2017 yılı acı tatlı anılarıyla geride kalıyor. Bu yıl ilerdeki yıllarda gerçek olaylarıyla tarihteki yerine alacak.
Bugün muğlak olan konular bir süre sonra gün yüzüne çıkacak
2017 yılının özellikle toplumun emekçi kesimleri ve dar gelirlileri için iyi geçtiğini söyleyemeyiz.
Bu yılda kazancı ile geçim zorluğu çekenlerin sıkıntıları azalacağı yerde arttı, İstatistikler bunu gösteriyor.
Devletin yardımı ile geçinmek zorunda kalanların sayısı her geçen yıl artıyor. Bu durum iyiye alamet değil. İlimizde insanlar için iş sahalarının azalması, toplumda huzursuzlukların da artmasına neden oldu .
Aile kavgaları, bu kavgaların bazen cinayete kadar gitmesi, insanlarımız arasında kin ve nefretin artışı yok yere husumet, katliamlar , kadına yönelik şiddet, sağlık çalışanlarına öğretmenlere yönelik saldırıların altında toplumun geçim sıkıntısının yanında siyasilerin sokak kavgasını andıran tartışmalarının yol açtığını inkar edebilir miyiz.
Bugüne kadar dost ve kardeşçe geçinen insanlarımız siyasilerin tahrikleriyle birbirine hasım haline geldi.
Bu asırlardır dostluğu ön planda tutan, düşmanlık gütmeyen iyi ve kötü gününde birbirinin yardımına koşan halkımıza yakışmıyor. Bizim halkımız böyle değildi. Birileri adete halk arasında husumet yaratmak istedi. Siyasilerimiz de buna çanak kuttu.
Bu düşmanlık kimseye yarar sağlamaz.
Dileğimiz o ki inşallah 2018 yılı tüm bu olumsuzlukların yaşanmadığı halkımızın arasında dostluk ve kardeşliğin arttığı sevginin hoşgörünün hâkim olduğu bir yıl olur.
Bunu sağlamak için de siyasilerimize büyük görevler düşmektedir. Lütfen tahrik edici konuşmalarınızla toplumu kutuplaştırmayın, halkı birleştiren dostluğu arttıran üslup kullanın. Bu gerginlik sonunda en çok size zarar getirir. Tarihimiz bunun örnekleriyle doludur. Ondan ibret alınız.
Tüm bu duygularla 2018 yılının halkımıza ve tüm insanlığı barış ve kardeşlik getirmesi dileklerimi sunar kadirşinas Edirne halkının ve milletimizin yeni yılını en içten duygularla kutlarım.
DİLERİM DİKKATE ALINIR
Başbakanımız Binali Yıldırım’ın Edirne ziyareti öncesi meslek kurum temsilcileriyle yaptığımız röportajlarda Başbakanımızdan ne talepleri olduğu yolunda demeçler aldık. Kendisiyle yüz yüze görüşme imkanı bulamamış olsalar da haberleriyle bunu gündeme getirdiler.
Bakkalların, Çiftçilerin, insaflarımızın hükümet yetkililerine talepleri var. Dileğim o ki yetkili kişiler bu talepleri Başbakan Binali Yıldırım’a iletir.
Bugüne kadar el atılmayan konular en yetkili görevlilerin devreye girmesiyle çözüme kavuşur. Gazetemizde de yer aldığı gibi bölgemizin en çok ihtiyacı4 olan konu Edirne’de istihdam sağlayacak tesislerin kurulması. Edirne ve ilçelerinde işsizlik hat safhada.
Özellikle köylerde toprağı ile geçinemeyen insanlarımız sanayi bölgelerine göç etmek zorunda kalıyor.Genç nüfus iş bulamadığı için harçlık parasını ailesinden alabiliyor. Bunlar gençler için onur kırıcı görüntüler. Bölgemizde işyerlerinin açılmasıyla tüm bu sıkıntılar büyük oranda azalacak. Daha önceki yıllarda bölgemizde fabrikaların açılmasıyla kentimiz insanına nasıl bir huzur geldiğini gördük. O zamanlar herkes mutluydu. Esnaflarımızın, çalışanlarımızın yüzü gülüyordu Edirneliler o günlerin özlemini çekiyor.
Bir de bugüne kadar tartışılmayan bir konu var. Edirne sınırları içinden dört hudut kapısı var, buradan turistler girip çıkıyor. Ne yazık ki bu hudut kapısı imkânlarından Edirneliler yararlanamıyor. Diğer bölgelerde sınır kentlerine bir dizi ekonomik olanaklar sağlandı.
Buralara yapılacak yatırımlarda vergi muafiyeti getirildi. Benzeri durum Edirne için de yapılamaz mı?
Dileğimiz bu konular Sayın Başbakanımıza iletilir. Zira burada yapılacak yatırımın en büyük getirisi devletimize olacaktır. Ayrıca Başbakan’ın vaadi olan çiftçilere sağlanacak mazot fiyatında indirim kolaylığı yine devletimizin dış ülkelerden yapacağı tarım ürünü ithalatını önleyecektir. Trakya halkı vefalıdır. Kendisine yapılan yardımın kat kat fazlasını öder.
YILBAŞI FIKRASI
Adam, 3 yaşındaki kızını, oldukça pahalı bir hediyelik kaplama kâğıdını ziyan ettiği için azarlamıştı.
Küçük kız, koskoca bir paket altın yaldızlı kâğıdı, bir kutuyu eğri büğrü sarmak için kullanmıştı. Yılbaşı sabahı, küçük kız paketi getirip “Bu senin babacığım!”dediğinde babası üzüldü. Acaba gereğinden fazla mı tepki göstermişti kızına? Bir gece önce yaptığından utandı… Ne var ki paketi açınca yeniden öfkelendi. Kutunun içi boştu. Kızına yine bağırdı; “Birisine hediye verdiğinde kutunun içinde bir şeyler olması gerekiyor. Bunu da mı bilmiyorsun küçük hanım?” Küçük kız gözlerinde yaşlarla babasına baktı. “O kutu boş değil ki baba!” dedi. “İçini öpücüklerimle doldurmuştum!” Babası, öyle fena oldu ki… Kızına sarıldı; beraber ağladılar. Adam o altın kutuyu ömrünün sonuna kadar yatağının başucunda sakladı. Ne zaman keyfi kaçsa, ne zaman morali bozulsa, ne zaman kendini kötü hissetse kutuya koşar, içinde minik kızının sevgiyle doldurduğu hayali öpücüklerinden birisini çıkarırdı.
kolaybet - liderbahis - makrobet - maksibet - mariobet