor ki öyle bir mağduriyet yaşanıyor ki. Eğer ki aynı imkanlar bana sağlansa size samimiyetimle söylüyorum namusum şerefim üzerine yemin ediyorum bana böyle bir imkan sağlansa 10 milyon lira hemen çocuk esirgeme kurumuna bağışlarım. Huzurunuzda söylüyorum. 10 milyon lira. Çocuk Esirgeme Kurumu'na hemen bağışlarım. Edirne'nin merkezinde bir kalkış yeri, kim gösterirse, 10 milyon liraya gideceğim, çocuk destekleme kurumuna mı? Kızılay'a mı? Nereye derlerse hemen bağışlayacağım.
BU FİRMAYI KİM DENETLEYECEK
Şehrin içinde bu firmayı kim denetleyecek? Size buradan söylüyorum ve de yetkililere sesleniyorum. O araçlarda Allah korusun, bir kaza olduğu zaman teröristleri getirdiği zaman bunun hesabını kim verecek? Sadece bunu açıklasınlar bana.
MAĞDURİYETİM GİDERİLMEZSE, OTOBÜS İÇİNDE YAŞAYACAĞIM
Bundan sonra, eğer ki bu mağduriyetimiz giderilmezse bu otobüsün içinde yaşayacağım. Kah adliyenin önünde, kah emniyet müdürlüğünün önünde, kah vilayette sesiniz duymadı mı? Çekeceğim külliyenin önüne. Zaten şu anda otobüs giydirmelerimiz hazırlanıyor. 10 tane otobüse giydirme yapacağım. Nasıl bir adaletsizliğe uğradığımızı sizin manşetlerinizi de otobüslere yapıştıracağım. Bütün otobüslere burada yatacağına gitsinler Ankara'ya doğru yolda. Bütün gazetecilerin yaptığı manşetleri hepsini böyle büyük büyük işte bu gazete böyle yazmış. Bu gazete böyle yapmış. Bütün otobüsler öyle donattı sanki. Adaletin uygulanmasını. Başka hiçbir talebim yok. Bu adaleti kendim için istersem namussuzum.
YAPILAN İŞ YASAL DEĞİL
Şimdi o vatandaşa yer verilmesi için ne yapma gerekir biliyor musun? İlk önce bu firmamıza dilekçe yazacak. Diyecek ki bize yer gösterir misiniz? Zaten yerleri var. Şu anda da kalkıyorlar burada. Ondan sonra ben diyeceğim ki onlara haydi siz buraya giremezsiniz zaten öyle bir şey demeyiz. Belediyeye gidecekler. Belediyeye diyecekler ki işletmeci bize yer göstermiyor. Bize yer gösterin. Belediye bize yazı yazacak. Diyecek ki böyle böyle yer gösterin. Eğer biz yine yer göstermezsek bunlara o zaman gidecekler valiliğe. Valiliğe dilekçe verecekler. Bu güne kadar böyle bir dilekçe bana gelmedi. Burada yapılan haksızlıktır. Bu kişilere büyük bir rant oluştu.”
Altunhan ayrıca otogardaki işletmelerin zar zor ayakta durduğunu da ifade ederek, bir yıl içinde 25 otobüslerinin trafikten çektiklerini de sözlerine ekledi.
Yavuz Göktaş
