Konu hakkında açıklama yapan Edirne Ziraat Odası Genel Sekreteri, Ziraat Mühendisi Şükrü Toparlak hastalık hakkında şunları söyledi, “ Bu yıl ayçiçeği ikili tarlalarda çiftçilerin ifadesiyle köse,( Platfopora) hastalığı belirdi. Bu hastalık yağışların yoğun olduğu yıllarda görülmektedir. Bu hastalık toprak ısısının düşük olduğu zamanlarda ve toprağın uzun zaman soğuk olduğu zamanlarda bu hastalık görülür. Yayılma orijini de iklimi ılıman olan bölgelerden yayılmıştır. Kasaca ayçiçeğini yoğun olarak üretildiği alanlarda bu hastalık görülmektedir” dedi
İLK OLARAK ADAPAZARI YÖRESİNDE GÖRÜLDÜ
Köse hastalığının ülkede ilk olarak Adapazarı yöresinde görüldüğünü belirten Toparlak, “ Bu hastalık daha sonraki yıllarda Trakya bölgesine yayıldı.Köse hastalığı bazı yörelerde Çavuş olarak bilinir. Bu hastalığa yakalanan bitkiler normal boylarının yarısında kalır.Bodurlaşma görülür. Yapraklar sık şekilde çıkar. Bitki gelişmeden kafa çıkarır.Bu kafaların üzerinde tane oluşmaz. Bu hastalığın olduğu yerlerde verim kaybı yüzde yüzdür.Böyle hastalık olan tarlaların yeniden ekilmesi gerekir” dedi
BU HASTALIKTAN KORUNMA
Köse hastalığından kaçınmak için nelerin yapılması gerektiği konusunda açıklama yapan Toparlak, “ Köse hastalığından kaçınmak için kesinlikle sertifikalı tohum kullanılmalıdır,sık ekimden kaçınılmalıdır. Ekim nöbeti uygulanmalıdır.Ekili alanlarda yabancı otla mücadele çok iyi yapılmalıdır. Bu hastalığın oluşumunda drenaj problemi önemlidir. Drenajı zayıf olan tarlalarda bu hastalık daha çok görülür.Köse hastalığına dayanıklı çeşitler ekilmelidir.Tarlada görülen hastalıkların imha edilmesi gerekir.
Köse hastalığı bulaşan alanlarda 6-7 yıllık münavebe yapılmalıdır.Bizim bölgemizde son yallarda görülen şu ki, sadece buğday ayçiçeği münavebesi bizim tarlalarımızı hastalıktan kurtarmıyor.” Dedi
MÜRAVEBE BİTKİ ADEDİ ARTMALI
Tarlalara 3-4 münavebe bitkilerinin girmesi gerektiğini ifade eden Toparlak, “ Şimdi üreticilerimiz “ firmalar bu tohumları neden sattı. Bakanlık kontrol etmiyor mu?” diyecektir. Satıcı firmalar yağışlı havalarda bitkinin durumunu içeren ibareleri sattıkları ürün torbalarının üzerine yazıyorlar. O nedenle üreticilerin zararlarında tohumcu firmalardan yasal olarak hak arama şansımız olmuyor. Bu arada üreticilerim ne yapabilir. Özellikle ayçiçeği ve kanola mısır gibi endüstri bitkilerini üretirken,En güvenli ve pahalı tohumları seçmeleri gerekir. Zira her yıl bu ve benzeri hastalıkların yeni jenerasyonları ortaya çıkıyor. Şimdi firmalar bunun üzerinde ne gibi çalışma yapıyorlar. Sonuçta bu tür hastalıklar bir tür mantar.Bu mantarı bitkiye getirmeyecek bir başka mantarı ayçiçeği tohumlarına bulaştırıyorlar. Böylece hastalığın gelmemesini sağlıyorlar.Bu konuda firmaların elinde çok etkili seçenekler yok. Bizler firmalara kızıyoruz fakat ,başka alternatifimiz de bulunmamaktadır. Bizi bu hastalık konusunda handikaba düşüren bir konu var. Kimse bu konuyu gündeme getiremiyor” diye konuştu.
GEÇEN YIL AYNI TOHUMDA HASTALIK YOKTU
Bir önceki yıl ayçiçeği tohumlarında bu tür hastalığın olmadığını belirten Toparlak, “ Bir önceki yıl aynı tohumda hastalık yoktu bu yıl aynı cins tohumda köse hastalığı var. Bu hastalığın tohumla taşınabileceğini de biliyoruz. Bu hastalığı önlemek için firmanın yaptığı ilaçlamada mı eksiklik var, veya tohumlarda gerekli özeni göstermediler mi? Bunları takip etmek Bakanlığın görevi.Kontrol olayı Tarım Bakanlığı tarafından yapılıyor. Tohum firmaları böyle müşterileri sömürdüğü zaman ilerde nasıl tohumluk satacaklar. Bunun da dikkate alınması lazım. Çiftçilerin bu zararlarının karşılanması yasal olarak mümkün görülmüyor” dedi
200 BİN DEKAR AYÇİÇEĞİ EKİLİ ALANI VAR
Bölgede yaklaşık olarak 200 bin dekarlık alana ayçiçeği ekildiğini belirten Toparlak, “Bu hastalığa dayanıksız olan tohumların satış miktarlarına baktığımızda görülüyor ki, Bölgemizde ekili alanların üçte birinde hasar var. yaklaşık 50-55 bin dekar ekili alanın bozulup tekrar ekilmesi gerekiyor. çiftçilerimiz ekonomik olarak çok zor durumda. Diyelim otuz dekarlık bir arazi için bin lira tohum parası gerekiyor.Çiftçilerin başına böyle sorun geldiğinde tohum firmaları vadeli satışları kaldırıyor. Peşin satış yapıyor. Bunun yanında 500 lira da mazot parası gerekiyor. Bizim kazanacağımız para zaten o kadar . kazancımız boşa gitmiş oluyor. Üreticileri tavsiyemiz, her yıl tohum ekerken bu konuda deneyimli bilgi sahibi olan kesmelere danışsınlar. Bu konuda Tarımsal Araştırma, Tarım İl Müdürlüğünün ilgili birimlerinden faydalanırlar. Ziraat Odalarımız son yıllarda etkili eleman kadroları geliştirdi.” Dedi
20 GÜNDÜR ARAZİDEYİZ
Edirne Ziraat Odasının deneyimle kadrolarının 20 gündür arazide olduğunu belirten Toparlak, “ Ziraat Mühendisi arkadaşlarımız bu hastalık üzerinde veri topluyorlar. Hastalık görülen tarlalara gidip yerinde inceleme yapıyor.Bu elde ettiğimiz verileri üst birimlerimize, Bakanlığa , Tarım İl müdürlüğüne iletiyoruz. Onların da bu konuda inceleme yapmalarını talep ediyoruz. Bizim beklentimiz, bir sonraki ekim döneminde, Bakanlık bu tür hastalığı taşıyan tohumlara sertifika verilmemesi. Bunu üreticilerimiz bilemez. Üreticilerimiz duyuma göre ürün ekiyor, gerekli yerlere danışma gereğini duymuyor.Bu konuda Bakanlık etkin önlem almalı.” dedi
Fikri Yalın