Edirne ilimizin Uzunköprü ilçesinin Tekirdağ ili Malkara ilçesine sınır köyleri linyit yataklarının yoğun olduğu köylerdir.
Bu köylerin meralarından yüz yıla yakın süredir çıkarılan linyit madeni ile Trakya’nın bir bölümünün yakıt ihtiyacı karşılanmaktadır.
Bu derece önemli olan bu köylerimizin Madencilerin meralarını yağma edilmesinin önlenmesi talepleri istekleri ne yazık ki yerine getirilemiyor.
Ben defalarca bu köşemde konuyu dile getirdim.
Hatta, rahmetli eski Edirne Valimiz Koru Engin’i meraların nasıl tahrip edildiğini görmesi için Uzunköprü ilçemizin maden sahası olan köyü Çavuşlu köyüne gelmesini sağladım.
Ne yazık ki bu köylerin meralarının tahribinin önüne geçilemedi. Bir kısmı orman idaresinde olan köy meraları kazı alanına dönmüş durumda. Adeta savaş meydanını andırıyor.
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
BURADA OLAN NE?
Maden çıkarmak için ruhsat alan maden firmaları toprağı kazarak madeni ilde ediyor.
Bu sırada çıkan topraklar maden ocakları çevresine yığılıyor.
Daha önceleri galeri şeklinde delikler açılarak çıkarılan maden, teknolojinin gelişmesiyle “Açık İşletme” şeklinde elde edilmeye başlandı.
Açık işletme, ile yer altındaki kömürün üzerindeki verimli toprak dozerlerle sıyrılıyor.
Bir anlamda verimli toprak ve ormanlık alan toprağı kazı toprağı haline getiriliyor.
Böylece geniş alan kazılarak altındaki linyit madeni alınıyor.
Buraya kadar olanlar tamam.
Daha sonra yasa gereği, maden almak için kazılan yerin iş bitiminde daha önceki konumunda bırakılması gerekiyor.
Mera ise düzlenip mera halinde , eğer ormanla bu alana fidanlar dikilerek orman konumuna getirilmesi gerekiyor. Ne yazık ki, hiç bir madenci bu yasa kuralına riayet etmiyor.
Madeni aldıktan sonra kazılan alanı o haliyle terk ediyor.
Bu köyleri ziyaret eden sayın yetkililer köylülerden bu konuda daha geniş malumat alabilirler.
Çavuşlu, Harmanlı, Maksutlu,Süleymaniye köylerimizin meraları köstebek yuvasına döndü.
Halkımız meradan yararlanamıyor, güvenle hayvanlarını meraya salamıyor.
Kazılan yerlerde ot çıkmıyor.
Kazıdan çevreye yığılan topraklar yağmur suları ile çevreye yayılmasıyla diğer toprakları da verimsiz hale getiriyor. B Bu köylerimizde hayvancılık yaygın. Derin çukurlar nedeniyle halk malına meraya salmaya korkuyor. Maden çukurlarına düşen hayvanlar telef oluyor.
u arada kazılan çukurlarla su kaynakları yok oluyor.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------
GÖLETİN SULAYACAĞI VERİMLİ TOPRAKLAR YOK OLDU
Devletimiz büyük fedakarlık yaparak Harmanlı Köyü merasına bir gölet yaptı.
Buradan hem hayvanların sulanması için yararlanacak hem de çevredeki topraklar sulanacaktı.
Gel gör ki göledin çevresinde madenciler açık işletme yaptıkları için sulanacak toprak kalmadı. Devletimizin yaptığı yatırım boşa gitti.
Hiç kimse madenin çıkarılmasına karşı değil. Halkın şikayeti, yasa gereği madencilerin kazdıkları alanı tekrar eski duruma getirmeden terk etmeleri.
İlçenin, Kadıgebren Köyü ile Maksutlu Köyü arasında Kadıgebren köyüne ait 600 dönümlük mera var.
Köylüler bu meradan hayvanlarını otlatarak yararlanıyorlardı.
Bir firma bu meranın tamamında açık işletme ile linyit çıkarmak için talepte bulunmuş. Tarım İl Müdürlüğü bunun sadece 130 dönümlük alanında maden şirketine izin vermiş.
Burada maden aramak için yapılan kazılarda, stabilize köy yolunun yeri değişmiş.mera kazı alanına dönmüş.
-----------------------------------------------------------------------------------------
İL GENEL MECLİS ÜYELERİ BU KONUDA ÖNERGE VERİYOR.
Köylülerin şikayetlerini dikkate alan ve yerinde inceleme yapan İl Genel Meclis üyeleri bu köylerdeki madencilerin tahribatını incelemek için araştırma önergesi veriyor.
Konunun araştırılmasını , meraların daha çok tahrip edilmesinin önlenmesini isteyecekler.
Bugüne kadar yapılan girişimler sonuç vermedi.Köylüler meralarının yok olması endişesinde.
Köylülerin isteği, yetkililer kıymetli zamanlarının bir bölümünü ayırıp , açık işletme ile toprakları talan edilen köylerde inceleme yapmaları, meraların nasıl yok edildiğini görmeleri.
Ne yazık ki bu konuda yasal yaptırımlar madencilerin meraları yok etmesini engelleyemiyor.
Dar alanlarda çevre korunması için fırtına koparanların, bir gün bu köylere gidip meraların nasıl yok edildiğini görmeleri gerek.
Binlerce dönüm mera ve ormanlık alan madencilerin tahribatına uğramış
----------------------------------------------
KURALLAR HERKES İÇİN GEÇERLİ
Edirne şehir merkezinde şehir iç yolcu taşımacılığı yapan minibüslerin yolcu indirme bindirme yeri olan kabinlerin önleri bazı sürücüler tarafından park yeri olarak kullanılıyor.
Bu durumda durakta yolcu almak ve indirmek zorunda olan minibüs sürücüleri yol üzerinde trafiği tehlikeye sokarak yolcu indirmek ve almak zorunda kalıyor.
Bugüne kadar defalarca gündeme gelmesine karşın bu sorun çözümlenemedi.
Vatandaşlar daha etkin önlemlerin alınmasını istiyor. Tüm durakların önüne araçların park etmemesi için uyarı yazılarının yazılmasının yararlı olacağı belirtiliyor.
Bu kurala uymamada ısrar edenler bazı duraklardaki uyarı yazılarındaki kural uygulanmalı. Gerektiğinde park eden araçlar çekici ile kaldırılmalı.
İnsanlarımız durakların önü kapalı olduğu için hayatlarını tehlikeye atarak yoğun trafik içinde aracını beklemek zorunda kalıyor.
Vatandaşlar ve minibüs sürücüleri yetkililere bu konunu bir kez daha duyurmasını talep ediyor.
Japonlar geleneklerine bağlı olduğu için değil, değişime bağlı olduğu için gelişti.
Japon dini diye bir din yok.