Açıklamada, Menemen’de yaşanan olayın genç Cumhuriyetin aydınlanmacı ve laik temellerine yönelik gerici bir başkaldırı olduğu vurgulandı. Kubilay’ın, bilimin, aklın ve çağdaş eğitimin temsilcisi olarak hedef alındığı belirtilerek, onun şahsında Cumhuriyet devrimlerine saldırıldığı ifade edildi.
Zobar, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Kubilay’ı “devrim şehidi” olarak tanımlamasının, onu gericiliğe ve karanlığa karşı verilen aydınlanma mücadelesinin simgesi haline getirdiğini kaydetti. Açıklamada, Atatürk’ün Menemen Olayı sonrasında yayımladığı ve bugün de ders niteliği taşıyan sözlerine de yer verildi.
Eğitim-İş olarak “Türkiye Cumhuriyeti, şeyhler, dervişler, müritler ülkesi olmayacaktır” sözünün altını bir kez daha çizdiklerini belirten Zobar, laikliğin ve bilimsel eğitimin Cumhuriyetin vazgeçilmez temel değerleri olduğunu bildirdi.
Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün aydınlık yarınları emanet ettiği eğitim emekçileri olarak, Kubilay’ın canı pahasına savunduğu Cumhuriyet devrimlerini sınıflarda ve meydanlarda savunmaya devam edeceklerini ifade eden Zobar, şöyle devam etti:
“Eğitim-İş olarak Mustafa Fehmi Kubilay’ı, Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki’yi saygı ve minnetle anıyoruz. Devrim şehitlerimizden devraldığımız mirasla; gericiliğe ve karanlığa karşı aydınlığı ve bilimi savunmayı kararlılıkla sürdüreceğiz.”
Bülent Sarıçiçek
