ÇEVRECİLERİN, HUKUK ZAFERİ

Saros Körfezi'nde açılmak istenen kalker ocağı için Edirne Valiliği'nin vermiş olduğu 'ÇED Raporu Gerekli Değildir' kararı, Edirne İdare Mahkemesi tarafından reddedildi. Bu durum, çevreciler tarafından 'Hukuk Zaferi' olarak yorumlandı.

    Edirne'nin Keşan ilçesinde, Saros Körfezi kıyısındaki alanda yapılmak istenen kalker ocağı için Edirne Valiliği'ne bağlı Edirne Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından 'ÇED Raporu Değildir' kararı verilmişti. Saros Körfezi Mecidiye Beldesi Turizm Çevre ve Kültür Varlıklarını Koruma Geliştirme Derneği Başkanı İrfan Balaban ile Yönetim Kurulu Üyesi Recep Çınar verilen bu karara, Av. Özgür Kaçar aracılığıyla proje alanının tamamının ormanlık alan olduğu, Saros Körfezi'nin kirlenmesine neden olacağı gibi nedenlerle dava açmıştı. Edirne İdare Mahkemesi'nde görülen dava sonucunda, çevrecilerin istediği oldu ve mahkeme 'ÇED Raporu Gereklidir' kararını verdi. 
Dün konu hakkında basın toplantısı düzenleyen Saros Körfezi Mecidiye Beldesi Turizm Çevre ve Kültür Varlıklarını Koruma Geliştirme Derneği Başkanı İrfan Balaban ile Yönetim Kurulu Üyesi Recep Çınar ve Av. Özgür Kaçar, kararı bir 'Hukuk Zaferi' olarak yorumladılar. Balaban tarafından yapılan basın açıklaması ise şu şekilde:
     “Saros Körfezi Mecidiye köyü İbrice mevkiinde ormanlık alana açılmak istenen yeni Kalker Ocağına Edirne Valiliği'nin vermiş olduğu 'Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir' Kararını Edirne İdare Mahkemesi iptal etmiştir. Mahkemenin gerekçeli kararında “…proje için seçilen alanın uygun olduğunun ve söz konusu kriterler itibariyle çevreye olumsuz bir etkinin söz konusu olmayacağının açık olarak ortaya Jestbahis konulabilmesi gerektiği, ancak, mevcut durumda, kalker ocağı projesinin bulunduğu sahadaki toprak yapısı ile bitki örtüsüne ve civarındaki orman varlığı ile deniz alanına zarar verebileceği yönündeki somut tespitler karşısında, proje alanının proje için uygun olduğunun ve çevreye olumsuz etkilerin olmayacağının somut olayda açık olarak ortaya konulamadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. Bu durumda, söz konusu proje için çevresel etki değerlendirmesi yapılmasına gerek olmadığı idare tarafından ispatlanamadığından, proje için verilen 'Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir' kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır…” hükmü verilmiştir.” 
“FAALİYETLERİNİN DURDURULMASI ANAYASA'YA GÖRE ZORUNLULUKTUR”
    “İzin verilen Kalker Ocağı ve diğer Taş Ocakları çok önemli ve korunması gereken hassas alanlar içinde kalmaktadır. Taş Ocağı faaliyeti Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Barselona Sözleşmesi kapsamında imzaladığı Akdeniz'de Özel Koruma Alanlarına İlişkin Protokole aykırıdır. Bölgenin mevcut durumunun zaten olumsuzluk içerdiği yeni sahaların bu olumsuzluğu daha da arttıracağı çok açık bir gerçektir. Saros Bölgesi'nde yapılan maden faaliyeti ile orman bütünlüğü bozulmaktadır. Çıkan gazlar, tozuşma, atıklar ve gürültü ekosisteme olumsuz etkiler yapmaktadır. Halen faaliyet gösteren mevcut taşocaklarının toz kontrolünü sağlamadığı, oluşan tozun bitki örtüsü üzerinde olumsuz etkiler yarattığı ve bu tozların Saros Körfezi'ne ve Mecidiye Beldesi'ne de bu olumsuzluğu taşıdığı resmen saptanmıştır. Edirne İdare Mahkemesi yıllardır çilesini çektiğimiz, yaşamımıza büyük ızdırap veren Saros taş ve kalker ocaklarının Çevresel Etki Değerlendirmesi yapılmadan faaliyet geçirilmesinin hukuksuzluğunu gerekçeli kararıyla ortaya koymuştur. Mahkemenin gerekçeli kararı ve Bilirkişi raporu çerçevesinde halen faaliyette olan Saros Körfezine, turizme, canlı sağlığına, kültüre, tarıma, ormanlara yani yaşama büyük zarar veren taş ocaklarının faaliyetlerinin derhal durdurulması Anayasanın 125.maddesine göre zorunluluktur.” 
“BU KARARI, DOĞA VE YAŞAM İÇİN MÜCADELE EDENLERE ARMAĞAN EDİYORUZ”
“Edirne Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün yöre halkına rağmen hukuka, kamu yararına aykırı, Saros Özel Çevre Koruma Bölgesini ve Kültür Turizm Koruma Bölgesini yok sayan, ormanı yok edecek bir faaliyete 'Çevresel Etki Değerlendirmesi gerekli değildir' kararı vermesi idari ve hukuksal bir skandal olduğu gibi yasal 30 günlük süre içinde bu mahkeme kararındaki hükümler uyarınca özel bir bölge olan Saros Körfezi'ndeki tüm taş ocaklarının, kalker ocaklarının faaliyetlerinin durdurulmaması da ayrı bir idari ve hukuksal sorun yaratacaktır. Anayasanın 56.maddesine göre yetkililer yaşamımızı, doğayı korumakla görevlidirler. Doğa korumacı bu mahkeme kararını tüm Saros yaşayanlarına, Trakya'da doğa ve yaşam için mücadele veren başta Trakya Platformu olmak üzere Kent Konseylerine, yaşam savunucusu, doğa korumacı, deniz, hava ve doğa sporcusu tüm dostlarımıza, gazeteci haberci dostlarımıza armağan ediyoruz.”

banner8
Haberler