Gazetecilere açıklama yapan Simay Gü, 4 yılda 20 cins ve renkte 50’nin üzerinde süs tavuğuna sahip olduğunu bildirdi. Türkiye’nin değişik illerinden süs tavuğu bakıcılarının kendisine büyük destek olduğunu ve bu işi geliştirmesi yönünde teşvik ettiklerini ifade eden Gün, ‘’İlk başlarda yabancı ırklara ait civcivleri büyüterek satmaya başladım. Elde ettiğim kazancıda aileme verdim. Baktım bu iş oluyor, parada kazanıyorum, süs tavuklarına merakım bir kat daha arttı. Yapmış olduğum işi genişletmeye başladım. Kümesteki kafes sayılarını arttırdım. Onlara küçük bir bebek gibi bakmaya başladım. Bir gün onlardan ayrı kalsam bana küserler. Gönüllerini almak için özel hazırladığım yemleri vererek tekrar mutlu olmalarını sağlarım’’ dedi.
Alım satım yapmanın yanı sıra üretime önem veren Gün, süs tavuklarından elde ettiği yumurtalardan kuluçka makinesiyle civciv çıkartmaya da özen gösteriyor. Elinde halen değişik ülkelere ait süs tavukları bulunduğunu belirten Gün, şunları söyledi:
‘’Dünyanın en ufak süs tavuğu olarak kabul edilen Malezya cinsi ‘Serama’ elimde mevcut. Aynı şekilde cinsler olarak Fizan, Cüce Cochin, Barbu Danver's, Amrock, Wyandotte dev, Wyandotte Bantam, Porsalen Park Brahma, Modern Game, Habeş ve Zibrit ırkları da kümesimde bulunmakta. Yumurta satmıyorum. Bunları orijinal olarak çoğaltıyorum.
"TAVUKLARIN TEDAVİLERİ DOĞAL YOLLARLA”
Bu işi geliştirmeyi, yaşlı genç herkese yapmalarını tavsiye eden üniversite öğrencisi Gün, tavukların beslenmesi ve sağlığına da çok önem verdiğini kaydetti.
Bitkisel karışımlardan elde ettiği ürünle tavukların tedavisini yaptığını vurgulayan Gün, sözlerini şöyle tamamladı:
’’Üretime büyük önem veriyorum. Bu nedenle kimyasal ilaçlardan uzak duruyorum. Sağlıklı tavuklardan elde ettiğim yumurtalardan civciv çıkma oranı da yüksek oluyor. İlaç masrafı da yok denecek kadar az oluyor. ’’
Ülkemize ait tavuk ırklarına da sahip çıkmak gerektiğine dikkat çeken Gün, kümesine en kısa sürede Osmanlı Sultan Tavuğunu da katacağını vurguladı.
Yavuz Göktaş
