Uzun yıllar, öğretmenlere sosyal hizmet sunan ve başka illerden gelen öğretmenler için konaklama yeri bulunan Edirne Öğretmenevi yıpranmış ve çürük olduğu gerekçesiyle yıkıldı. Şimdi bu yerin ne amaçla kullanılacağı yerine tekrar öğretmenevi yapılıp yapılmayacağı merak ediliyor.
Konu hakkında bilgisi olan uzmanlara göre bu bina öyle köhnemiş ve yıkılması gereken bir bina değil. Yıkım işini üstleneniler de bunu ifade etti.
Peki bu bina neden yıkıldı, acaba yerine hangi amaç için bir inşaat yapılacak. Bu konuda bazı söylentiler var. Bu yerin bir özel üniversiteye tahsis edileceği, etkili kişilerin bu konuda çaba harcadıkları söyleniyor. Tabii bunlar söylenti, yalnız binanın çürük olduğu konusunda şüpheler var.
24 Kasım 1994 tarihinde yani Öğretmenler Gününde dönemin Milli Eğitim Bakanı Nevzat Ayaz tarafından açıldı Edirne Valisi Rahmetli Koru Engin milli Eğitim müdürü zeki Bilgin İnanlı Öğretmen Evi7nin kurucu müdürü ise bu kurumda uzun süre müdürlük yapan şu anda Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü olan Bilgin Özbaş’tı
Öğretmenevi hizmeti süresince eğitim emekçilerinin ailelerinin bir toplanma yeriydi., Edirne’deki adresiydi Yurdun farklı yörelerinden gelen öğretmenler, bugünkü öğretmenler derneği yerine öğretmenevine gidiyor orada istirahat ediyor dostlarıyla buluşuyor yemeğini yiyip orada yatma imkanı buluyordu.
Başka illerde de bunun örnekleri var. Edirne gibi bir ilin öğretmenevsiz olması kimseyi rahatsız etmiyor mu?
Buradan sormak gerekir. Bu binanın yapılmasında öğretmenlerin çabaları ve maddi katkıları var bu binanın yapılması için en çok onlar mücadele etti, binanın yıkılmasında neden öğretmenlerin tepkisi olmadı?
Ne acıdır ki bu binanın yıkılması sırasında öğretmenlerden ve öğretmen derneklerinde bir tepki gelmedi. Öğretmenevi bulunmayan bir Edirne onları rahatsız etmiyor mu?
Öğretmen kuruluşlarımız öğretmenler sendikalarımız bu binanın akıbeti hakkında bilgi sahibi olmaları gerekmez mi?
Buradan bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Binanın çürük olduğu gerekçe gösterilerek öğretmenevi yıktırıldı.
Bu binanın yerine yine aynı amaca hizmet edecek bir bina mı yapılacak, yoksa bu alan başka amaç için mi kullanılacak. Bu konuda yetkili her kimse kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapması gerekir.
Öğretmenlik gibi kutsal meslek mensuplarının bir araya geldiği birçok sosyal etkinliğin panellerin, konferansların yapıldığı bir bina apar topar yıktırıldı. Adı üzerinde öğretmenevi yani öğretmenlerimizin ev gibi ortak kullanacakları bir yer sadece bina çürük diye mi yıktırıldı, yoksa arkasında başka nedenler mi var, Çürük raporunu kimler vermiş?
Eğer o bina çürük olarak kabul ediliyorsa Edirne’de kamu kurumları arasında yüzlerce konut çürük ve yıkılması gerekiyor demektir: yetkililerden bu konuda inandırıcı açıklama bekliyoruz.
YOLLAR KİRLETİLİYOR
Carrefur’un yanında boş bir alan var. burası bazı araçlar için park alanı olarak kullanılıyor. yağmurlu günlerde burada park eden araçlar zemin toprak olduğu için araçlar çamurdan güçlükle çıkıyor. Tekerlekleri çamurlanan araçlar gittikleri yerlerde yolların kirlenmesine neden oluyor. Mahalle sakinleri yağmurlu havalarda burada park eden araçlar nedeniyle yolların çamurla kaplandığı konusunda yakınmalarda bulundular.
Çevresi ve içi çöplük haline dönen bu boş arsanın araç parkı olarak kullanılmasının doğru olup olmadığını, eğer park olarak kullanılacaksa ona göre düzenleme yapılması gerektiğini söylediler.Bu tür boş alanların kirlenmemesi için çevresinin sarılmasının en doğru yöntem olduğunu ifade ederek boş alanın burada çirkin görüntü oluşturduğunu yağışlı havalarda burada park halinde olan araçların yolları kirlettiğinden yakındılar.
DİŞÇİ KOLTUĞUNDA
Diş hekimi dişçi koltuğunda elindeki pamuğu ağzına bastırarak yatan genç kadına
“ Hanımefendi” dedi, “ Bu diş çekimi için sizden maalesef iki misli ücret almak zorundayım”
Kadın şaşırarak sordu:
“ neden doktor bey?”
Diş hekimi kadına canı sıkılmış bir halde cevap verdi:
“ dişinizi çıkarırken o kadar yaygara yaptınız ki, bekleme salonunda bulunan müşterilerimden ikisi çığlıklarınızı duyunca salonu terk ettiler!”
BİZ GÜNEŞE GİDECEĞİZ
Bir toplantıda konuşurken Amerikalı:
Biz Marsa gideceğiz, demiş
Alman:
Biz de yakıtsız giden otomobil üreteceğiz demiş.
Fransız:
Atom bombasını etkisiz hale getirecek projelerimiz var diye cevap vermiş.
Bizim Karadenizli de onlardan geri kalmamak için :
Biz de güneşe gideceğiz demiş.
Yanındakiler “ Güneşe gitmeniz mümkün değil güneş yakar” demişler
Karadenizli: “ biz o kadar aptal değiliz tabi, biz güneşe akşam serinliğinde gideceğiz” cevabını vermiş.