Akşam saatlerinde Atatürk Heykeli önünde toplanan gönüllüler, Edirne barınağında son bir yılda yaşamını yitirdiği öne sürülen en az 800 sokak hayvanı için 800 mum yaktı.
Basın açıklamasını okuyan Yaşam Hakkı Savunucusu Özcan Kaya, yasanın ardından şiddet, ihmal ve keyfî uygulamaların arttığını öne sürerek, “Hayvanlar sessizce ölüme terk ediliyor” dedi. Açıklamada ayrıca Talatpaşa Mahallesi’nde bir hayvana cinsel saldırı, Yıldırım Beyazıt Mahallesi’nde ise bir köpeğe dirgen saplanması gibi olaylar hatırlatıldı.
Aktivistler, Edirne barınağındaki tabloyu şu iddialarla haykırıldı :
Üreme kontrolü yapılmadığı,Doğum sırasında hayvanların kementle sürüklendiği,Açlık ve yetersiz padoklar nedeniyle farklı ırk ve mizaçtaki hayvanların aynı alanda tutulduğu,Ameliyat sonrası enfeksiyon kapan hayvanların gönüllüler tarafından özel kliniklere taşındığı,Anestezik iğnelerin halka açık alanlarda bulunduğu,Sulukların yosunlu ve boş bırakıldığı,Hafta sonu ve bayram sonrası hayvan sayılarında “gizemli azalmalar” görüldüğü.
Bu uygulamaların 13 Aralık 2024 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan Hayvanların Korunması Hakkında Uygulama Yönetmeliği’nin birçok maddesine aykırı olduğu savunuldu. Gönüllülerin iş birliği ve protokol tekliflerinin reddedildiği, mama ihalelerinin sözde kaldığı ve su temininde aksaklıklar yaşandığı da dile getirildi.
Yetkililere yöneltilen sorular arasında, “Barınakta her şey yolundaysa neden fotoğraf çekimi yasak? Neden 7/24 halka açık kamera sistemi yok? Hayvan sayıları neden şeffaf biçimde paylaşılmıyor?” ifadeleri öne çıktı. Ayrıca Süloğlu’nda yapımı süren ‘yaşam alanı’ projesinin “ölüm kampına dönüşme riski” taşıdığı ileri sürüldü.
Yaşam hakkı savunucuları taleplerini şu şekilde sıraladı:
“Katliam yasası” olarak nitelenen düzenlemenin Meclis’te yeniden ele alınması,Etkin kısırlaştırma, kayıt-kimliklendirme, rehabilitasyon ve denetim odaklı politikaların uygulanması,Belediyelere ayrılan kaynakların barınak, tedavi ve sahiplendirmeye yönlendirilmesi,Barınaklarda şeffaflık, bağımsız denetim ve 7/24 kamera sistemi,Mama ve tedavi eksiklerinin acilen giderilmesi, nitelikli personel istihdamı,Gerekli şartlar sağlanana kadar sokak hayvanlarının toplanmasının durdurulması.
Eylemde 800 mumla “barınaklarda hayatını kaybeden en az 800 can” anıldı. Açıklama, “Hayata sahip çıkmak, hukukun ve vicdanın zaferidir” sözleriyle sona erdi. Aktivistler, iddialar konusunda yetkililerden şeffaf açıklama talebine bulunmalarını istediler.
Mert Hamarat
