Başkan Nedim Zobar, özellikle son yıllarda eğitim sisteminde yaşanan değişimlerin öğretmenler, öğrenciler ve veliler üzerinde ciddi olumsuz etkileri olduğunu belirtti. "Eğitim, ticari bir meta haline getirilemez. Eğitimin niteliği düşürülerek özel kurumlara yönlendirme yapılması, eşitsizliği artırıyor. Devletin asli görevi, her çocuğa eşit ve nitelikli eğitim sunmaktır. Ancak şu an görüyoruz ki, kamusal eğitim giderek zayıflatılıyor ve özel eğitim teşvik ediliyor. Bu da eğitimde fırsat eşitsizliğini daha da derinleştiriyor" ifadelerini kullandı.
Eğitimde laiklik ilkesinin giderek aşındırıldığını dile getiren Zobar, "Son yıllarda müfredatta yapılan değişiklikler ve eğitim kurumlarında dini ağırlıklı uygulamaların artması, çocuklarımızın bilimsel ve eleştirel düşünme becerilerini kazanmasının önüne geçiyor. Eğitimin laik ve bilimsel temeller üzerinde şekillenmesi, ülkemizin çağdaş ve demokratik yapısını koruyabilmesi için elzemdir. Ancak üzülerek görüyoruz ki, eğitim politikaları giderek daha ideolojik hale getiriliyor ve bilimsel eğitim anlayışından uzaklaşılıyor" diye konuştu.
"ÖĞRETMENLERİN HAKLARI GÖZ ARDI EDİLİYOR"
Eğitim-İş Başkanı, öğretmenlerin ekonomik ve sosyal haklarının giderek kötüleştiğini belirterek, meslektaşlarının karşılaştığı zorluklara dikkat çekti. "Öğretmenlerin maaşları yetersiz, çalışma koşulları ağır ve mesleki itibarları giderek zedeleniyor. Türkiye’de öğretmenlik mesleği giderek değersizleştiriliyor. Öğretmenler, aldıkları düşük maaşlarla geçim sıkıntısı çekiyor ve mesleklerinden soğutuluyor. Bu, eğitim sistemini derinden sarsan bir sorundur" dedi.
Zobar, öğretmenlerin yalnızca ekonomik sorunlarla değil, aynı zamanda baskılarla da karşı karşıya kaldığını ifade etti. "Öğretmenlerimizin sendikal hakları ellerinden alınmaya çalışılıyor, mesleki özerklikleri kısıtlanıyor. Eğitimde niteliğin artırılmasını istiyorsak, öncelikle öğretmenlerimizin haklarını güvence altına almalıyız. Çünkü nitelikli eğitim, ancak mutlu ve motivasyonu yüksek öğretmenlerle mümkündür" diye ekledi.
Eğitimde yaşanan sorunların yalnızca öğretmenlerin değil, aynı zamanda öğrencilerin ve velilerin de sorunu olduğunu vurgulayan Zobar, toplumsal dayanışmanın önemine dikkat çekti. "Eğitim sistemimizde yaşanan bu olumsuzluklara karşı hep birlikte mücadele etmeliyiz. Veliler, çocuklarının eşit ve kaliteli eğitim almasını talep etmeli, öğretmenler haklarını savunmalı, öğrenciler ise kendilerine sunulan eğitimin niteliğini sorgulamalıdır. Ancak bu şekilde eğitimde gerçek bir dönüşüm sağlanabilir" dedi.
Zobar, Eğitim-İş olarak laik, bilimsel ve kamusal eğitim için mücadelelerini sürdüreceklerini belirterek, tüm eğitim emekçilerini, velileri ve toplumun her kesimini eğitime sahip çıkmaya çağırdı. "Bizler, eğitim hakkının herkes için eşit ve ulaşılabilir olması gerektiğine inanıyoruz. Eğitimin niteliksizleşmesine, öğretmenlerin haklarının gasp edilmesine, öğrencilerimizin bilimsel ve özgür düşünen bireyler olarak yetiştirilmesinin engellenmesine sessiz kalmayacağız. Eğitimdeki tüm sorunlara karşı, birlikte mücadele edeceğiz" şeklinde konuştu.
Bülent Sarıçiçek