“LAFLA EDİRNELİ OLUNMUYOR”
Bugüne kadar, imkanı olmasına karşın Edirne için hiçbir yararlı hizmet yapmamış, sadece laf üreterek Edirneli geçinen kişilerden bu kente hayır gelmeyeceğini anlamalıyız.
Şöyle bir araştıralım, kentimizde Edirneli olmakla övünüp kente istihdam sağlayan , iş imkanı yaratan, sermayesini bu yönde kullananları sayısı bir elin parmakları kadar olmaz.
Sadece ben bu kentliyim burada doğdum bu bana yeter demekle olmuyor.
Anadolu’nun daha önceki yıllarda Edirne’nin çok gerisinde olan kentleri gelişmişlikte bizi bugün kat kat geçti.
Bunu nedenlerini araştırmalıyız. Keşan ilçemizde dahi aile şirketleri ile sağlanan iş imkanları Edirne’den fazla. Öyle sanıyorum bir süre sonra Edirne’yi de geride bırakacak.
Vilayet merkezi ve sayısız imkanlar olmasına karşın Edirne ekonomisinin istikrarlı olduğunu söyleyemeyiz. Eğer Trakya Üniversitesi olmasın Edirne sıradan bir kasabaya dönecek.
Bunu ifade etmekle kara mizah yapmak amacında değilim . Anadolu’nun kasaba seviyesindeki illerinin bizi geride bıraktığını gördükçe üzülmemek elde değil. Hamasi nutuklarla tarihin güzelliklerine Edirne’nin bu konudaki avantajlarına sığınarak kalkınma sağlanamıyor.
Sağlanamadığı da ortada. Gazete arşivlerini karıştırıyorum siyasilerimizin ve meslek kuruluşlarımız temsilcilerinin yıllardır, Edirne’nin kalkınması için sunduklar reçete birbirinin benzer nitelikte. Kentin güzelliklerine sığınarak kalkınacağımızı sanıyoruz . Bu güzelliklere bir katkı da sen yap ortak çaba gösterelim dendiğinde ortada kimseyi bulamazsınız.
Rahmetli hemşerimiz Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ı makamında ziyaret ettiğimde Edirnelilerin kendisine sahip çıkmamasından yakınmış ve ziyaret için gelen hemşerilerinin ya bir tayin veya birbirini şikayet amacıyla geldiklerini, Anadolu insanları gibi bir proje hazırlayıp gelme alışkanlığı kazanmadığından yakınmıştı.
Gerçekten haklıymış. Bakanlığı döneminde Edirnelilerin birlik beraberlik içinde olup bakanlık imkânlarından yararlanma fırsatı olmasına karşın bunu gerçekleştiremedik.
Rahmetli Unakıtan her konuşmasında Edirnelilerin kendi Bakanlığı dönemini değerlendirmeleri konusunda uyarılarda bulunmuştu.
Aynı şekilde Sağlık Bakanı Mehmet Müezinoğlu’nun da değerini bilmedik.
Her ne hikmetse ilimizin menfaati konusunda hangi siyasi görüşte olursa olsun bir araya gelip sorunu çözmeyi beceremiyoruz.
Bir de bu kente başka illerden gelip yatırım yapanları yaftalamak isteyenler onlara çamur atanlar var. Bu Edirne’ye yapılacak en büyük kötülüktür.
Bu görüşte olup, sadece laf üreterek Edirneli geçinenlerin yanında bu kente yurdun herhangi bir ilinden gelip iş imkanı sağlayanlar aslında bin kat daha Edirnelidir.
“ÖZEL İDARE GENEL SEKRETERLİĞİ ATAMASI YILAN HİKAYESİNE DÖNDÜ”
Özel idare ve onun başında bulunan Genel sekreterlik görevi yapılacak hizmetler açısından çok önemlidir .
Bir süre önce hastalık gerekçesiyle veya öyle lanse edilerek genel Sekreter Muhammet Öztürk. görevinden ayrıldı. Aradan aylar geçti yerine bir türlü atama yapılamıyor.
Ankara ile ilişkileri iyi olan yetkililerden duyuyoruz bu göreve Edirne Kültür Müdürü Ahmet Hocaoğlu, atanacak diyorlar.
Bir süre sonra bu atamanın gerçek olmadığı onun yerine eski Özel İdare genel sekreteri yardımcısının atanacağı iddia edildi.
Bu atama gecikmesi konusunda da farklı iddialar var. iktidar partisinin bazı yöneticilerini kültür müdürünün atanmasına karşı oldukları onu yerine genel sekreterin bir alt yetkilisini atanmasından yana tavır koydukları iddiası kulislerde dolaşıyor.
“ Özel idare Genel Sekreterliği gibi, özellikle köylere hizmet götürülmesi açısından önemli bir makama atama neden gecikir ?
FIKRA
TÖVBENİN SEBEBİ NEYMİŞ
Erkek kadını dizlerine kapanarak.
-“ Sevgilim dedi,seninle tanıştığımdan bu yana artık geceleri barlara gitmiyorum. İçkiyi sigarayı da bıraktım.
Kumar oynamıyorum…
Kadın sevinçle bağırdı.” Ah ne güzel.Demek beni bu kadar çok seviyorsun.!”
-“Bilmem nasıl söylesem sevgilim. Seninle tanıştıktan sonra iflas ettim de”
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ,?
DENİZDE İLK TOPLARI BURAK SAVAŞINDA KULLANDIK
Tarihimizde denizde topla yapılan ilk savaş Burak Deniz Savaşıdır.
Türk donanmasının uyguladığı topla savaşmak biçimi dünyada ilk kez oluyordu.Türk donanmasının on düşman gemisini topla batırması olayı dünya tarihine geçmiştir.