“OSMANLI MEDENİYETİNİ KURAN ASLINDA EDİRNE SARAYI'DIR”

1’inci Uluslar arası Osmanlı İzleri Sempozyumu’nda konuşan Edirne Valisi Günay Özdemir, “Osmanlı medeniyetini kuran aslında Edirne Sarayı'dır. İstanbul'u fetheden medeniyet Edirne'de kurulmuştur. Bu medeniyet öyle bir aşamaya gelmiş ki Roma ve Bizans'tan daha üst seviyelere yükselmiş.” Dedi.

Trakya Üniversitesi (TÜ) tarafından gerçekleştirilen 1’inci Uluslararası Osmanlı İzleri Sempozyumu’nun ilk günü geride kaldı. Düzenlenen sempozyumda, "Saraylar" teması işlenirken, sempozyum bu gün sona erecek.

Balkan Kongre Merkezi'nde gerçekleşen sempozyumun açılışında konuşan Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, Osmanlı’yı en iyi anlatan şehrin Edirne olduğunu ifade etti.

“OSMANLI ANLATILACAKSA EDİRNE'DE ANLATILACAKTIR”

Osmanlı'dan miras medeniyetin iyi anlaşılarak geleceğe taşınması gerektiğini dile getiren Tabakoğlu, "İki önemli eksiğimiz var. Biri bilgi biri de öz güven. Yaşadıklarımızı, tarihimizi bilirsek öz güvenimiz gelişir ve ecdadımızdan daha iyisini yapmak için uğraşırız. Osmanlı'yı en iyi anlatacak şehir Edirne'dir. Sadece tarihi eser sayısı açısından, yaşadıklarıyla bulundurduklarıyla Edirne'dir. Bu ağır yük Edirne'ye bahşedilmiştir. Osmanlı anlatılacaksa Edirne'de anlatılacaktır." Diye konuştu.

“OSMANLI YAŞAM BİÇİMİ BİR MOZAİK DEĞİL BİR EBRUDUR”

Osmanlı medeniyetinin ortak yaşama kültürünü geliştirdiğini ve bu sayede uzun yıllar çok geniş alanlarda hüküm sürdüğünü vurgulayan Edirne Valisi Günay Özdemir de, "Osmanlı medeniyeti farklı inanç ve düşüncedeki insanların ortak şekilde yaşadığı bir anlayışı sağlamıştır. Osmanlı yaşam biçimi bir mozaik değil bir ebrudur. Medeniyet anlayışınız neyse bunu sanatınıza da yansıtıyorsunuz. Mozaikle ebru arasında fark vardır. Mozaik parçalardan oluşur ve tutkal tarafından birleştirilir. Tutkal bozulduğunda mozaik dağılır. Ancak ebru, farklı renklerin oluşturduğu ve birbiri içine girdiği, birlikte bir desenin oluştuğu, birbirinden ayrılamayan bir sanattır. Onun için medeniyetiniz neyse kültürünüze, sanatınıza, yaşam biçiminize o yansır. Osmanlı medeniyeti de farklı medeniyet ve kültürlerinden kendine değer katmıştır. Osmanlı medeniyetinden herkes kendinden bir değer gördüğü için Osmanlıyı sahiplenmiştir. Bu durumda Osmanlı'nın Avrupa'dan Hindistan'a kadar uzanmasındaki en büyük etkenlerden biridir." Dedi.

“OSMANLI MEDENİYETİNİ KURAN ASLINDA EDİRNE SARAYI'DIR”

Osmanlı saraylarının önemini aktaran Özdemir, "Osmanlı medeniyetini kuran aslında Edirne Sarayı'dır. İstanbul'u fetheden medeniyet Edirne'de kurulmuştur. Bu medeniyet öyle bir aşamaya gelmiş ki Roma ve Bizans'tan daha üst seviyelere yükselmiş. İstanbul'un fethini hazırlamış ve Osmanlı'nın imparatorluk olma yolunu açmıştır." Diye konuştu.

Sempozyum Başkanı TÜ Edirne Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Mustafa Hatipler ise Osmanlı Devleti'nin dünya tarihinde önemli bir yere sahip olduğunu belirterek "Bilindiği gibi Osmanlı küçük bir beylikten çok kısa bir sürede dünya devleti olmayı Roma İmparatorluğu'ndan sonra Avrupa topraklarında ve Anadolu'da büyük bir medeniyet kurmayı başarmış bir devlettir. Bu devletin bir ucu Akdeniz'den Yemen'e, Güney Afrika'nın derinliklerine, Kuzey Afrika'dan Atlas Okyanus'una kadar uzanırken, diğer tarafta Kırım'dan Viyana'ya ve Adriyatik kıyılarına kadar uzanıyor. Bu medeniyetin içinde sayısız coğrafyalar, sayısız şehirler, sayısız camiler, köprüler ve saraylar vardır. Bunların tamamını değil, bir kaçını saymaya kalksak zaman yetmez. Bu medeniyetin izlerinde Kudüs'te 400 yıldır kesintisiz süren kardeşçe yaşam ve Endülüs'ten kovulanlara dostça bir misafirperverlik vardır." Dedi.

“BU MUHTEŞEM ŞEHİR İÇİN ÜRETMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan da Edirne'nin Osmanlı tarihinde önemli bir yere sahip olduğunu belirterek, “Bursa’nın oğlu, İstanbul’un babası Serhad şehri Edirne’ye hoş geldiniz. Konuşmama Dr. Ratıp Kazancıgil’in bir sözü ile başlamak istiyorum. Ratıp hoca derdi ki, dünya tarihinden Osmanlı’yı çıkarırsanız dünya tarihinde kocaman bir boşluk olur. Osmanlı tarihinden Edirne’yi çıkarırsanız, Osmanlı tarihinden geriye hiçbir şey bulamazsınız. Böyle bir şehirdeyiz. Bu şehrin yönetiminde görev olmak çok büyük bir yük. Geçmiş geleceğin aynasıdır. Geçmişimizi bilmekte biraz eksiğiz. Geçmişimizi her detayıyla bilebilirsek, geleceğimizi buna göre planlayabiliriz. Edirne için, bu muhteşem şehir için çalışmaya, üretmeye devam edeceğiz.” Dedi.

Sempozyum kapsamında Balkan Kongre Merkezi Fuaye Salonu'nda, İsmet Keten'in tuğra, Ethem Baymak'ın resim ve Rasim Sezen'in ise fotoğraf sergisi açıldı.

Sempozyumun açılışına, Edirne Cumhuriyet Başsavcısı Fatih Karabacak, Edirne Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Recep Zıpkınkurt, protokol üyeleri, yurt içi ve yurt dışından gelen akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Barış Karapaça

banner8
Haberler