Hata, yaptığı yazılı açıklamada ölümlere dikkat çekerken, “Nehrin kıyı güvenliği yoktur. Uyarı levhaları yetersizdir. Tehlikeli bölgeler çevrilmemiştir. Ve en vahimi: Edirne’de hâlâ bir su altı arama-kurtarma (dalgıç) ekibi bulunmamaktadır. Her boğulma olayında, zamanla yarışmak zorunda kalınmakta; ekipler Tekirdağ’dan getirilmektedir. Bu gecikmeler de ne yazık ki hayatlara mal olmaktadır” dedi.
CHP Edirne İl Gençlik Kolları Başkanı Özgür Hata, son yıllarda nehirde yaşanan boğulma ve okul bahçelerinde yaşanan olaylara dikkat çekerek, gerekli önlemlerin alınmadığını savundu. Hata, yaptığı açıklamada, okul bahçeleri ve nehir çevrelerinde yaptıkları gözlemleri değerlendirdi ve şöyle konuştu:
“Okul bahçelerini ve Meriç Nehri kıyılarını tek tek dolaştık, yerinde gözlem yaptık ve fotoğrafladık.Gördük ki, aradan geçen onca zamana rağmen değişen hiçbir şey yok. Ne okul bahçelerinde bir güvenlik önlemi alınmış, ne de nehir kenarlarında bir tedbir geliştirilmiş.22 Temmuz 2024’te Sanem Yağmur Demir ve Mert Tutuşturan, 20 Mart 2025’te Ege İshak Fidan, Meriç Nehri'nde boğularak hayattan koptu. 17 Ağustos 2024’te Duru Pakarda, Gaziosmanpaşa Ortaokulu’nun bahçesinde silahla vurularak katledildi. 5 Mart 2025’te Gülden Coni, Edirne Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi’nin bahçesinde bıçaklanarak öldürüldü. Bu olaylar sadece acı değil; ihmallerin ve sorumsuzluğun ürünü, göz göre göre gelen cinayetler ve ölümlerdir".
"MERİÇ İHMALİN SİMGESİ OLDU"
Meriç Nehri, Edirne’nin incisi olması gerekirken, önlem alınmadığı için gençlerin can verdiği bir ölüm hattına dönüştüğünü belirten Özgür Hata, "Nehrin kıyı güvenliği yoktur. Uyarı levhaları yetersizdir. Tehlikeli bölgeler çevrilmemiştir. En vahimi di Edirne’de hâlâ bir su altı arama-kurtarma (dalgıç) ekibi bulunmamaktadır. Her boğulma olayında, zamanla yarışmak zorunda kalınmakta; ekipler Tekirdağ’dan getirilmektedir. Bu gecikmeler de ne yazık ki hayatlara mal olmaktadır" dedi.
Bir diğer trajedinin ise okulların güvensizliği olduğunu kaydeden Hata," Öğrencilerimizin eğitim aldığı alanlar, güvenlikten uzak, denetimsiz, karanlık ve suç işlemeye açık mekânlara dönüşmüştür. Duru Pakarda kardeşimizin silahla, Gülden Coni kardeşimizin bıçakla katledilmesi; bu alanların ne denli savunmasız bırakıldığının acı kanıtıdır. Bugün Edirne’de birçok okul bahçesi hâlâ: Geceleri karanlıktır. Aydınlatma sistemleri yetersizdir. Güvenlik kameraları çalışmaz durumdadır veya yoktur. Güvenlik görevlisi bulunmamaktadır. Alkol ve madde kullanımı serbest şekilde sürmektedir.Bu koşullarda eğitimden, güvenlikten, huzurdan nasıl söz edilebilir?" diye konuştu.
"GENÇLERİN HAYATI BU KADAR UCUZ MU?"
İktidarın harekete geçmesi gerektiğini ifada eden Özgür Hata, yaptıkları çalışmalarla ilgili olarak şöyle devam etti:
"Kaç can daha kaybedilirse harekete geçeceksiniz? Kaç anne-baba daha evladını toprağa verirken susacaksınız? Hangi sorumlular bu ihmallerin hesabını verecek?Biz susmayacağız. Gençlerimizin hayatı bu kadar ucuz olamaz. Bu ölümlerin hiçbiri kader değil, göz göre göre gelen ihmallerin sonucudur.Edirne’ye acilen profesyonel bir su altı arama-kurtarma dalgıç ekibi kurulmalıdır. Meriç Nehri kıyılarında uyarı levhaları, güvenlik bariyerleri ve kameralarla donatılmış kıyı güvenliği sistemi kurulmalıdır. Tüm okul bahçeleri aydınlatılmalı, güvenlik kameraları ve görevlileriyle tam güvenlik sağlanmalıdır. Okul alanlarında gece denetimleri sıklaştırılmalı, suç ortamı oluşmasına izin verilmemelidir.”
Gözde Kabasakal