Edirne 'Posta' sı

Posta Gazetesi’nin ‘Posta ile Kentler Zirvesi’ isimli gezi programının bu seferki adresi Edirne oldu. Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan’ın ev sahipliğinde Sultanların Şehri, Şehirlerin Sultanı Edirne’yi gezen birbirinden değerli yazarlar izlenimlerini okuyucularıyla paylaştı; yazarlar herkesin Edirne’ye gitmesini; Edirne’nin tarihini ve eşsiz lezzetlerini tanımalarını istedi.

Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, geçtiğimiz hafta Doğan Holding İcra Kurulu Başkanı Yağmur Şatana, Posta Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Rıfat Ababay, Reklam Grup Başkanı Dilek Erkol, İnternet Yayın Yönetmeni Mehmet Coşkundeniz, Haber Müdürü Timur Soykan, Magazin Müdürü Müge Dağıstanlı ile Köşe Yazarları; Rauf Tamer, Oral Çalışlar, Nedim Şener, Şirin Sever, Alev Gürsoy Cimin, Faik Gürses, Özlem Denizmen, Mesut Yar, Mehmet Özer, Kerem Köfteoğlu, Nebil Özgentürk, Şoray Uzun, Saba Tümer, Nilgün Bodur’u   Edirne’de Piabet ağırladı. Edirne’nin tarihi ve turistik mekanlarını gezen Posta Gazetesi Yazarları, izlenimlerini okuyucularıyla paylaştı, kentte duydukları hayranlıklarını dile getirdi.

 “HER YERDE ATATÜRK VAR”

Posta Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Rıfat Ababay, Posta Gazetesi’nde yayınladığı yazıda Edirne’nin modern, çağdaş ve cıvıl cıvıl bir şehir olduğunu söyledi. Ababay, yazısında “Herkes mutlu, herkes neşeli, herkes sevgi dolu. Misafirperverlik dorukta” dedi.

Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan’ın kente gözü gibi baktığına değinen Ababay, “Tarihi dokuyu büyük bir özen ve saygıyla koruyor. Kent için büyük bir heyecan ve şevkle çalışıyor. Birkaç yıl içinde İstanbul-Edirne arasında hızlı tren devreye girecek. İstanbul’dan sadece 45 dakikada Edirne’ye ulaşılacak. Bu zaten çok büyük bir yükseliş içinde olan Edirne turizmini sanırım uçuracak’ diyerek okuyucularına “Edirne’yi sakın ihmal etmeyin” tavsiyesinde bulundu.

 BİR ŞEHİR HER ŞEYİ DEĞİŞTİRİR

Posta Gazetesi yazarlarından Mehmet Coşkundeniz ise izlenimlerini ‘Bir Şehir Her Şeyi Değiştirir’ başlığıyla okuyucularına sundu. Yazısında Edirne insanının mutluluğundan bahseden Coşkundeniz, Edirne için “Türkiye’desiniz ama sanki değilmişsiniz. Ya da tam tersi ‘İşte benim Türkiyem bu’ diyebilirsiniz bir anda” tanımı yaptı.

EDİRNE KAFASI

                Posta Gazetesi Magazin Müdürü Müge Dağıstanlı da yazısında Edirne hakkında şunlara yer verdi;

                “Edirne Klasik tatil imkanın ötesinde bir şeyler sunuyor size. İstanbul’da trafik, iş, stres, koşturma içinde yorulmuştuk. Ruhumuza iyi gelen bir şeylere ihtiyacımız vardı. Aradığımızı tam kestiremiyor, ‘tatil, yemek, uzak rotalar’ deyip duruyorduk. Birden hepsini bu topraklarda bulduk. Dünyanın öteki ucundaki detoks kamplarına gitmiş gibi olduk”

                Yazar Şebnem Ber de Edirne’nin Yunanistan ve Bulgaristan’a komşu olduğunu belirterek, okuyucularına Edirne’ye gitmişken, her iki ülkeye de uğramalarını tavsiye etti.

                Oral Çalışlar ise, Büyük Sinagog’ın tarihsel süreci ile sinagogun restore edilmesine sunduğu katkıyı okuyucularıyla paylaştı.

