"BU ÜLKEDE KADIN KIYIMI VAR"

Edirne Kadın Platformu, Şişli’de eski eşi tarafından katledilen Bahar Aksu için Saraçlar Caddesi’nde açıklama yaptı. “Kadın cinayetleri politiktir” mesajı veren kadınlar, İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden yürürlüğe girmesini ve 6284 sayılı yasanın etkin şekilde uygulanmasını talep etti.

Edirne Kadın Platformu, Türkiye’de art arda yaşanan kadın cinayetlerine ve bu cinayetlere karşı yetersiz kalan önleyici politikalara dikkat çekmek amacıyla Saraçlar Caddesi’nde basın açıklaması yaptı. Kalabalık bir kadın grubunun katıldığı eylemde “Kadın Kırımı Var”, “İstanbul Sözleşmesi Yaşatır” ve “Yasalara Dokunma, Uygula!” dövizleri taşındı.

Açıklamayı platform adına Şahide Ağaoğlu yaptı. Ağaoğlu, “Her gün en az üç kadın öldürülüyor ve üstü ‘intihar etti’, ‘kayboldu’, ‘kendi atladı’ gibi gerekçelerle örtülmeye çalışılıyor. Bunun yanında da her gün ortalama beş kadın cinayeti daha şüpheli biçimde gerçekleşiyor. Bu ülkede kadın cinayetleri değil, kadın kırımı yaşanıyor” dedi.

"AKSU'NUN ÖLDÜRÜLMESİ MÜNFERİT DEĞİL"

Açıklamada, geçtiğimiz günlerde İstanbul Şişli’de, eski eşi tarafından sokak ortasında katledilen Edirneli Bahar Aksu'nun cenazesine katıldıkları belirtildi. “Bahar, boşanmış ve kendi ayakları üzerinde duran bir kadındı. Defalarca koruma talebinde bulunmasına rağmen güpegündüz herkesin gözleri önünde katledildi. Bahar’ın ölümü bireysel değil, sistematik bir kadın düşmanlığının sonucudur” ifadeleri kullanıldı.

Kadınlar, sadece Bahar’ın değil; yasa etkin uygulansaydı 15 yaşındaki Gülden Coni’nin de bugün hayatta olabileceğini vurguladı.

Eylemde, kadınların şiddete karşı korunmasını sağlayan İstanbul Sözleşmesi'nin bir gecede hukuksuzca feshedilmesine tepki gösterildi. Ağaoğlu, “İstanbul Sözleşmesi devlete, kadınları koruma ve kollama yükümlülüğü veriyordu. Biz bu sözleşmeden vazgeçmiyoruz. Ayrıca 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Yasa’nın etkin şekilde uygulanmasını talep ediyoruz. Bugün bu yasa uygulansaydı, Bahar aramızda olacaktı” şeklinde konuştu.

Kadınlar, kadın cinayetlerinin sadece bireysel değil, siyasi bir mesele olduğunu dile getirdi. 2025 yılının "Aile Yılı" ilan edilmesini eleştiren açıklamada, “Ancak bu politikaların hiçbirinde kadının adı geçmiyor. Medeni Yasa ile elde ettiğimiz haklar yok sayılıyor. Boşanma hakkımıza, nafaka hakkımıza, erken yaşta evlilikleri engelleyen TCK 103 kapsamındaki kazanımlarımıza hep birlikte sahip çıkmaya devam edeceğiz” denildi.

Mert Hamarat

banner8
Haberler