DOĞU'NUN TESPİH KÜLTÜRÜ BATI'YA TAŞINIYOR

Alipaşa Çarşısı’nda tespih sanatını yaşatan usta Tuncay Korkmaz ve genç koleksiyoner Şahin Aras, Edirne’de az bilinen tespih kültürünü ayakta tutuyor. Kuka, kehribar, oltu taşı ve nadir materyallerden hazırlanan tespihler hem yerli hem yabancı ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.

Doğu’nun köklü el sanatları arasında önemli bir yere sahip olan tespih geleneği, Edirne’de her ne kadar geniş bir kitle tarafından bilinmese de ustaları ve meraklıları sayesinde yaşamaya devam ediyor. Bu geleneğin şehirdeki temsilcilerinden biri olan Alipaşa Çarşısı esnafı Tuncay Korkmaz, merakla başladığı tespih yolculuğunu bugün mesleğe dönüştürmüş durumda.

Mesleğe başlama hikâyesini “başta küçük küçük başladık” sözleriyle anlatan Korkmaz, ilerleyen süreçte tespihin büyük ve derin bir dünya olduğunu belirterek, “İşin içine girdikçe malzemelerin çeşitliliğini, işçiliğin önemini gördük. Her tespihin kendine ait bir ruhu ve değeri var." dedi.Zamanla biz de kendimizi geliştirdik, şimdi farklı malzemelerden oluşan yüzlerce tesbihimiz var” dedi.

Korkmaz’ın tezgâhında kuka, fildişi, kaplumbağa kabuğu, kehribar, oltu taşı, fosil taşları ve daha birçok nadir materyalden hazırlanmış tesbihler bulunuyor. Fiyatlar ise kullanılan malzeme ve işçiliğe göre 200 liradan başlayıp 20 ile 25 bin liraya kadar uzanıyor.

Edirne’de tesbih meraklısı ve koleksiyoncusunun az olduğunu söyleyen Korkmaz, buna rağmen şehir dışından ve yurt dışından yoğun ilgi gördüklerini ifade etti. Bulgaristan ve Yunanistan’dan gelen turistlerin yanı sıra Türkiye’nin farklı illerinden ziyaret eden meraklıların da tesbihlerine büyük ilgi gösterdiğini belirterek, “Edirne’de meraklı çok değil ama dışarıdan gelenler sayesinde bu kültürü yaşatıyoruz,” şeklinde konuştu.

KOLEKSİYONCULUĞA PLASTİK TESBİHLE BAŞLAMIŞ

Edirne’nin sayılı tesbih tutkunlarından biri olan 32 yaşındaki Şahin Aras ise tesbih sevgisinin çocukluk yıllarında başladığını söyledi.Babası ve dedesinin minibüsçü olması nedeniyle onların arkadaş çevresinde sık sık tespihle karşılaştığını anlatan Aras, “Babamda çok yoktu ama dedemlerde ve onların arkadaşlarında görürdüm. Bir gün plastik bir tespihi elime aldım, o gün bu sevda başladı,” dedi.

Engelli olduğu için bir dönem okulu bırakarak evde vakit geçirdiği dönemde tespihi daha derinden tanıma fırsatı bulduğunu belirten Aras, internetten araştırmalar yaptığını, usta tespihçilerle sohbet ederek kendini geliştirdiğini anlattı. “Tespih sevdası bir kere başladı mı bırakamazsınız,” diyen Aras, Edirne’de bu kültürün oldukça zayıf olduğunu belirterek kendisini şehrin sayılı koleksiyonerleri arasında gördüğünü söyledi.

EDİRNE'DE AZ AMA DEĞERLİ BİR KÜLTÜR

Edirne’de tespih kültürünün geniş bir kitleye yayılmamasına rağmen bu geleneğin şehirdeki temsilcileri, hem ustalıkla hem de tutkuyla tespihi yaşatmayı sürdürüyor.Alipaşa Çarşısı’ndaki küçük dükkânında Doğu’nun zarif sanatını Batı’ya taşıyan Tuncay Korkmaz ve onun özenle hazırladığı tespihlere gönül veren koleksiyonerler, tespihin Edirne’de sessiz ama sağlam adımlarla varlığını sürdürmesine katkı sağlıyor.

Hem ustanın hem de meraklıların ortak dileği aynı: Edirne’de bu kadim kültürün daha fazla tanınması ve gelecek nesillere taşınması.

Mert Hamarat

banner8
Haberler