                EDİRNE VE AB

                Yazar Rauf Tamer de izlenimlerini okuyucularına ‘Edirne ve AB’ başlığıyla duyurdu. Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan’ın tılsımlı değneğinden bahseden Rauf Tamer, “Belediye Başkanı Recep Gürkan’ın tılsımlı değneği, bu şehri çoktan AB’ye sokmuş… Siyaset yapmadan siyaseti sevdiren, otorite kullanmadan halkı kaynaştıran, kadife kaplı demir yumruğunu çok güzel kullanan, en mühimi de  sosyalist devletle, sosyal devlet arasındaki nüansı Edirne’ye yerleştiren, çok başarılı siyaset adamı Recep Başkan. Kutlarım

                 Adem Özdoğan, “Edirne’de Gezi Rotası” isimli haberiyle kentin tarihi ve turistik mekanlarını okuyucularıyla paylaşırken, Yazar Mehmet Özer de Edirne’nin lezzetlerini tanıttı. Mehmet Özer, Edirne Tava Ciğeri’ni anlattı. Tava yoğurdu ile köftesinin lezzetlerine değindi. Mehmet Özer, Edirne mutfağının saray kültürüyle yoğurulduğunu belirterek, Edirne’nin tam bir lezzet merkezi olduğunu söyledi.

EDİRNE’YE GİTMEK İÇİN SEBEBİNİZ ÇOK

                Posta Gazetesi’nin başarılı yazarlarından biri olan Saba Tümer ise, ‘Edirne’ye gitmek için sebebiniz çok’ diyerek, “Araç trafiğine kapalı Saraçlar Caddesi’ne girer girmez, kendimi Edirneliler ve Bulgaristan’dan ‘Kuker Festivali’ için gelmiş Bulgarlar ile birlikte dans ederek baharı karşılarken buldum. Sanki yıllardır bu kentte, bu şehrin halkıyla birlikte yaşıyormuşuz gibi hissettim. Halkın konukseverliği enerjimi o kadar yükseltti ki; ‘İyi ki kahve içerek, vakit kaybetmemişim’ dedim içimden” cümlelerine yer verdi.

                Nebil Özgentürk, “Şehit Ressam Hasan Rıza’nın Edirne’sinden bahsederken, Faik Gürses 656 Yıllık Gurur Kırkpınar’ın kaleme aldı. 

                EDİRNE BÜYÜMEYECEK!

                Nedim Şener’ de okuyucuları için kaleme aldığı yazı da:

                “Bir belediye başkanı düşünün onlarca gazetecinin önünde ‘Edirne büyümeyecek’ diyor. Her il yöneticisi alışveriş merkezleri, organize sanayi bölgeleri, gökdelenleri ile övünür. Ben ilk kez bir belediye başkanının yönettiği kent için ‘Büyümeyecek’ dediğini duyuyorum. O kişi Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan. Onu dinlerken ‘Edirne’nin kıymetini bilen adam’ dedim kendi kendime. Edirne’nin 8 bin 300 yıllık tarihini, tüm medeniyet mirasını anlatıyor. 4 padişahın kılıç kuşanıp tahta çıktığı, Osmanlı’nın ikinci başkenti olan Edirne’nin Cumhuriyeti’n kuruluşundaki rolüne dikkat çekiyor.

                Özlem Denizmen, Edirne’nin güçlü kadınlarından bahsederken, Alev Gürsoy Cimin ‘Edirne’yi Görmeden Ölmeyin’ diyerek, kent hakkındaki izlenimlerini anlattı. Nilgün Bodur da Edirne ile platonik aşk yaşadığını yazdı. Özgür Gökmen Çelenk ise, ‘Ruhunu dinlendir, kalbini şenlendir’  başlığı altında okuyucularına Edirne hakkında tavsiyelerde bulundu. Sevim Büyüktaş Demir, Edirne’nin bir öğrenci şehri olduğuna vurgu yaparken, Şirin Sever de ‘Bu şehirde enerji var’ diyerek, kentte en sevdiklerini anlattı. Mesut Yar ise Edirne’nin bin yılların gözdesi olduğunu yazdı. ‘İşte Benim Edirnem’ diyen Timur Soykan da çocukluk yıllarındaki Edirne ile günümüz Edirne’si arasındaki değişimi anlattı. Şoray Uzun, ‘46 yıl sonra aynı yerde’ başlıklı yazısıyla 1972 yılında Bulgaristan’dan Türkiye’ye geldiğinde geçici de olsa ilk şehrinin Edirne olduğunu belirtti ve Edirne’yi anlattı.

 

banner8
Haberler