Şallı, Siyasetin, devletin idari alanda yürüttüğü faaliyetlerin bütünlüğünü oluşturduğunu, Demokratik ülkelerde bu alan seçilmişlerin ve kamu da resmi olarak görevlendirilen memurlar vasıtasıyla süreklilik içinde yürütüldüğünü dile getirerek, "Hepsinin görev ve yetkileri kanunla belirlenmiş ve sınırlandırılmıştır. Bu sınırlandırma içerisinde devleti yönetmeye talip olan kişiler (siyasi) farklı argümanlarla ile kendisine toplumda yer bulma mücadelesi verir. Bu durum, siyasi parti liderleri, aday milletvekilleri için ayrı bir özellik taşır. Ülkesinde bulunan farklı etnik, sosyal, kültürel, dini gruplara yönelik söylem dilini etkileme amaçla kullanır." dedi.
Roman Sivil Toplum Gönüllüsü Turan Şallı, seçime bir ay kala siyasetin bir hayli ateşli günler yaşadığını, siyasetçiler, toplumları etkileme çalışmalarının içine girdiği bu seçim döneminde, bir dönem Osmanlı’nın egemen olduğu Balkan coğrafyasında kökleri bulunan bir siyasetçiye ırkçılık kokan söylem dilini üzülerek duyduğunu belirterek şunları kaydetti:
"SİYASET, TÜM KİMLİKLERİ KUCAKLAMA SANATIDIR"
"Türkiye’de her seçim dönemlerinde etnik gruplar üzerinden seçim faaliyetleri sürdürülür, çünkü bu siyasetin ana temelidir, tüm kimlikleri kucaklama sanatıdır. Bu siyaset temelinde etnik, sosyal, kültürel özelliklere sahip kişiler üzerinden siyaset ayrıştırıcı, en kötüsü ırkçılık üzerinden olmaması gerekir.
Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, TİP Genel Başkanı Erkan Baş'ın kökenini sorgulamıştır. Balkan coğrafyasına baktığımızda Türkler, Çingeneler, Arnavutlar, Pomaklar, Boşnaklar, Makedonlar bu ülkenin vatandaşları değil mi? Bu kimliklerin geçmişteki tarihlerinde soy isimleri Hristiyan ismi taşıyabilir, ancak bu topraklarda yaşayanların hepsi Türkiye Cumhuriyet’inin vatandaşlarıdır, Türk kimliğinden de azla taviz vermezler. Bugün Yugoslavya’dan gelenlerin kimliğini sorgulayanlar, yarında Çingenelerin kimliğini sorgulama çabalarına girebilirler."
"BUNUN ADI IRKÇILIKTIR"
"Büyük Birlik Partisi Başkanı Mustafa Destici, kimlikler üzerinden testiyi kırma telaşına düşmüş durumdadır. Söylem dilinin uzantılarının nereye varabileceğinin farkına varması gerekir. Bir siyasi parti lideri karşısındaki rakibin siyasi gücünü kırması doğaldır, ancak bu kimlikler üzerinden olmaması gerekir. Destici’nin söylem dili ırkçılığa dönüşmüş durumdadır. Bugün Yugoslavlar ise, yarında “Çingeneler” demektir."
Gözde Kabasakal
